Hsyk'daki Yaz Kararnamesi Krizi

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, yaz kararname taslağının Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıp, kurulun gündemine geldiği tarihten itibaren kurulun malı olduğunu belirterek, "Kararnamenin bir kısmının çekilmesi basit bir tabirle, topunu getirip de kendisine pas verilmeyen, küsüp giden, t

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, yaz kararname taslağının Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıp, kurulun gündemine geldiği tarihten itibaren kurulun malı olduğunu belirterek, "Kararnamenin bir kısmının çekilmesi basit bir tabirle, topunu getirip de kendisine pas verilmeyen, küsüp giden, topu koltuğunun altına alıp, ben eve gidiyorum, ben oynamıyorum diyen çocuğun işine benzer" dedi.
Özbek, HSYK'ya gelişinde gazetecilerin yaz kararnamesi krizine ilişkin sorularını cevapladı. "Gönül isterdi ki tartışma aracılığıyla değil, kurulda konuşmak isterdik" diyen Özbek, basında yer alan bazı hakim ve savcıların görevden alınmasının söz konusu olmadığını yineledi. Özbek, "Böyle bir şey yok. Bir kurul kararı yok. Bu arkadaşlarımızın durumlarının değerlendirilmesi, tartışılması, gerekirse bir karar verilmesi durumu. Kurulun gündeminde bunların tartışılması olağan işlerdir. Çünkü kararnamenin
disiplin taslağı diye bir bölümü var. Orada tartışılabilir. Disiplin uygulaması yapılmış kişilerin durumu orada değerlendirilir. Ayrıca, soruşturma geçirmiş olanların durumu da yine soruşturmanın durumuna göre kararnamede değerlendirilir. Bu alanda verilmiş önergenin daha değerlendirilmeden, daha tartışılmadan belirttiğimiz gibi toplantıyı terk ve bu şekilde tartışmaya katılmayacağı bildirildi" dedi.
Bir gazetecinin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yaşanan krize ilişkin 'yargı yolu açık' sözlerinin hatırlatması üzerine Özbek, Bakan Ergin'in daha öncede bu sözleri söylediğini kaydetti. Özbek, "Kendisi de bir hukukçudur. Bizde hukukçuyuz. Yargı yolunun nerede açılıp açılmayacağını bizde biliyoruz. Daha önce taslağı erteledim, yapılmayacak dediği zaman biz dedik ki, 'böyle bir hakkınız yok' Bize verdiği cevap, size söylemiş olduğu benzer bir cevaptı. Daha önce de demişti. Kendisini uyardık. Güz
kararnamesi sırasında, kararnamenin bir bölümünü konuşarak, kalan kısmının bu dönemde gündeme getirilmesi kararı almıştık" diye konuştu.
Bir gazetecinin 'Kararnameyi bugün görüşmeye devam edecek misiniz? Bakan ve müsteşarını bekleyecek misiniz?' yönündeki sorusuna Özbek, "Ben onun için geldim. Biraz da evde hazırlık yaptım. Burada çalışmayı bekleyeceğim" yanıtını verdi.

"BUNUN HUKUKİ SONUÇLARI OLABİLİR"
Özbek, bir gazetecinin 'Bakan ve müsteşarının gelmemesi durumunda suç duyurusu olabilir mi? sorusuna, "Bunun hukuki sonuçları olabilir. Bu hukuki sonuçlar bizim tercihimiz midir? Değildir. Çünkü buraya gelmiş bir kararnamenin sonuca bağlanması lazım. Onun nasıl yapılacağı elbette ki bir takım hukuki kurallarla belirlidir" dedi.
Bakan Ergin'in savcı ve hakim talep edilen özel yetkili mahkemelerin iş yükünün fazla olmadığına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Özbek, "İş var iş var. Bakın ben söylemedim. Hükümetin saygın üyelerinden bir takım açıklamalar geldi. Dediler ki, '5 ay sonraya gün verilir mi?' Ama maalesef uygulamada, şu anda bir yıl sonraya verilen mahkemeler de var. Onları da çözmeye çalışıyoruz. Ama tutuklu olaylarda 5 ay sonraya mahkeme veriliyorsa, siz iş yükü az diyemezsiniz. Kaldı ki, oradaki iş yükünün
ayrımını değerlendirecek olan da meslekte oldukça kıdemli sayılan, mahkemedeki hakim arkadaşlarımızdır. Onların böyle bir talepte bulunmaları halinde kurulun bunu göz ardı etmemesi, kendi içinde tartışması önemli hususlardır" diye konuştu.
Özbek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından talep olmamasına rağmen burada bulunan özel yetkili hakim ve savcıların değiştirilmesinin neden gündeme geldiğine yönelik bir soru üzerine şunları söyledi:
"Son olaylara hep beraber yaşadık. Bir Habur olayı yaşadık. Habur olayında yargının kullanıldığından bahsedildi. Ne oldu, ne bitti, neler yapıldı bunun tartışılacağı yer kuruldur, sonuca bağlanacağı yer kuruldur. İstanbul olayından (Ergenekon) sanki deniz kenarında dalga gibi değişik uygulamaları gördük. Kamuoyunda hoş karşılanmayan bir takım sonuçları gördük. Bunların değerlendirilmesi gerekirdi. Erzurum'da yine birlikte yaşadık. Bunlar, bu kurulda çalışılmayacaksa, değerlendirilmeyecekse nerede
konuşulacak. Basının bir bölümünde geçmişte kurulla, yargıyla sorun yaşamış bir takım eski hukukçu arkadaşlarımız, geçmişteki sıfatlarını kullanarak, sanki hukuka karşı, yargıya karşı tetikçi gibi kullanılmaktadır. Eğer biz bunları değerlendirmeyeceksek, onlara fırsat vermiş olacağız."
Bir gazetecinin, 'Kararnamede yetkinin kime ait?' yönündeki sorusu üzerine Özbek, kararname taslağının Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün hazırladığını anımsatarak, "Taslak kurulun gündemine alındığında artık kurulun malıdır. Bu gündemin maddesidir. Gündeminden çıkarılması ancak kurulun vereceği kararla olur. Basit bir tabirle, topunu getirip de, kendisine pas verilmeyen, küsüp giden, topu koltuğunun altına alıp, ben eve gidiyorum, ben oynamıyorum diyen çocuğun işine benzer" dedi.