Chp Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş:
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, eski Genel Başkan Deniz Baykal ve kendisinin de içinde bulunduğu ekibin referandum çalışmalarına katılmamalarının veto edilmesine ilişkin olarak, "Sayın Baykal, Türkiye açısından böylesine hayati önem taşıyan bu dönemde haklı olarak partisine görev yapamamanın üzüntüsünü yaşıyor" dedi
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, eski Genel Başkan Deniz Baykal ve kendisinin de içinde bulunduğu ekibin referandum çalışmalarına katılmamalarının veto edilmesine ilişkin olarak, "Sayın Baykal, Türkiye açısından böylesine hayati önem taşıyan bu dönemde haklı olarak partisine görev yapamamanın üzüntüsünü yaşıyor" dedi.
İHA'nın sorularını yanıtlayan Ateş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Eski Genel Başkanın ve eski parti yöneticilerinin MYK üyesinin altında çalışmasını doğru bulmadık' yönündeki savunmasının anımsatılması üzerine, "Sayın Kılıçdaroğlu nezaket göstermiş. Çok teşekkür ediyorum kendisine. Ama şundan da üzüntü duyuyoruz. Sayın Genel Başkanımızın medya üzerinden bizimle haberleşmesine bizim de yine medya üzerinden Sayın Genel Başkanımızla haberleşmemize çok üzülüyoruz tabii. Böyle bir ortamın
yaratılmaması gerekirdi" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun veto ettiği Baykal, kendisi ve arkadaşlarını Genel Merkeze davet ederek kendilerinden yararlanmak istediğini söylemesinin daha doğru olacağını belirten Ateş, "Böylelikle parti içinde bir sorun varmış gibi bir algının da kamuoyuna yansımanın önüne geçilmiş olurdu" şeklinde konuştu.
Kendilerine görev verilmemesine ilişkin genelge yayınlandığını anımsatan Ateş, referandumun önemine dikkat çekti. 12 Eylül'de yapılacak olan referandumdan "evet" çıkması durumunda yüksek yargı organlarının Karayolları, TEK gibi siyasal iktidarın emrinde birer kamu kurumuna dönüşeceğini savunan Ateş, Türkiye'nin hukuk devletinden çıkıp bir polis devleti olacağını ileri sürdü. CHP'nin bunu geniş halk kitlelerine yayması gerektiğini belirten Ateş, referanduma 27 gün kalmasına rağmen daha ortada bir
programın olmadığını düne kadar Ankara örgütleri dahil broşürlerin, ilanların ulaşmadığını ifade etti. Ateş, "Partimizin bir an önce bu eksikliklerini giderip süratle sahaya çıkması lazım. Stratejisini gözden geçirmesi lazım. Anayasa değişikliklerini Recep Bey, havuzlu villa girdabından çıkarması gerekir. Bu kadar basite indirgenmemesi gerekir" dedi.
Baykal'ın veto yemesini nasıl karşıladığına ilişkin soru üzerine Ateş, Baykal'ın kurultaydan sonra kendisini ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Ben bu saatten sonra sade bir üye ve milletvekili olarak partimin emrindeyim" dediğini anımsattı. Ateş, "Şimdi Türkiye açısından böylesine hayati önem taşıyan bu dönemde haklı olarak partisine görev yapamamanın üzüntüsü yaşıyor. Sayın Baykal da bizler de kendi başımıza bir yere gidemeyiz. Çünkü o zaman da örgütler sıkıntı çıkarıyor. İstanbul'a gittiğimizde
Kartal İlçe Başkanımızda karşılayan heyette yer aldı diye ilçe başkanımız daha ilçeye varmadan görevden düşürüldü. Geçen gün İzmir'e gittiğinde de Sayın Baykal'ı havaalanında karşılaya gelen ilçe gençlik kolu başkanı daha ilçesine varmadan istifa et yoksa seni görevden alırız baskısıyla istifa ettirildi. Örgütte de bu takım sıkıntılar yaratılıyor. O nedenle biz derli toplu örgütlerimizin çizdiği çerçevede daha etkili, çalışmayı yapmayı istiyoruz" diye konuştu.
'Bir MYK üyesinin altında çalışır mısınız sorusuna?' Ateş, "Bir tek seçenek var; o da bir MYK üyesinin da altında çalışmak gibi bir tercih doğru değil. Yani o kadar çok etkinlikler yapılıyor ki, o kadar çok sosyal aktiviteler var ki. O komite o illerde çalışır bizler de bu illerde çalışırız" yanıtını verdi.
'CHP'nin yaptığı referandum çalışmasını yeterli görüyor musunuz?' yönündeki soruya ise Ateş, "Çok yeterli görmüyorum. Daha derli toplu çalışılabilir. Sürecin büyük bir bölümü geride bırakmış durumdayız. Eksikliklerimizi önümüzdeki günlerde telafi etmemiz gerekir. Bunun içinde CHP'nin sadece Genel Başkanı'nın mitingleriyle değil, bütün örgütlerinin ciddi bir şekilde seferber etmesi gerekir. Buda çok ciddi bir planlama ve programlama ile çok rahat yapılabilir" dedi.
İHA'nın sorularını yanıtlayan Ateş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Eski Genel Başkanın ve eski parti yöneticilerinin MYK üyesinin altında çalışmasını doğru bulmadık' yönündeki savunmasının anımsatılması üzerine, "Sayın Kılıçdaroğlu nezaket göstermiş. Çok teşekkür ediyorum kendisine. Ama şundan da üzüntü duyuyoruz. Sayın Genel Başkanımızın medya üzerinden bizimle haberleşmesine bizim de yine medya üzerinden Sayın Genel Başkanımızla haberleşmemize çok üzülüyoruz tabii. Böyle bir ortamın
yaratılmaması gerekirdi" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun veto ettiği Baykal, kendisi ve arkadaşlarını Genel Merkeze davet ederek kendilerinden yararlanmak istediğini söylemesinin daha doğru olacağını belirten Ateş, "Böylelikle parti içinde bir sorun varmış gibi bir algının da kamuoyuna yansımanın önüne geçilmiş olurdu" şeklinde konuştu.
Kendilerine görev verilmemesine ilişkin genelge yayınlandığını anımsatan Ateş, referandumun önemine dikkat çekti. 12 Eylül'de yapılacak olan referandumdan "evet" çıkması durumunda yüksek yargı organlarının Karayolları, TEK gibi siyasal iktidarın emrinde birer kamu kurumuna dönüşeceğini savunan Ateş, Türkiye'nin hukuk devletinden çıkıp bir polis devleti olacağını ileri sürdü. CHP'nin bunu geniş halk kitlelerine yayması gerektiğini belirten Ateş, referanduma 27 gün kalmasına rağmen daha ortada bir
programın olmadığını düne kadar Ankara örgütleri dahil broşürlerin, ilanların ulaşmadığını ifade etti. Ateş, "Partimizin bir an önce bu eksikliklerini giderip süratle sahaya çıkması lazım. Stratejisini gözden geçirmesi lazım. Anayasa değişikliklerini Recep Bey, havuzlu villa girdabından çıkarması gerekir. Bu kadar basite indirgenmemesi gerekir" dedi.
Baykal'ın veto yemesini nasıl karşıladığına ilişkin soru üzerine Ateş, Baykal'ın kurultaydan sonra kendisini ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Ben bu saatten sonra sade bir üye ve milletvekili olarak partimin emrindeyim" dediğini anımsattı. Ateş, "Şimdi Türkiye açısından böylesine hayati önem taşıyan bu dönemde haklı olarak partisine görev yapamamanın üzüntüsü yaşıyor. Sayın Baykal da bizler de kendi başımıza bir yere gidemeyiz. Çünkü o zaman da örgütler sıkıntı çıkarıyor. İstanbul'a gittiğimizde
Kartal İlçe Başkanımızda karşılayan heyette yer aldı diye ilçe başkanımız daha ilçeye varmadan görevden düşürüldü. Geçen gün İzmir'e gittiğinde de Sayın Baykal'ı havaalanında karşılaya gelen ilçe gençlik kolu başkanı daha ilçesine varmadan istifa et yoksa seni görevden alırız baskısıyla istifa ettirildi. Örgütte de bu takım sıkıntılar yaratılıyor. O nedenle biz derli toplu örgütlerimizin çizdiği çerçevede daha etkili, çalışmayı yapmayı istiyoruz" diye konuştu.
'Bir MYK üyesinin altında çalışır mısınız sorusuna?' Ateş, "Bir tek seçenek var; o da bir MYK üyesinin da altında çalışmak gibi bir tercih doğru değil. Yani o kadar çok etkinlikler yapılıyor ki, o kadar çok sosyal aktiviteler var ki. O komite o illerde çalışır bizler de bu illerde çalışırız" yanıtını verdi.
'CHP'nin yaptığı referandum çalışmasını yeterli görüyor musunuz?' yönündeki soruya ise Ateş, "Çok yeterli görmüyorum. Daha derli toplu çalışılabilir. Sürecin büyük bir bölümü geride bırakmış durumdayız. Eksikliklerimizi önümüzdeki günlerde telafi etmemiz gerekir. Bunun içinde CHP'nin sadece Genel Başkanı'nın mitingleriyle değil, bütün örgütlerinin ciddi bir şekilde seferber etmesi gerekir. Buda çok ciddi bir planlama ve programlama ile çok rahat yapılabilir" dedi.