DSP Genel Başkanı Türker: İmamın öldürülmesine AK Parti sebep oldu
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Hakkari'de bir imamın şehit edilmesiyle ilgili ilginç bir iddia ortaya attı. Türker, referandum da 'evet' için her şey
Türker, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hakkari'de sabah namazına giden imam Aziz Tan'ın şehit edilmesi de soruldu Türker'e. İlginç cevap veren Türker, imamın şehit edilmesine AK Parti'nin sebep olduğunu iddia etti.
"Acaba bu imam orada halka yönelik bazı aydınlatma mı yaptı' diyen Türker, "Şuanda demokratik özerklik taleplerinin yaşandığı günlerden geçiyoruz. Buna da hükümet hiçbir tepki de bulunmadı. Başbakan bir refleks göstermedi. Demek ki, bunlar bu görüşmelerde demokratik özerkliği konuşmuşlar. Başbakan da Türkiye'ye başkanlık sistemini getirmek istiyor. Bunun için de doğudan başlıyor. İmamın öldürülmesi tesadüf değilse orada AK Parti ile çatışma var demektir. AK Parti, kamu görevlilerin evet demesi için baskı yapmaktadır. Gümrük kapılarında belli insanlara oy kullandırılmıyor. Her yola başvuran AK Parti'nin bu duruşu sonuçta bir imamın öldürülmesine neden olmuştur." diye konuştu.
Referanduma da değinen Türker, Anayasa değişiklik metninin hazırlanışı ve halka sunulmasının demokratik bir yöntemle yapılmadığını belirterek, "Bu anayasanın hazırlanması ile Kenan Evren'in darbe anayasasını 4 generalle birlikte hazırlaması arasında fark yoktur. İkisi de dayatmadır." dedi.
Türker, AK Parti'nin partiler arasında uzlaşma olmadan toplumsal uzlaşmayı sağlamadan dayatmacı bir düşünceyle halkın önüne bir paket koyduğunu kaydetti.
Roma hukukunda bile anayasa değişikliği yapılırken maddelerin tek tek oylandığını ifade eden Türker, anayasa değişikliğindeki her maddenin Meclis'te ayrı ayrı oylanmasına rağmen, halka sunulurken bütün maddelerin birlikte sunulmasını, demokratik anlayıştan uzak ve dayatma olarak niteledi.
Bu yüzden değişikliğe karşı olduklarını ve referandumda hayır oyu kullanacaklarını yineleyen Türker, paketteki 22 maddenin bir bardağa doldurulmuş süte benzetirken şöyle devam etti: "Değişikliğin iki maddesini çıkarırsak diğerlerini bir bardak süt olarak görebiliriz. Bu bardağın içine iki damla zehir katarsanız süt görüntüsünde zehir olur. Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilmesine yönelik iki madde de bu pakete damlatılmış zehirdir. Biz bu zehri içmemek için hayır diyoruz."