TBMM Başkan Vekili Yakut: Referandumda mağdurlar mağrurlara kaşı mücadele verecek

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili ve AK Parti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, anayasa değişikliği referandumunun, 12 Eylül'ün mağdur

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili ve AK Parti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, anayasa değişikliği referandumunun, 12 Eylül'ün mağdurlarının mağrurlara karşı mücadelesi şeklinde geçeceğini söyledi. Yakut, AK Parti Denizli İl Teşkilatı'nın temmuz ayı il danışma meclisi toplantısına katıldı.

Burada bir konuşma yapan TBMM Başkan Vekili Yakut, muhalefet partilerinin referandumu AK Parti'nin gidip gitmemesi hadisesi haline getirdiğini, oysa siyasi hesaplaşmanın 2011'de görüleceğini ifade etti. Yakut, "Değişiklikler, geçmişte mağdur olanların, mağrurlardan günü geldiğinde hesabı sorma düşüncesiyle yapıldı. Seçim zamanı geldiğinde AK Parti, dört yıllık icraatlarının hesabını verecek. Büyük Türk milletinin önüne çıkıp yine iktidar talep edecek. Geçmişe baktığımız zaman 2002, 2004 ve 2007'de bu milletin önüne çıkıp yaptıklarının hesabını verdi. Milletimiz bize teveccühünü gösterdi." dedi.

2002 yılında üç partili koalisyon hükümetinin beceriksizliği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki icraatları sebebiyle tek başlarına iktidara geldiklerini söyleyen Sadık Yakut, "2007 yılında beş yıllık süre sonunda milletin karşısına çıkıp yüzde 47 oyla tekrar iktidara gelmemizin bir anlamı vardı. Bu, geçmiş hükümetlerin başarısızlığı değildi. Bizim beş yıllık sürede yaptıklarımız, duble yollarla, eğitimdeki hamlemizle, sağlıktaki devrimimizle, TOKİ'yle, KÖYDES ve BELDES'le verdiğimiz hizmetin karşılığını millet yüzde 47 ile gösterdi." diye konuştu.

12 Eylül Anayasası'nın, özgürlük ve güvenlik denkleminde güvenliğin ağır bastığı bir anayasa olduğunu vurgulayan Yakut, aradan geçen 30 yılın ardından dünyada ve Türkiye'de birey özgürlüklerin öne çıktığını ifade etti. Referandumu, "mağdurların mağrurlara kaşı mücadelesi" dolarak değerlendiren Yakut, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasıyla da darbecilerin yargılanmasının önünün açılacağını vurguladı. Yakut, sözlerine şöyle devam etti: "Geçici maddenin kalkmasıyla yargı devreye girecek. Zaman aşımının dolup dolmadığına karar verecek. Muhalefetten şunu duyuyoruz: 'Getirin 28 Şubat'ı, onun hakkında da düzenleme yapalım. Getirin e-muhtırayı, onun hakkında da düzenleme yapalım.' Beyler şunu karıştırmayalım, 12 Eylül'de ihtilâlle yapanların getirdiği 1982 Anayasası'nda, kendilerinin sorumlu olmadığına dair düzenleme var. 28 Şubat ve e-bildiride ise böyle bir anayasal düzenleme yok. Yargının görevini yapması gerekir. Bu değişiklik paketinde 28 Şubat'ın da, bildiriyi yapanın da yargılanmasıyla ilgili, askerlerin askeri görevleriyle ilgili olmayan suçlarla ilgili sivil mahkemelerde yargılanmalarını getirdik. Bu, sizin söylediğinizin karşılığı."

12 Eylül darbesi sürecinde ne kadar kişinin mağdur olduğuna dair bir istatistik sunan TBMM Başkan Vekili, şunları kaydetti: "650 bin kişi gözaltına almış. 1 milyon 6 yüz 38 bin kişi fişlenmiş. 7 bin kişi için idam cezası istenmiş. 517 kişi idam cezasına mahkûm ediliyor. Bunlardan 50 idam edildi. 26'sı siyasi, 23'ü adli, biri ASALA militanı. 71 bin kişi 141, 142 ve 163. maddeden yargılandı. 388 bin kişiye pasaport verilmemiş. 30 bin kişi sakıncalı olarak işten atıldı. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurt dışına gitti. 300 kişi kuşkulu olarak ölü bulundu. 171 kişi işkenceden öldü. 937 film, sakıncalı olduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 120 öğretim üyesi işine son verildi. 47 yargıç meslekten men edildi. 400 gazeteci için 4 bin yıl hapis istendi. 31 gazeteci cezaevine gönderildi. Üç gazeteci saldırı sonucu öldü. Gazeteler 300 gün yayından yasaklandı. 13 büyük gazete için dava açıldı. 39 ton gazete imha edildi. 299 kişi cezaevlerinde öldü. 44 kişi şüpheli şekilde öldü. 14 kişi açlıktan öldü. 14 kişi kaçarken vuruldu. 95 kişi çatışmada öldü. 79 kişi ölüm raporu verildi. 43 kişinin intihar ettiği bildirildi. Siyasi partiler kapatıldı, genel başkanları cezaevine konuldu."

12 Eylül'de CH ve MHP ile birlikte BDP'lilerin mensup olduğu eski partilerinin kapatıldığına dikkat çeken Yakut, "Bu partililer, anayasa değişikliğine karşı çıkıyor. Biz düzenlemeyle siyasi patiler kapatılmasın diye 8. maddeyi getirdik. Anayasa'nın tamamına karşı oldukları gibi bu maddeye de karşıydılar. Buna karşı çıkan üç parti, 12 Eylül'de kapatıldı.CHP, MHP ve BDP ile önceki partileri kapatıldı. Sadece AK Parti kapatılmadı, biz de kapatılmanın eşiğinden döndük." ifadelerini kullandı.

12 Eylül öncesi olayları, o zamanlar hukuk fakültesi öğrencisi olarak yaşadığını anlatan Sadık Yakut, "11 Eylül'de, yanılmıyorsam 46 kişi öldü. İhtilal yapılınca, 12 Eylül'de kimse ölmedi. Ankara'da Bakanlıklar'da, Kızılay'da 10-15 yerde bombalı pankartlar asılıydı. İnsanın aklına şu soru gelmez mi: '11 Eylül günü bunları sen mi yaptırdın da 12 Eylül'de kimse ölmedi, pankartlar indirildi?' Bunun hesabının sorulması lazım." dedi.

Güneydoğu hadisesinin, dünyanın ekonomisinin yüzde 65'ni kontrol edenlerin, dünya enerjisinin yüzde 65'ine sahip bir Ortadoğu coğrafyasında söz sahibi olmak istemesinden kaynaklandığını dile getiren Yakut, "Buna doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi, hiç kimsenin alet olmaması gerekir. Terörle ilgili 350-400 milyar dolar harcandı. İnsanlarımız şehit oldu. Bu övünülecek değil, üzülünecek bir hadise. Onun için kalığımız yerden devam edeceğiz, bunu çözeceğiz." şeklinde konuştu.

'BÖLÜNME DÜŞÜNCESİNİ GÜNDEME GETİRMEK ZİHNİ SAPIKLIKTIR'

Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu belirten TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, bölünme düşüncesini gündeme getirenlerin zihni sapıklık içerisinde olduğunu ifade etti. Yakut, şunları söyledi: "Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. Hiç kimseden korkmaya gerek yok. Öyle. 'Bölüneceğiz, bölecekler, satacaklar...' gibi düşünceleri kim gündeme getiriyorlarsa zihni sapıklıktır. Dünyanın en güçlü ordularından birine sahibiz. Biz Osmanlı'nın bakiyesiyiz. İmparatorluğun bakiyesiyiz. Medeniyetimiz var, kültürümüz var. Hiç kimse bizi bu topraklardan ayıramaz. Bu millet İstiklâl Savaşı'ndaki mücadeleyi her zaman verir."

Toplantıya AK Parti Denizli milletvekilleri Mehmet Salih Erdoğan ve Mehmet Yüksel, İl Başkanı Bilal Uçar, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci ve diğer partililer katıldı.