Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'den Açıklamalar
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Türk Parlamentosu yanında Kürt Parlamentosu, Türk Bayrağı yanında Kürt Bayrağı, Türkçe resmi dili yanında Kürtçe de olacaktır" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli'de bu yıl onuncusu kutlanan geleneksel Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nde düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Kürt sorununun geldiği aşamada silahların susması gerektiğini söyledi. Legal kurşun ile illegal kurşunların sonuçlarının aynı olduğunu savunan Baydemir, "Dörtyol'da polisleri öldüren kurşunlarla, Siirt'in dağlarında gerilla öldüren kurşunlar insan bedenlerini toprağa düşürdü, silahların mutlaka susması gerek" görüşünü dile getirdi.
Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sınır karakolu ziyaretlerin değinen Baydemir, "Mevzide ne çömelerek, ne ayakta poz vermeye gerek yok. İlla poz vermek gerekiyorsa, Ankara'da BDP milletvekillerinin, bu halkın temsilcilerinin halkın her fırsatta ifade ettiği gibi siyaset aktörleriyle aynı masada tartışma pozlarını vermeleri gerekiyor" diye konuştu.
'Demokratik Özerklik' adını verde anlayışı açıklayan Baydemir, "Açık bir ifade ile egemenliğin yerelde paylaşılması meselesidir. Egemenliğe kimliksel olarak, kolektif olarak katılma meselesidir. Bunun da artık açıkça söylenmesi lazım. Demokratik Özerklik Projesi, Kürtlerin de iradesiyle birlik ve beraberlik projesidir. Bölünmenin, kavganın 21. yüzyılda panzehiri Demokratik Özerkliktir. Partimizin Demokratik Özerklik anlayışı Avrupa yerel yönetimler özerkliği değildir. Bunu karıştırmamak gerekir. Bizim
Demokratik Özerklik anlayışımız ondan daha ileridir. En azından ben öyle anlıyorum" ifadelerini kullandı.
Osman Baydemir bu programdan anladıklarını somut olarak açıklarken, "Demokratik Türkiye, bütün etnik kimliklerin, emekçilerin, inançların, hiçbirinin kendini dışarıda görmediği, baskılanmadığı, özgürce ifade ettiği, gelir dağılımında adaletin sağlandığı demokratik refah içinde bir Türkiye oluşturma projesidir. Böyle bir Türkiye nasıl olacak, Özerk Marmara, Özerk Doğu Akdeniz, Özerk Batı Karadeniz, Özerk Kürdistan'la olacak. Arkadaşımız çıkıp, Başkan sen yanlış anladın diyebilir ama ben böyle anladım"
şeklinde konuştu.
Artık her şeyi karnından değil açık ve beyninden konuşmanın zamanının geldiğini belirten Baydemir, "Türkiye Büyük Millet Meclisi var olmaya kesinlikle devam edecektir. İstiklal Marşı Türkiye'de okunmaya devam edecektir. Türk bayrağı Türkiye'de dalgalanmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte her bölgede bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan biri de Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacaktır. Türk bayrağı yanında benim yerel renklerin olan Kürt bayrağı da olacaktır. Dersim'de, Sayın
Başkan, ay yıldızlı Türk bayrağı yanında Kürt bayrağı yan yana dalgalanması fena mı olur? Kıyamet mi kopar? Diyarbakır, Hakkari , Van, Mardin, Dersim halkı Ankara'ya daha çok bağlanır" dedi.
Cami inşasına katkı sunup açılışına katıldığını, ancak mevzuatın cemevi açmasına izin vermediğini belirterek, inanç konusunda ayırım yapıldığını belirten Baydemir dil konusunda da, "Bütün devlet okullarında Türkçe yanında Kürtçe de resmi dil olarak okutulmalıdır" görüşünü dile getirdi.
Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun sınır karakolu ziyaretlerin değinen Baydemir, "Mevzide ne çömelerek, ne ayakta poz vermeye gerek yok. İlla poz vermek gerekiyorsa, Ankara'da BDP milletvekillerinin, bu halkın temsilcilerinin halkın her fırsatta ifade ettiği gibi siyaset aktörleriyle aynı masada tartışma pozlarını vermeleri gerekiyor" diye konuştu.
'Demokratik Özerklik' adını verde anlayışı açıklayan Baydemir, "Açık bir ifade ile egemenliğin yerelde paylaşılması meselesidir. Egemenliğe kimliksel olarak, kolektif olarak katılma meselesidir. Bunun da artık açıkça söylenmesi lazım. Demokratik Özerklik Projesi, Kürtlerin de iradesiyle birlik ve beraberlik projesidir. Bölünmenin, kavganın 21. yüzyılda panzehiri Demokratik Özerkliktir. Partimizin Demokratik Özerklik anlayışı Avrupa yerel yönetimler özerkliği değildir. Bunu karıştırmamak gerekir. Bizim
Demokratik Özerklik anlayışımız ondan daha ileridir. En azından ben öyle anlıyorum" ifadelerini kullandı.
Osman Baydemir bu programdan anladıklarını somut olarak açıklarken, "Demokratik Türkiye, bütün etnik kimliklerin, emekçilerin, inançların, hiçbirinin kendini dışarıda görmediği, baskılanmadığı, özgürce ifade ettiği, gelir dağılımında adaletin sağlandığı demokratik refah içinde bir Türkiye oluşturma projesidir. Böyle bir Türkiye nasıl olacak, Özerk Marmara, Özerk Doğu Akdeniz, Özerk Batı Karadeniz, Özerk Kürdistan'la olacak. Arkadaşımız çıkıp, Başkan sen yanlış anladın diyebilir ama ben böyle anladım"
şeklinde konuştu.
Artık her şeyi karnından değil açık ve beyninden konuşmanın zamanının geldiğini belirten Baydemir, "Türkiye Büyük Millet Meclisi var olmaya kesinlikle devam edecektir. İstiklal Marşı Türkiye'de okunmaya devam edecektir. Türk bayrağı Türkiye'de dalgalanmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte her bölgede bölgesel parlamento olacaktır. Bu bölgesel parlamentolardan biri de Kürdistan Bölgesel Parlamentosu olacaktır. Türk bayrağı yanında benim yerel renklerin olan Kürt bayrağı da olacaktır. Dersim'de, Sayın
Başkan, ay yıldızlı Türk bayrağı yanında Kürt bayrağı yan yana dalgalanması fena mı olur? Kıyamet mi kopar? Diyarbakır, Hakkari , Van, Mardin, Dersim halkı Ankara'ya daha çok bağlanır" dedi.
Cami inşasına katkı sunup açılışına katıldığını, ancak mevzuatın cemevi açmasına izin vermediğini belirterek, inanç konusunda ayırım yapıldığını belirten Baydemir dil konusunda da, "Bütün devlet okullarında Türkçe yanında Kürtçe de resmi dil olarak okutulmalıdır" görüşünü dile getirdi.