Polislere 2 ay askerlik çalışmaları hakkında konuştu

Mehmet Acet'in hazırlayıp sunduğu Başkent Kulisi Özel'e İçişleri Bakanı Beşir Atalay konuk oldu. Atalay, referandum, yargı ve muhalefetin tavrı, polislere 2 ay askerlik çalışmaları hakkında konuştu.

Mehmet Acet'in sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, polislerin askerliğiyle ilgili olarak hükümet olarak ilgili kanun hakkında değerlendirmeler yaptıklarının söyleyerek, 'Bunu Genelkurmay Başkanımızla görüşürek karar vereceğiz.. Ancak hükümet olarak bu konuda ısrarlıyız.. Zaten orada da, Genelkurmay'da, tek tip askerlikle ilgili çalışma var.. O proje devam ediyor.. Şunu da önemli görüyoruz.. Şuan da TSK'nın tek tip askerlikle ilgili çalışmasına bu projeyi de dahil edeceğiz ve bu konuyu çözeceğiz.. Bu arada zaten polislerimiz de belli süreli olarak eğitim alıyor.. Hazırladığımız teklifimizi dediğim gibi tek tip askerlik içinde bu konu gündemizde' dedi..

TEK TİP ASKERLİK


Hükümet olarak tek tip askerlik konusunda da 2-3 alternatiflerinin olduğunu ancak içerik hakkında bilgi vermeyen Atalay, polislerin endişesi olmamasını istedi..

Atalay, 'Öğretmenlere ve doktorlara zaten askerlikte süre ayrımı var ve mesleğinden farklı olarak polisler zaten silahlı eğitim alıyor, ilk yasama döneminde bu konu gündemize gelecek' dedi..

ATALAY, BDP'Yİ ELEŞTİRDİ


İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir siyasi partinin vatandaşlara ''sandığa gitmeyin'' demesinin, demokrasilerde trajik bir olay olduğunu belirterek, ''Bir siyasi partinin vatandaşları sandıktan soğutması bir şansızlıktır ama kendi bilecekleri iş. Ancak bunu hiç kimse baskı haline, tehdit haline getiremez, vatandaşlarımız bu konuda emin olsunlar'' dedi.

Bakan Atalay, Kanal 7 Televizyonu'nda Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'ne katılarak, gündemle ilgili soruları yanıtladı.

Referandum sürecinin olumlu bir havada geçtiğini, bakanlık olarak aldıkları özel tedbirleri doğrultusunda tüm partilerin huzur içinde mitinglerini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Referandum günü için de hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Atalay, ülkenin her köşesindeki vatandaşların huzurla, hür iradeleriyle oy kullanması amacıyla gerekli önlemleri aldıklarını ifade etti. Atalay, ''Kimse kimseye baskı yapamasın, kimse kimseyi korkutamasın, hiç kimse kimseye endişe vermesin, kimse kimseyi yönlendirmesin. Herkes meydanlarda söyleyeceğini söyler, vatandaşlar gidip hür iradesiyle sandıkta oyunu kullanır'' diye konuştu.

BDP'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki boykot çağrısını da değerlendiren Atalay, ''Bir siyasi partinin 'vatandaşlara sandığa gitmeyin' demesi demokrasilerde çok trajik bir olaydır, pek görülmez. Demokrasi demek vatandaşların sandığa gitmesi demektir. Siyasi partileri var eden de millettir ve sandıktır. ikisini kaldırırsanız siyasi parti gibi bir şey olmaz. Bir siyasi partinin bu çağrıyı yapması yanlış'' görüşünü dile getirdi.

''Vatandaşlara yönelik tehditler oluyor mu?'' sorusuna da Bakan Atalay, ''Tüm istihbarat birimlerimiz çalışıyor ve çalışacak. Vatandaşlarımız şundan emin olsun oylama günü tüm caddeler, meydanlar, seçim binalarının çevresi her yer güvenli olacak. Vatandaşımızı hiç kimse hiçbir şekilde etkileyemeyecek, endişe veremeyecek. Hem mülki idari amirlerimiz hem tüm güvenlik birimlerimiz bu konuda planlarını yaptılar'' diye yanıtladı.

''Boykotun hukuki bir müeyyidesi olabilir mi?'' sorusu üzerine Atalay, tehdidin hukuki müeyyidesi olduğunu belirterek, ''Güvenlik birimlerimiz bütün illerdeki mekanizmalarımız o konuda çalışıyor. O konuda en küçük bir belge, delil ortaya çıkarsa onlarla ilgili müeyyide var. Bir siyasi partinin vatandaşları sandıktan soğutması bir şansızlıktır ama kendi bilecekleri iş. Ancak bunu baskı haline, tehdit haline getiremez hiç kimse vatandaşlarımız bu konuda emin olsunlar'' dedi.

Bakan Atalay, Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşların paketi inceledikten sonra destek verdiğini belirterek, boykot çağrısının başarılı olamayacağını, vatandaşların sandığa giderek, büyük çoğunlukla ''evet'' diyeceğine inandığını dile getirdi.

''CHP, ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ KENDİ ARKA BAHÇESİ OLARAK GÖRÜYOR''


''AK Parti yandaş yargı oluşturmak istiyor'' yönündeki söylemlerin hatırlatılması üzerine Atalay, referandum sürecinde muhalefetin ''kara kampanya'' yürüterek, anayasa değişikliği paketi dışındaki konuları gündeme taşıdığını söyledi.

AK Parti olarak demokrasi mücadelesi verdiklerini dile getiren Atalay, anayasa paketinin bunun bir parçası olduğunu kaydetti. Demokratik yolda sistemi değiştirdiklerini anlatan Atalay, tarafsız, objektif uluslararası standartlarda bir yargı sistemi oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.

''CHP, Anayasa Mahkemesi'ni kendi arka bahçesi olarak görüyor. Millet iradesi önünde Anayasa Mahkemesi bir vesayet mekanizması'' diyen Atalay, kurumsal araştırmaların vatandaşların yargıya güveninin azaldığını, yargı reformunun kaçınılmaz olduğunu söyledi.

12 Eylül Anayasası'nın korkular üzerine yapıldığını ifade eden Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin de ''yasakçı'' olduğunu belirtti. Değişiklik sağlanırsa Anayasa Mahkemesi'nin uluslararası standartlara kavuşacağını, yapısının normalleşeceğini, parlamentonun ve millet iradesinini üzerinde bir vesayet mekanizması şeklinde Anayasa Mahkemesi olmayacağını kaydetti.

''HSYK'ya belli görüşte kişiler gelecek'' yönündeki eleştirileri de değerlendiren Bakan Atalay, tüm 1. sınıf hakimlerin HSYK'ya aday olacağını ve tüm hakim ve savcıların seçimlerde oy kullanabileceğini vurgulayarak, ''Dolayısıyla şu görüş, bu görüş diye bir şey söz konusu olamaz'' diye konuştu.

HSYK'da son zamanlarda bir takım ideolojik yaklaşımların söz konusu olduğunu ifade eden Atalay, Ergenekon ve benzer davalara bakan hakim ve savcıların yerlerinin değiştirilmek istendiğini söyledi. HSYK'nın şu anki yapısıyla ''kast sistemi'' şeklinde olduğunu belirten Atalay, anayasa değişikliğiyle HSYK'nın daha rahat, ciddi ve organize çalışacağını dile getirdi.

Bakan Atalay, HSYK toplantıların da Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in tavrıyla ilgili bir soru üzerine de ''En önemli dosyalara bakan savcıların hakimlerin yerleri değiştirilmeye kalkınca O da kararnameyi geri çekti. Adalet Bakanı burada haklı, yoksa en önemli soruşturmalar, çete soruşturmaları sorunlu hale gelecekti. Adalet Bakanı orada çok ciddi bir tasarrufta bulundu'' değerlendirmesinde bulundu.

Görevden aldıkları Valilerin Danıştay'a giderek görevlerine geri döndüğünü anlatan Atalay, ''Başka bir görevlerde belki bu olabilir ama vali bir ilde mülki idarenin başıdır, yargı kararıyla geri dönmüş bir valiyle çalışmanın sıkıntıları vardır, başta İçişleri Bakanlığı için'' dedi.

Danıştay'ın şu anda hukukilik değil yerindelik değerlendirmesi yaptığını kaydeden Bakan Atalay, ''İstisnai bir kadro olan valinin idare ile çok bütün çalışması gerekir. Benim orada tabii ki takdirim olacaktır. Ancak Danıştay benim yerime takdir kullanırsa o yerindeliktir. Yerindelik kararları çalışmayı alt üst ediyor. Bugün bu manada Danıştay ile çok büyük sorunlarımız var. Anayasa paketindeki 'yargı yerindelik kararı veremez' hükmü vatandaşları da idareyi de büyük ölçüde rahatlatacak'' şeklinde konuştu.