Arınç'ın Gözyaşları Vekillerin Dilinde

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümeti eleştirerek "Bölücülüğü, teslimiyetçiliği, yabancılaştırmayı bu millete aşılıyorlar. Zehirlerini bu millete zerk ediyorlar" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin yurt genelinde düzenlediği "Referandumda Hayır" kampanyası nedeniyle Manisa'ya gelen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a memleketinde yüklendi. Manisa'nın AKP'ye ilk tokadı vuran yer olduğunu anlatan Vural, "Öyle bir tokat vurdu ki o tokattan beri ağlıyorlar" dedi.
Beraberinde MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal ile birlikte Manisa'ya gelen MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, toplantının düzenleneceği Belediye Şehir Tiyatrosu önünde mehterle karşılandı. MHP Manisa Milletvekilleri Erkan Akçay, Mustafa Enöz, Ahmet Orhan, çevre illerden milletvekilleri ve il başkanları ile MHP Manisa İl Başkanı Uğur Üncü ve yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı karşılamaya partililer de büyük ilgi gösterdi.
MANİSA İÇİN 16 PROJE HAZIRLADIK
Salona geçilmesinin ardından ilk konuşmayı Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün yaptı. 16 aylık çalışma dönemini değerlendiren Ergün, "Göreve geldiğimizde 96 trilyonluk borç vardı. Geçen 16 aylık süre içerisinde belediyemizin bugün borcu 30 trilyonun altına inmiştir" dedi.
Veremeyeceği hiçbir hesabı olmadığını anlatan Ergün, şöyle konuştu: "Önemli olan dersimize iyi çalışmak, görevimizi yapmaktır. Bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Manisa'nın sorunları var. İzmir'e yakın olmasının getirdiği sorunları vardır. Nüfus artışının getirdiği sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunları da çözmek bizim görevimiz. Bunlardan kaçmıyoruz. En kısa sürede Manisa'nın çehresinin nasıl değiştiğini hep birlikte göreceğiz. İlk etapta sosyal projelerimizi
hayata geçireceğiz. Bunun için 16 proje hazırladık. Bir kısmı hayata geçti. Önümüzdeki günlerde diğerleri hazır duruma gelecek. Bunun sözünü buradan vermek istiyorum. Ama asıl projelerimiz 2011 yılında gündeme gelecek. Önümüzdeki günlerde de projelerimizi Manisalılarla paylaşacağız."
GÖZYAŞI KAVANOZLARI
MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal da, MHP Manisa İl Başkanı Uğur Üncü'den, tarihte yer alan göz yaşı şişeleri gibi Arınç'a birer kavanoz hediye etmesini istedi. MHP Milletvekili Şenol Bal konuşmasında, "Biri sol gözü biri de sağ gözü için. 13 Eylül'de Manisa öyle bir şamar vursun ki bu zihniyete, o kavanozlar sicim gibi akan yaşlarıyla dolsun. İnşallah iktidarımız döneminde o kavanozları müzede Arınç'ın gözyaşları olarak bütün halkımıza görmesi için sunarız" dedi.
HÜKÜMETE KENE BENZETMESİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, konuşmasında Başbakan ile Bülent Arınç'ın görüntüleri ve sözlerine yer verdi. Hükümete yüklenen Vural, şunları söyledi: "Bu millete kene gibi yapıştınız. Bu millete bölücülük kenesini yapıştırdılar. Bu millete teslimiyetçilik kenesini yapıştırdılar. Bu millete yabancılaşma kenesini yapıştırdılar. Bu kenelerden milletimizi kurtarmamız gerekiyor. Bölücülüğü, teslimiyetçiliği, yabancılaştırmayı bu millete aşılıyorlar. Zehirlerini bu millete zerk ediyorlar. 8 yıldan
bu yana nerede görmüştük ki bu milleti 36 etnik gruba bölmeyi, ne zaman gördük cumhuriyetimizi tartışmayı, milli mücadeleyi tartışmayı, ne zaman gördük ulu önderin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni birinci cumhuriyet diye adlandırıp, 2. Cumhuriyeti inşa edeceğiz demeyi. Bunlar yabancı fikirleri milletimize empoze etmek istediler. Onun için ben bunları kene olarak adlandırıyorum. Bu kenelerden kurtulmamız gerekiyor."
Keneyi usulüne göre çıkartmak gerektiğini anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Aksi takdirde zehrini akıtmaya devam edecek. Bunun için iki hamleli bir planımız var. İlk hamle 12 Eylül'de AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'ı kurtarma anayasasına 'hayır' demek olacak. İkincisi 2011 genel seçimlerinde üç hilalimize evet mührünü demekle olacak. İki hamle de milletimizin iradesiyle olacak."
MHP olarak anayasayı birlikte hazırlamayı AKP'ye teklif ettiklerini anlatan MHP Grup Başkan Vekili Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oyunları bozmamız lazım. Bu oyunları bozmak, AKP'den kurtulmak için de referandumu bir araç olarak kullanmamız gerekmektedir. Anayasaya neden hayır diyoruz. Çünkü bu anayasa bir parti anayasası oldu. Oysa anayasa tüm partilerin anayasası olması gerekirdi. Ama bu anayasa insanları ayıran bir anayasa oldu. Uzlaşma aramadılar. Uzlaşma olmadığı için de bu anayasa toplumsal
mutabakatı sağlayamıyor. Bu bakımdan MHP olarak dayatmayla hazırlanan bir anayasanın mutabakat oluşturmayacağı için anayasanın yapılış şekline hayır diyoruz. Uzattığımız eli tutmadılar biliyor musunuz. Gelin birlikte anayasa hazırlayalım dedik. Millete ilan edelim dedik. Sandıkta millet bizi oylasın. Ondan sonra parlamentoda anayasayı geçirelim, bitirelim bu tartışmayı dedik."
2001 yılında 34 maddeyi değiştirdiklerini anlatan Vural, şöyle konuştu: "O zaman bugünkü hükümetin üyelerinden Mehmet Ali Şahin de uzlaştırma kurulundaydı. Herkesle beraber anayasa değişikliğini yaptık. Kavga mı çıktı, millet birbirini mi boğazladı, yapmadılar. Ama bunlar anayasa değişikliği ile kutuplaştırma oluşturmak istiyor. Anayasa tartışmasıyla toplumun tüm kesiminin derdinin konuşulmasını istemiyor. Onun için biz anayasa değişikliğinde elimizi uzattık. Ermenistan'ın uzattığı eli tuttular ama ülkücü
ve milliyetçilerin uzattıkları eli tutmadılar. CHP'siz olmaz dediler. Bugün geldiğimiz noktada anayasa tartışması ekseninde görüyorsunuz toplumu nasıl birbirine kırdırıyor. Yetmedi milleti etnik kimliklere göre kırdırıyor. Bu tartışmalar bizi haklı çıkardı."
12 EYLÜL İSTİSMARI
Başbakan Erdoğan'ı 12 Eylül istismarcılığıyla suçlayan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim hak ve hukukumuzun ortadan kaldırılıp dokunulmazlık zırhına kavuşmak isteyenlerin hazırladığı bir anayasadır. O anayasayı hazırlamalarının sebeplerinden biri de şu. Genel başkanımeemasında Başbakan ile Büleız ne diyor. Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek 'milletin hakkını hukukunu yedin. Hortumlamadığın şey kalmadı. Senden hesap soracağım. Hesap sormazsam namerdim' Tayyip Erdoğan da haklı. Yiğidi öldür hakkını
yeme. Adam düşünüyor.'Bu adam sözünde duran bir adam. Okyanus ötesine de gitsem bu adam beni bulur. Hesabını da sorar. Bundan kurtulmam mümkün değil. O zaman ne yapayım. Beni yargılayacak olan Yüce Divan'a hakim ayarlayım da o hakimler beni kurtarabilir' diyerek anayasa değişikliğine girişti. Ne yapansan yap Sayın Başbakan Yüce Divan'da yargılanacaksın. Bunu böyle bil. Kurtuluş yok. Korkunun ecele faydası yok. Herşeyin hesabını bir bir vereceksin."
Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül istismarı yaptığını anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan kürsüye çıktı rahmetli Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunu okumaya başladı. Okuyacaksan adam gibi oku. Ama başbakan ne yapıyor Pehlivanoğlu'nun Allah ve milliyetçilik davası zafere ulaşacaktır' cümlesini okumadı. Neden? Çünkü o milliyetçiliğe düşman. Sahte gözyaşlarını döktüğü Mustafa Pehlivanoğlu'nun fikrine düşman. O bizlere kafatasçı, ırkçı, faşist suçlamalarını yapmıştı. Gidip ondan sonra sahte
gözyaşları döküyor. Aslında bu riya gözyaşlarıdır. Başka bir anlamı yok. Kalkmışlar bunun üzerinden siyaset üretiyorlar. Sen ülkücülüğün ve milliyetçiliğin ne olduğunu bilir misin? Biz milliyetçi ve ülkücü olarak bugün ülkemizin bölünmesine karşı çıkmak için anayasaya hayır diyoruz."
KUMBARA OLUŞTUR PARANI ÖDEYELİM
Bülent Arınç'ı da eleştiren Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçmişte birkaç celseye girmiş ikide bir onu kullanıyor. Ağlamaktan sorumlu başbakan yardımcısından bahsediyorum. Diyor ki ben para almadan avukatlık yaptım. Ne demek istiyorsun, bizden diyet mi istiyorsun. Ne kadar para istiyorsan verelim. Maksadın paraysa verelim. Yaptıklarına elbette teşekkür ederiz ama ülkücü ve milliyetçi hareketi bu milleti bunu kullanarak bölmek isteyenlere karşı diyetimiz yok. Bizim kimseye diyetimiz yok. MHP
açılıma da Büyük Ortadoğu Projesi'ne de hayır diyor. Herkes haddini bilsin konuşurken; yaptıysan yaptın hatıraya saygı duyacaksın. Sürekli olarak bunu kullanıp sanki bir şey yapmış gibi konuşmaktan men ediyorum seni. Bedeli neyse getir burada kumbara oluşturur öderiz paranı. Benim davama ve davamın hatırasına leke sürdürmeyiz."
(ÖA-HO-Y)