17 Yıl Önce Boşaltılan Köyde Ekim Başladı
Muş merkeze bağlı Yörecik köyüne 17 yıl aradan sonra geri dönüşler başlarken, ilk tütün ekiminin yapıldığı belirtildi.
Barış ve Demokrasi Partisi ( BDP ) Muş milletvekili ve TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık ' ın doğup büyüdüğü ve 1993 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltılan köyde çeşitli ürünler ekilmeye başlandı . Muş İli ve Civarı Tütün Kooperatif Başkanı Şehmus Solgun ' un girişimleri ile firmalarla sözleşme imzalayan 8 ekici , aileleriyle birlikte köye döndü . İlk olarak tütün başta olmak üzere çeşitli ürünler eken köylüler , daha sonra yıkılan evlerini onarmaya çalıştı .
Köy boşaltıldığı zaman 1 yaşında olduğunu ve köyüyle ilgili bilgileri hep büyüklerinden dinlediğini söyleyen Kesire Sakçi , geri döndüğü için mutlu olduğunu söyledi . Ortaöğretimi bu yıl bitirdiğini ve ekonomik durumlarının iyi olmamasından dolayı dershaneye devam edemediği için köye döndüklerini belirten Kevsire Sakçi , " İlk defa köyüme gelmenin mutluluğunu yaşıyorum . Burası gizli bir cennettir . Köyümüzü görmeyenler burada nasıl yaşadığımızı soruyor . Oysa burada yaşamaktan her zaman gurur duyuyorum .
Dershane masrafımı karşılamak için tarlada çapa yapıyorum . 17 yıl aradan sonra köyümüzde ekime başladık . Ben köyümü ilk defa görüyorum " dedi .
Köyde 8 ekiciyle sözleşme imzaladıklarını söyleyen Muş İli ve Civarı Tütün Kooperatifi Başkanı Şehmus Solgun da Yörecik köyünde yetişen tütünün meşhur olduğunu ve bu toprakların yeniden canlanmasını istediklerini vurgulayarak , " Muş tütününü meşhur kılan Yörecik tütünüdür . Çünkü burada kırmızı toprak ve soğuk su mevcut olduğu için çok kaliteli tütün yetişiyor . Bu verimli topraklarımız 17 yıldır terk edilmişti . Çiftçimiz topraklarını işlemeyi özlemişti . Bu yıl Yörecik köyümüzde tütün ekimine başladık . 8
üreticimiz 120 dekar alanda tütün ekimi yapmış . Bu topraklarımızı tekrar yeşillendirmek istiyoruz , devletimize vergi ödemek , üreticimizin de cebine para koymak istiyoruz . Buralar bizim topraklarımız , huzura , barışa , kardeşliğe ihtiyacımız var " diye konuştu .
Köye 8 hanenin geri döndüğünü vurgulayan Yörecik Köyü Muhtarı Nazım Sakçi ise , " Köyümüz 1993 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı . Biz 17 yıl aradan sonra köyümüze geri gelip ürün yetiştirmeye başladık . Köyümüze 1981 yılında yapılan su kanalları tahrip olmuş durumda . Suyumuz az olduğu için kendi imkanımızla ekin yapmaya çalışıyoruz . Su kanallarımız onarılırsa daha fazla ürün yetiştiririz . Bu konuda devletin yardım etmesini istiyoruz . Ayrıca içme suyumuz da akmıyor . Şu anda 2 kilometre uzaktan su
getiriyoruz . Daha önce köyümüz 100 hanenin üzerindeydi . 1988 yılından sonra göç başladı ve 1993 yılında köyümüz boşaltıldığında 80 hane civarındaydı . Güvenlik gerekçesiyle bütün evler boşaltıldı " şeklinde konuştu .
" TESPİH BONCUĞU GİBİ DAĞILDIK "
BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık ise köye dönüşlerde geç kalındığını ifade etti . Başta kendi ailesi olmak üzere köyden çıkanların tespih boncuğu gibi dağıldığını kaydeden Sakık , " Bu süreci yaşatanların utanması lazım . Kendi coğrafyamızda darmadağın olduk . Köylerimiz boşaltıldı ama devlet daha sonra zararları karşılamadı . Köyden çıkanlar geçim sıkıntısı yaşıyor . İnsanlar aç ve perişan . Yaraların sarılacağına dair inancım yok ama umarım zararlar karşılanır . Köyümüz tarım ve hayvancılığın en yoğun olduğu
köydü . Oranın doğasını , havasını çok özledim . Orada atalarımızın mezarları var . Maalesef köyden çıktığımız için yakınlarımızın mezarlarını ayrı ayrı yerlerde defnettik . Babamı köyde , annemi başka bir yerde , eşimi de Ankara ' da defnettik . Adeta tespih boncuğu gibi dağıldık " diye konuştu .
Köy boşaltıldığı zaman 1 yaşında olduğunu ve köyüyle ilgili bilgileri hep büyüklerinden dinlediğini söyleyen Kesire Sakçi , geri döndüğü için mutlu olduğunu söyledi . Ortaöğretimi bu yıl bitirdiğini ve ekonomik durumlarının iyi olmamasından dolayı dershaneye devam edemediği için köye döndüklerini belirten Kevsire Sakçi , " İlk defa köyüme gelmenin mutluluğunu yaşıyorum . Burası gizli bir cennettir . Köyümüzü görmeyenler burada nasıl yaşadığımızı soruyor . Oysa burada yaşamaktan her zaman gurur duyuyorum .
Dershane masrafımı karşılamak için tarlada çapa yapıyorum . 17 yıl aradan sonra köyümüzde ekime başladık . Ben köyümü ilk defa görüyorum " dedi .
Köyde 8 ekiciyle sözleşme imzaladıklarını söyleyen Muş İli ve Civarı Tütün Kooperatifi Başkanı Şehmus Solgun da Yörecik köyünde yetişen tütünün meşhur olduğunu ve bu toprakların yeniden canlanmasını istediklerini vurgulayarak , " Muş tütününü meşhur kılan Yörecik tütünüdür . Çünkü burada kırmızı toprak ve soğuk su mevcut olduğu için çok kaliteli tütün yetişiyor . Bu verimli topraklarımız 17 yıldır terk edilmişti . Çiftçimiz topraklarını işlemeyi özlemişti . Bu yıl Yörecik köyümüzde tütün ekimine başladık . 8
üreticimiz 120 dekar alanda tütün ekimi yapmış . Bu topraklarımızı tekrar yeşillendirmek istiyoruz , devletimize vergi ödemek , üreticimizin de cebine para koymak istiyoruz . Buralar bizim topraklarımız , huzura , barışa , kardeşliğe ihtiyacımız var " diye konuştu .
Köye 8 hanenin geri döndüğünü vurgulayan Yörecik Köyü Muhtarı Nazım Sakçi ise , " Köyümüz 1993 yılında güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı . Biz 17 yıl aradan sonra köyümüze geri gelip ürün yetiştirmeye başladık . Köyümüze 1981 yılında yapılan su kanalları tahrip olmuş durumda . Suyumuz az olduğu için kendi imkanımızla ekin yapmaya çalışıyoruz . Su kanallarımız onarılırsa daha fazla ürün yetiştiririz . Bu konuda devletin yardım etmesini istiyoruz . Ayrıca içme suyumuz da akmıyor . Şu anda 2 kilometre uzaktan su
getiriyoruz . Daha önce köyümüz 100 hanenin üzerindeydi . 1988 yılından sonra göç başladı ve 1993 yılında köyümüz boşaltıldığında 80 hane civarındaydı . Güvenlik gerekçesiyle bütün evler boşaltıldı " şeklinde konuştu .
" TESPİH BONCUĞU GİBİ DAĞILDIK "
BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık ise köye dönüşlerde geç kalındığını ifade etti . Başta kendi ailesi olmak üzere köyden çıkanların tespih boncuğu gibi dağıldığını kaydeden Sakık , " Bu süreci yaşatanların utanması lazım . Kendi coğrafyamızda darmadağın olduk . Köylerimiz boşaltıldı ama devlet daha sonra zararları karşılamadı . Köyden çıkanlar geçim sıkıntısı yaşıyor . İnsanlar aç ve perişan . Yaraların sarılacağına dair inancım yok ama umarım zararlar karşılanır . Köyümüz tarım ve hayvancılığın en yoğun olduğu
köydü . Oranın doğasını , havasını çok özledim . Orada atalarımızın mezarları var . Maalesef köyden çıktığımız için yakınlarımızın mezarlarını ayrı ayrı yerlerde defnettik . Babamı köyde , annemi başka bir yerde , eşimi de Ankara ' da defnettik . Adeta tespih boncuğu gibi dağıldık " diye konuştu .