Bbp Genel Başkanı Yalçın Topçu Mardin'de
Gaziantep'te, Büyük Birlik Partisi (BBP)'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun adının verildiği parkın açılışının ardından Mardin'e karayolu ile gelen BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ve beraberindeki heyet, BBP'liler ile öğretmen evinde iftar yemeğinde bir araya geldi
Gaziantep'te, Büyük Birlik Partisi (BBP)'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun adının verildiği parkın açılışının ardından Mardin'e karayolu ile gelen BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ve beraberindeki heyet, BBP'liler ile öğretmen evinde iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar yemeğine muhtarlar, sivil toplum örgütleri ve yaklaşık 350 kişi katıldı. Topçu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek CHP'nin neden hayır dediğini anlayamadığını söyledi. 'Türkiye el ele büyük ülkeye"
şeklinde sloganlarla Topçu'nun konuşması zaman zaman kesildi.
12 Eylül tarihinde anayasa referandumunda neden evet diyeceklerini anlatan Topçu, şöyle konuştu: "Çocuklara, yaşlılara şehit ailelerine pozitif ayrıcalık yapılacak. Fişlenme tarihe karışacak. Hakim ve savcıların denetimi sağlanacak. Geçici 15. madde rezaleti ve ayıbı nihayet anayasa metninden çıkarılacak. Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolu açılacak. TBMM Başkanı ve Kuvvet Komutanları görevleri ile ilgili suçlardan ötürü Yüce Divan da yargılanabilecek. İşte bundan dolayı evet diyoruz." Eksik
yönlerini de anlatan Topçu, şunları söyledi: "YÖK'ün 130 ve 131. maddesini değiştirin. YÖK zaten bu cuntanın eğitimimizin başına bela bir kurum çağdışı bir zihniyetle hareket ediyor. Kat sayı adaletsizliği var. O kat sayı adaletsizliğini niye koymuş oraya imam hatiplilere karşı bir düşmanlığı var. Halbuki sanat okullarından mezun olan 100 kişinin sadece 8'i imam hatipli. Be insafsız 8 kişiyi mahvedeceğim diye 82 kişinin istikbali ile oynuyorlar. Sanat okulundan mezun olan bir çocuk mühendis olamıyor ama
edebiyat bölümünden mezun olan bir çocuk mühendis olabilir. Bizim çocuklarımız başındakinden dolayı niye elin memleketine gitsinler." Bunun bir çağ dışılık olduğunu anlatan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ailemizde başörtülüsüde başı açığı da yaşamaktadır. Niye bu çocuklara zulmediyoruz, kaldırın bu yasaları ama ne yazık ki bu yok. Ama olmadı eksik. 145 ile 148'i değiştirelim herkesi dahil edelim. Hukuk dağdaki çobana da cumhurbaşkanına dokunsun. Hukukun önünden kimse kurtulamasın işte eksik
yaptılar. 145-148'in kapsamını genişlettiler. Askermiş, TBBM Başkanıymış hiç kimse kurtulamayacak. Ama BBP büyük iktidarında hukukun ve adaletin önünde Başbakan da, Cumhurbaşkanı da olsa kurtulamayacak. Eksik nokta bu."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da yüklenmeyi ihmal etmeyen Topçu, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Başbakan şimdi çaktırmadan yapmaya çalışıyor bunları. Çıkıp bir yandan Şeyh Edebali'den başlıyor güzel güzel şiirler okuyor. Tamam, Şeyh Edebali'den bahset o zaman hatırla dedi ki Şeyh Edebali ne diyor "Ey oğul sen beysin sövmek onlara, susmak sana. Sende şimdi başbakansın bu muhalefet rahat durmuyorsa sen dur. Sen kavga ortamına çekme, sen siyasallaştırma, sen çıkıyorsun diyorsun ki bu anayasa oylaması
AKP oylaması değil öbür taraftan senin Başbakan Yardımcın çıkıyor diyor ki; Bu Anayasa yüzde 65 kabul edilecek. Bu oyda adalet kalkınma partisinin oyu olacak. Ne diyelim şimdi sizin dediğiniz gibi diyem hadi oradan hadi oradan söylediğinizde durun. Gerçekten milletin hadisesi bu anayasanın gerçeği bu."
şeklinde sloganlarla Topçu'nun konuşması zaman zaman kesildi.
12 Eylül tarihinde anayasa referandumunda neden evet diyeceklerini anlatan Topçu, şöyle konuştu: "Çocuklara, yaşlılara şehit ailelerine pozitif ayrıcalık yapılacak. Fişlenme tarihe karışacak. Hakim ve savcıların denetimi sağlanacak. Geçici 15. madde rezaleti ve ayıbı nihayet anayasa metninden çıkarılacak. Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolu açılacak. TBMM Başkanı ve Kuvvet Komutanları görevleri ile ilgili suçlardan ötürü Yüce Divan da yargılanabilecek. İşte bundan dolayı evet diyoruz." Eksik
yönlerini de anlatan Topçu, şunları söyledi: "YÖK'ün 130 ve 131. maddesini değiştirin. YÖK zaten bu cuntanın eğitimimizin başına bela bir kurum çağdışı bir zihniyetle hareket ediyor. Kat sayı adaletsizliği var. O kat sayı adaletsizliğini niye koymuş oraya imam hatiplilere karşı bir düşmanlığı var. Halbuki sanat okullarından mezun olan 100 kişinin sadece 8'i imam hatipli. Be insafsız 8 kişiyi mahvedeceğim diye 82 kişinin istikbali ile oynuyorlar. Sanat okulundan mezun olan bir çocuk mühendis olamıyor ama
edebiyat bölümünden mezun olan bir çocuk mühendis olabilir. Bizim çocuklarımız başındakinden dolayı niye elin memleketine gitsinler." Bunun bir çağ dışılık olduğunu anlatan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ailemizde başörtülüsüde başı açığı da yaşamaktadır. Niye bu çocuklara zulmediyoruz, kaldırın bu yasaları ama ne yazık ki bu yok. Ama olmadı eksik. 145 ile 148'i değiştirelim herkesi dahil edelim. Hukuk dağdaki çobana da cumhurbaşkanına dokunsun. Hukukun önünden kimse kurtulamasın işte eksik
yaptılar. 145-148'in kapsamını genişlettiler. Askermiş, TBBM Başkanıymış hiç kimse kurtulamayacak. Ama BBP büyük iktidarında hukukun ve adaletin önünde Başbakan da, Cumhurbaşkanı da olsa kurtulamayacak. Eksik nokta bu."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da yüklenmeyi ihmal etmeyen Topçu, sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Başbakan şimdi çaktırmadan yapmaya çalışıyor bunları. Çıkıp bir yandan Şeyh Edebali'den başlıyor güzel güzel şiirler okuyor. Tamam, Şeyh Edebali'den bahset o zaman hatırla dedi ki Şeyh Edebali ne diyor "Ey oğul sen beysin sövmek onlara, susmak sana. Sende şimdi başbakansın bu muhalefet rahat durmuyorsa sen dur. Sen kavga ortamına çekme, sen siyasallaştırma, sen çıkıyorsun diyorsun ki bu anayasa oylaması
AKP oylaması değil öbür taraftan senin Başbakan Yardımcın çıkıyor diyor ki; Bu Anayasa yüzde 65 kabul edilecek. Bu oyda adalet kalkınma partisinin oyu olacak. Ne diyelim şimdi sizin dediğiniz gibi diyem hadi oradan hadi oradan söylediğinizde durun. Gerçekten milletin hadisesi bu anayasanın gerçeği bu."