Hukukçular, orduevi önünde Balyoz sanıklarının teslim edilmesini istedi

Hukukçular Derneği üyesi bir grup, Fenerbahçe Orduevi önünde basın açıklaması yaparak, orduevlerinde saklandıkları öne sürülen Balyoz sanıklarının adalete teslim edilmesini istedi. YAŞ'ta terfi bekleyen Balyoz sanıklarının terfi ettirilmemesi gerektiğini belirten hukukçular, "Genelkurmay Başkanlığı ancak bu şekilde hukuka saygısını gösterebilecek ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpranmasının önüne geçebilecektir." görüşünü dile getirdi.

Fenerbahçe Orduevi önüne kadar yürüyüş yapan Hukukçular Derneği üyesi yaklaşık 20 kişi, burada bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cahit Özkan, yakalama kararı verilen 102 Balyoz sanığından sadece 2'sinin yakalanabildiğini hatırlattı. Özkan, "Yakalama kararının ardından 10 gün geçmiş olmasına rağmen sadece 2 tanesi yakalanabilmiştir. Bu durum kamuoyunda bu kişilerin Genelkurmay Başkanlığı tarafından himaye edildiği düşüncesini akıllara getirmektedir. Maalesef Genelkurmay Başkanlığı, geçmişte olduğu gibi bugün de hukuk devletinin gereği olan yargı kararlarının yerine getirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede Susurluk, Şemdinli, Ergenekon ve benzeri davalarda pek çok asker kişi, yargıdan kaçmış, kaçırılmıştır." şeklinde konuştu.

"Genelkurmay Başkanlığı bugün de benzer süreçlerde aynı tavrını maalesef kararlılıkla sürdürmektedir." diyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamuoyu tarafından 100'e yakın Balyoz davası sanığı askeri personelin orduevlerinde himaye edildiği kanaati hakimdir. Türk Ceza Kanunu'nda bu eylem suç olarak tanımlanır. Haklarında mahkeme tarafından yakalama emri verilen sanıkların orduevinde himaye edilmesi, saklanması Türk Ceza Kanunu'nun 283. maddesindeki 'suçluyu kayırma' suçunu oluşturmaktadır. Ayrıca Balyoz davası sanıklarını teslim etmek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevi olduğundan söz konusu askerlerin teslim edilmemesi askeri yetkililer açısından 'görevi ihmal' suçunu oluşturmaktadır. Demokratik hukuk devletinden herkes kanun önünde eşittir. Hiç kimse diğerine oranla daha ayrıcalıklı değildir. Genelkurmay Başkanlığı, demokratik hukuk devletinin gereğini yerine getirmeli, derhal ordu evinde saklanan sanıkları adalete teslim etmelidir. Ancak bu şekilde kamuouyunda oluşan 'Genelkurmay suça ve suçlulara sahip çıkıyor' düşüncesini bertaraf edebilecektir."

YAŞ'ta terfi bekleyen Balyoz sanıklarının terfi ettirilmemesi gerektiğini vurgulayan Avukat Özkan, "Öte yandan devam eden Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) haklarında dava açılan ve yakalama kararı olan Balyoz davası sanığı muvazzaf askerler, 926 sayılı TSK Askeri Personel Kanunu'nun 65. maddesinin açık hükmü karşısında kesinlikle terfi ettirilmemelidir. Aynı maddenin (a) bendi gereği haklarında 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden dolayı kamu davası açılanların açığa alınmasını gerektirdiğinden söz konusu askeri personeller derhal açığa alınmalıdır. Genelkurmay Başkanlığı, ancak bu şekilde hukuka saygısını gösterebilecek ve Türk Silahlı Kuvvetler'in yıpranmasının önüne geçilebilecektir." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından hukukçular, orduevinin önünden ayrıldı.