Hüseyin Çelik: Bir insanın kahraman olması suç işlemeyeceği anlamına gelmez

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Balyoz Darbe Planı davası kapsamında 102 kişi hakkında çıkarılan tutuklanma kararıyla ilgili hükümete

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Balyoz Darbe Planı davası kapsamında 102 kişi hakkında çıkarılan tutuklanma kararıyla ilgili hükümete yönelik eleştirilere cevap verdi. Çelik, "Bir insanın iyi bir vazife adamı olması, hatta kahraman olması onun suç işlemeyeceği veya bir suça doğrudan veya dolayısıyla, bilerek veya bilmeyerek iştirak etmeyeceği anlamına gelmez." dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, son dönemde artan terör olaylarıyla ilgili olarak vatandaşları sağduyulu olmaya, itidali elden bırakmamak ve terör karşısında tek yürek olmanın, teröristlere verilebilecek en anlamlı ve sonuç alıcı cevap olacağını söyledi. Kimsenin kendini devletin yerine koymaması, güvenlik güçlerinin işini zorlaştırmaması ve bir hukuk devletinde yaşadığını unutmaması gerektiğini ifade eden Çelik, "Aksi durum, terörün ve teröristlerin ekmeğine yağ sürmektir."dedi.

Çelik, Balyoz Eylem Planı Davası olarak bilinen, dava çerçevesinde 102 muvazzaf veya emekli askerle ilgili tutuklama kararı çıkması üzerine, başta CHP ve MHP genel başkanları olmak üzere çok sayıda muhalefet sözcüsü, haksız ve mesnetsiz bir şekilde AK Partiyi ve AK Parti hükümetini itham ve ilzam ettiklerini kaydetti.

AK Parti hükümetinin, bu süreçle uzaktan ve yakından bir ilgisinin olmadığını dikkat çeken Çelik, "Sürekli yargının bağımsızlığından dem vuranların, tutuklamaların zamanlaması ve şekliyle ilgili olarak hükümeti suçlamaları, kelimenin tam anlamıyla bir tutarsızlıktır." diye konuştu.

"HAKLIYI HAKSIZI BAĞIMSIZ YARGI ORTAYA KOYACAKTIR"

Herkesin adil yargılanma hakkının olduğunu vurgulayan Çelik, bazı medya organlarında tutuklama kararıyla ilgili çıkan haberleri eleştirdi. Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: " Bazı komutanlarımızın terör mücadelesi yapması veya afet durumunda emrindeki birliklerle beraber vatandaşın imdadına koşması, onlara şefkat elini uzatması elbette taktire şayandır ve bu onların asli görevidir. Kamuoyunu hükümet aleyhinde kışkırtmaya çalışan muhalefet ve bazı basın mensuplarının, sanki bu insanlar bu güzel vazifeleri icra ettikleri için, hükümetin talimatıyla tutuklanıyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışmaları haksız ve gayri ahlaki bir tutumdur. Bir insanın iyi bir vazife adamı olması, hatta kahraman olması onun suç işlemeyeceği veya bir suça doğrudan veya dolayısıyla, bilerek veya bilmeyerek iştirak etmeyeceği anlamına gelmez. Doğruyu yanlışı, haklıyı haksızı elbette bağımsız yargı ortaya koyacaktır."

"CHP'NİN KLASİK JAKOBEN ZİHNİYETİ"

Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "AK Parti hükümetiyle beraber orduyu yok etmek için, moral değerlerini yok etmek için özel çaba harcanıyor. Bunu bilmeyen yok." şeklindeki sözlerini sarf etmesinin tam anlamıyla hezayan olduğunu belirtti.

Her kurumda yanlışlıklar ve yanlış yapan insanlar olabileceğini söylen Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu herhalde kendisini ev sahibi, kendisi gibi düşünmeyenleri de kiracı gibi görüyor. Bu, CHP'nin klasik jakoben zihniyetidir. AK Parti hükümeti kendi ordusuna karşı hiçbir tertibin içinde olmayacağı gibi, buna müsamaha da etmez." dedi. Çelik, CHP'nin genetik müdahale yanlısı alışkanlığı ile, 27 Nisan Bildirisine alkış çalarken, bildiriyi baş tacı ederken AK Parti hükümeti halkına yaptığı açıklamada vakarlı bir duruş sergilediğini ve ve bu duruşuyla bildiriyi yayımlayanlara konumunu ve sınırlarını gösterdiğini vurguladı.

"EMEKLİ GENELKURMAY BAŞKANLARINA HEPSİNE ZIRHLI ARAÇ TAHSİS EDİLİYOR"

Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a zırhlı araç alınmasıyla ilgili iddialara ise Çelik, şu cevabı verdi: "Bu güne kadar emekli olan tüm genelkurmay başkanlarına zırhlı araç tahsis edilmiş veya satın alınmıştır. Bu durum Sayın Büyükanıt'a mahsus bir uygulama değildir. Ayrıca Başbakanlık tarafından ve Başbakanlığın bütçesiyle hükümetin özel bir tercihiyle bir satın alma gerçekleşmiş değildir. Genelkurmay Başkanlığı kendi bütçesiyle ve kendi insiyatifi ile Sayın Büyükanıt'a araç satın almıştır. Bu vesileyle Sayın Büyükanıt'ın hükümet tarafından ödüllendirildiği iddiası abesle iştigaldir. "