Tutuklu Avukat Öztürk Polisleri Suçladı İstanbul
U AVUKAT ÖZTÜRK POLİSLERİ SUÇLADI
İSTANBUL (A.
U AVUKAT ÖZTÜRK POLİSLERİ SUÇLADI
İSTANBUL (A.A) - 08.07.2010 - 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının tutuklu sanığı avukat Serdar Öztürk, bürosunda bulunduğu iddia edilen dava konusu belge ile Genelkurmay Başkanlığına ait 300 adet gizli belgenin bürosuna polisler tarafından konulduğunu ileri sürdü.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Öztürk, ikinci 'Ergenekon' davasının tutuksuz sanığı eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in avukatı Abdullah Kaya'nın tutuklanmaktan ve cezaevine girmekten korktuğu için savcı Zekeriya Öz tarafından kullanıldığı savundu.
Öztürk, müvekkili olan Levent Göktaş'ın, gayrinizami harp kursu hakkında bilgi vermesi için Öz tarafından ek ifadeye çağrıldığını söylediğini belirterek, şöyle devam etti:
'Göktaş ve Mustafa Koç'un avukatı da olan Kaya, Göktaş'a ek ifade vermesini söylemiş. Göktaş, 'Gayrinizami harp kursu hakkında bilgi verirsem savcı beni bırakacakmış' dedi. 'Savcı, bu kurs hakkındaki bilgileri Genelkurmay Başkanlığına yazı yazarak da öğrenebilir' dedim. Zekeriya Öz'ün tutuklama tehdidiyle avukat Kaya'yı kullandığını, bu oyuna gelmemesini söyledim. Kaya, Göktaş'ın ifadesinin alınması için savcıya dilekçe veriyor. Biz, Göktaş'ı ikna edemedik. Göktaş ifadeye geldi. Birkaç gün sonra gazetede çıkan haberlerden sonra Göktaş tarumar oldu. Zekeriya Öz, 'Osman'ımı (Birinci Ergenekon davası sanığı Osman Yıldırım) kullandığı gibi Abdullah Kaya'yı da kullanmış.'
Operasyonlarda ele geçirilen bazı askeri belgelerin, savcı Öz tarafından polise incelettirildiğini belirten Öztürk, bunları polisin inceleme yetkisi olmadığını dile getirdi.
Öztürk, savcı Öz'ün askeri casusuluk yaptığını ileri sürerek, bu suçu işleyen herkesin yargılanması gerektiğini söyledi.
Levent Göktaş'ın ofisinde bulunduğu iddia edilen 51 No'lu DVD'yi de ofise yerleştiren kişinin de Terörle Mücadele Şubesinde çalışan bir polis olduğunu ileri süren Öztürk, bu kişinin resmini, görüştüğü Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'a verdiğini, bu kişi ile konuşarak kimler tarafından kullanıldığını öğrenmeye çalıştığını kaydetti.
-BELGELER BİR GECE ÖNCE OFİSE KONULDU-
Ofisinde bulunan bütün CD, DVD ve flash bellekler ile çocuğunun oyun CD'leri ve türkü CD'lerini attığını ifade eden Öztürk, ofisinde bulunduğu iddia edilen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ve Genelkurmay Başkalığına ait 300 adet gizli belgenin ise oraya arama yapılmadan bir gece önce polisler tarafından konulduğunu öne sürdü.
Emniyet görevlileri tarafından bürosunun aranması sırasında çekilen video kaydını da salondaki ekrandan izlettiren Öztürk, şunları kaydetti:
'Benim odamda yer alan mavi klasörün ilk 5 sayfasında, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na ilişkin belge var. Klasördeki diğer evraklar bana ait. Siyah dolapta Genelkurmay Başkanlığına ait 300 tane gizli belge tomar halinde bulunmuş. Bu dolabımdaki belgeler dosyaların içindedir. Ofiste arama yapan polislerin hiçbirinin elinde eldiven yok, sadece o dolabı arayan polisin elinde eldiven var. Belgeleri büroya koyan ekip ile aramayı yapan ekip denkleşmiş. Nerede ne olduğunu biliyorlar. Tomar halinde 300 tane gizli belge bırakılmış. Bunu bulan polis, görüntülerde de şapka takarak kendini gizlemeye çalışıyor. Bir ofise girebilmek çok kolay. Benim ofisimde gizli kamera yok.'
08.07.2010 15:01:36
İSTANBUL (A.A) - 08.07.2010 - 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının tutuklu sanığı avukat Serdar Öztürk, bürosunda bulunduğu iddia edilen dava konusu belge ile Genelkurmay Başkanlığına ait 300 adet gizli belgenin bürosuna polisler tarafından konulduğunu ileri sürdü.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına devam eden Öztürk, ikinci 'Ergenekon' davasının tutuksuz sanığı eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in avukatı Abdullah Kaya'nın tutuklanmaktan ve cezaevine girmekten korktuğu için savcı Zekeriya Öz tarafından kullanıldığı savundu.
Öztürk, müvekkili olan Levent Göktaş'ın, gayrinizami harp kursu hakkında bilgi vermesi için Öz tarafından ek ifadeye çağrıldığını söylediğini belirterek, şöyle devam etti:
'Göktaş ve Mustafa Koç'un avukatı da olan Kaya, Göktaş'a ek ifade vermesini söylemiş. Göktaş, 'Gayrinizami harp kursu hakkında bilgi verirsem savcı beni bırakacakmış' dedi. 'Savcı, bu kurs hakkındaki bilgileri Genelkurmay Başkanlığına yazı yazarak da öğrenebilir' dedim. Zekeriya Öz'ün tutuklama tehdidiyle avukat Kaya'yı kullandığını, bu oyuna gelmemesini söyledim. Kaya, Göktaş'ın ifadesinin alınması için savcıya dilekçe veriyor. Biz, Göktaş'ı ikna edemedik. Göktaş ifadeye geldi. Birkaç gün sonra gazetede çıkan haberlerden sonra Göktaş tarumar oldu. Zekeriya Öz, 'Osman'ımı (Birinci Ergenekon davası sanığı Osman Yıldırım) kullandığı gibi Abdullah Kaya'yı da kullanmış.'
Operasyonlarda ele geçirilen bazı askeri belgelerin, savcı Öz tarafından polise incelettirildiğini belirten Öztürk, bunları polisin inceleme yetkisi olmadığını dile getirdi.
Öztürk, savcı Öz'ün askeri casusuluk yaptığını ileri sürerek, bu suçu işleyen herkesin yargılanması gerektiğini söyledi.
Levent Göktaş'ın ofisinde bulunduğu iddia edilen 51 No'lu DVD'yi de ofise yerleştiren kişinin de Terörle Mücadele Şubesinde çalışan bir polis olduğunu ileri süren Öztürk, bu kişinin resmini, görüştüğü Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'a verdiğini, bu kişi ile konuşarak kimler tarafından kullanıldığını öğrenmeye çalıştığını kaydetti.
-BELGELER BİR GECE ÖNCE OFİSE KONULDU-
Ofisinde bulunan bütün CD, DVD ve flash bellekler ile çocuğunun oyun CD'leri ve türkü CD'lerini attığını ifade eden Öztürk, ofisinde bulunduğu iddia edilen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ve Genelkurmay Başkalığına ait 300 adet gizli belgenin ise oraya arama yapılmadan bir gece önce polisler tarafından konulduğunu öne sürdü.
Emniyet görevlileri tarafından bürosunun aranması sırasında çekilen video kaydını da salondaki ekrandan izlettiren Öztürk, şunları kaydetti:
'Benim odamda yer alan mavi klasörün ilk 5 sayfasında, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na ilişkin belge var. Klasördeki diğer evraklar bana ait. Siyah dolapta Genelkurmay Başkanlığına ait 300 tane gizli belge tomar halinde bulunmuş. Bu dolabımdaki belgeler dosyaların içindedir. Ofiste arama yapan polislerin hiçbirinin elinde eldiven yok, sadece o dolabı arayan polisin elinde eldiven var. Belgeleri büroya koyan ekip ile aramayı yapan ekip denkleşmiş. Nerede ne olduğunu biliyorlar. Tomar halinde 300 tane gizli belge bırakılmış. Bunu bulan polis, görüntülerde de şapka takarak kendini gizlemeye çalışıyor. Bir ofise girebilmek çok kolay. Benim ofisimde gizli kamera yok.'
08.07.2010 15:01:36