Polise Taş Atan Çocuklar Şimdi Vatanları İçin Şehit Olmak İstiyor
Adana Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı'nda (MEKSA) meslek eğitim gören polise taş atarak suça karışmış 120 çocuk, Çanakkale gezisinden döndü
Adana Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı'nda (MEKSA) meslek eğitim gören polise taş atarak suça karışmış 120 çocuk, Çanakkale gezisinden döndü. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Adana'ya dönen çocuklar, ülkeleri için şehit olmak istediklerini söylediler.
Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ve Toplum Destekli Polislik Şubesi tarafından 3 Mart 2010 yılında MEKSA Vakfı'nın katkılarıyla başlayan "Yaşam koçluğu" ve "Umut Yıldızları" projesi kapsamında polise taş atarak suça karışan ve çocuk şubesine gelen 120 çocuk mesleki kursa başladı. Proje kapsamında yaklaşık 6 aydır vakıfta kurs gören çocuklar, birçok sosyal etkinliğe de katıldı. Çocuklar son olarak 27 Ağustos'ta kendi talepleriyle üç otobüsle Çanakkale'ye gitti. Çocuklarla birlikte öğretmenler ve
onların yaşam koçu olan 11 polis de yanlarında gitti. Çocuklar 3 gün boyunca Çanakkale'nin tarihi güzelliklerini ve şehitliği gezerek, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Adana'ya döndü. MEKSA Vakfı önünde öğretmenleri ve polisler tarafından alkışlarla karşılanan çocuklar, büyük bir mutluluk yaşadı. Çocukların Çanakkale'den mermi, Atatürk ve Türk bayrağı kolyesi aldıkları gözlendi.
Proje Koordinatörü Elif Alper Delice, Türkiye'nin son günlerde milli birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu için çocuklardan gelen talep üzerine Çanakkale gezisini düzenlediklerini söyleyerek, "Çocukların tarih bilinci gelişti. Atalarının Çanakkale'de yurdu nasıl savunduğunu canlı canlı gördüler. Bu sayede çocuklara milli birlik ve beraberlik aşıladık. Onların milli hislerini artırdık" diye konuştu.
Geziye giden çocuklar ise bir taraftan Çanakkale'yi ve şehitliği görmenin sevincini yaşarken, bir taraftan da duygusal anlar yaşadı. Sedef Dokuyan, şehitliğe gittiklerini, birçok arkadaşının orada şehit olan dedelerini gördüğünü, çok büyük duygu patlaması yaşadığını, bir anda hem mutlu olduklarını hem de üzüldüklerini söyleyerek, "Bu topraklar onların sayesinde kazanıldı" dedi.
Vatanın değerini daha iyi anladıklarını belirten Yeşim Dokuyan ise, şehitliği görünce orada şehit olanların sayesinde rahat rahat gezdiklerini ve yaşadıklarını daha iyi anladıklarını kaydetti.
Rıza Uludağ da Çanakkale'de kardeşliği ve arkadaşlığı öğrendiğini vurgulayarak, "Şehitliğ görünce tüylerim diken diken oldu" şeklinde konuştu.
Rıdvan Öner ise, şehitleri gördüklerini, ne şartlarda ne zorlukta vatanı kurtardıklarını gördüklerini, şehitliği görünce kendisinin de şehit olmak istediğini ifade ederek, "Çanakkale geçilmez, onu bir kez daha anladım" dedi.
Serkan Bilir ölmeden önce Çanakkale'yi görmek istediğini söylerken, Embes Kayan ise duygulanarak, "Bu Türkiye'de bayrağın altında yaşayan herkesin Çanakkale'yi görmesini isterim. Orası gerçekten mükemmel bir yer. İnsanlar orayı gördükten sonra tüyleri diken diken oluyor. Yani gerçek olmasa da, yaşamış olmasa da orayı görmesi lazım. Şehitliği görünce bir daha dünyaya gelmek istersem ben de onlar gibi şehit olmak istiyorum diye içimden geçirdim" diye konuştu.
Çanakkale gezisinden dönen çocuklar, kursa kaldıkları yerden devam edecek. Çocuklar kursu bitirdikten sonra işe yerleştirilecek.
Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ve Toplum Destekli Polislik Şubesi tarafından 3 Mart 2010 yılında MEKSA Vakfı'nın katkılarıyla başlayan "Yaşam koçluğu" ve "Umut Yıldızları" projesi kapsamında polise taş atarak suça karışan ve çocuk şubesine gelen 120 çocuk mesleki kursa başladı. Proje kapsamında yaklaşık 6 aydır vakıfta kurs gören çocuklar, birçok sosyal etkinliğe de katıldı. Çocuklar son olarak 27 Ağustos'ta kendi talepleriyle üç otobüsle Çanakkale'ye gitti. Çocuklarla birlikte öğretmenler ve
onların yaşam koçu olan 11 polis de yanlarında gitti. Çocuklar 3 gün boyunca Çanakkale'nin tarihi güzelliklerini ve şehitliği gezerek, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Adana'ya döndü. MEKSA Vakfı önünde öğretmenleri ve polisler tarafından alkışlarla karşılanan çocuklar, büyük bir mutluluk yaşadı. Çocukların Çanakkale'den mermi, Atatürk ve Türk bayrağı kolyesi aldıkları gözlendi.
Proje Koordinatörü Elif Alper Delice, Türkiye'nin son günlerde milli birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu için çocuklardan gelen talep üzerine Çanakkale gezisini düzenlediklerini söyleyerek, "Çocukların tarih bilinci gelişti. Atalarının Çanakkale'de yurdu nasıl savunduğunu canlı canlı gördüler. Bu sayede çocuklara milli birlik ve beraberlik aşıladık. Onların milli hislerini artırdık" diye konuştu.
Geziye giden çocuklar ise bir taraftan Çanakkale'yi ve şehitliği görmenin sevincini yaşarken, bir taraftan da duygusal anlar yaşadı. Sedef Dokuyan, şehitliğe gittiklerini, birçok arkadaşının orada şehit olan dedelerini gördüğünü, çok büyük duygu patlaması yaşadığını, bir anda hem mutlu olduklarını hem de üzüldüklerini söyleyerek, "Bu topraklar onların sayesinde kazanıldı" dedi.
Vatanın değerini daha iyi anladıklarını belirten Yeşim Dokuyan ise, şehitliği görünce orada şehit olanların sayesinde rahat rahat gezdiklerini ve yaşadıklarını daha iyi anladıklarını kaydetti.
Rıza Uludağ da Çanakkale'de kardeşliği ve arkadaşlığı öğrendiğini vurgulayarak, "Şehitliğ görünce tüylerim diken diken oldu" şeklinde konuştu.
Rıdvan Öner ise, şehitleri gördüklerini, ne şartlarda ne zorlukta vatanı kurtardıklarını gördüklerini, şehitliği görünce kendisinin de şehit olmak istediğini ifade ederek, "Çanakkale geçilmez, onu bir kez daha anladım" dedi.
Serkan Bilir ölmeden önce Çanakkale'yi görmek istediğini söylerken, Embes Kayan ise duygulanarak, "Bu Türkiye'de bayrağın altında yaşayan herkesin Çanakkale'yi görmesini isterim. Orası gerçekten mükemmel bir yer. İnsanlar orayı gördükten sonra tüyleri diken diken oluyor. Yani gerçek olmasa da, yaşamış olmasa da orayı görmesi lazım. Şehitliği görünce bir daha dünyaya gelmek istersem ben de onlar gibi şehit olmak istiyorum diye içimden geçirdim" diye konuştu.
Çanakkale gezisinden dönen çocuklar, kursa kaldıkları yerden devam edecek. Çocuklar kursu bitirdikten sonra işe yerleştirilecek.