Mahkeme iddianameyi kabul etti
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz iddianamesini kabul etti.
196 sanıklı Balyoz iddianamesinde şüpheliler "Hükümeti cebren devirmek ve engellemek. ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçlarıyla suçlanıyor.
İlk kez emekli kuvvet komutanları hakkında ‘Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekillerini iskat veya vazife görmekten men etmek’ suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Mahkemenin kabul ettiği iddianameyle emekli kuvvet komutanları ve subayların da bulunduğu şüpheliler, eski TCK’nın 147. maddesinde belirtilen "Türkiye Cumhuriyeti icra vekillerini iskat ve vazife görmekten men etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanacak. Ancak savcılar hazırladıkları iddianamede, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek, sanıklara eski TCK’nın 61/1’de düzenlenen eksik teşebbüs hükmünün uygulanmasını, şüphelilerin de 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi.
BALYOZDA BİR NUMARALI ŞÜPHELİ ÇETİN DOĞAN
İddianamenin ilk sırasında eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, ikinci sırasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, üçüncü sırasında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına, dördüncü sırasında da eski 1. Ordu Komutanı Ergin Saygun’un bulunduğu öğrenildi. İddianamede şüpheliler arasında İrticayla Mücadele Eylem Planı adlı belgede ıslak imzası olduğu iddiasıyla yargılanan Kurmay Albay Dursun Çiçek de var.
HEDEF AK PARTİ HÜKÜMETİNİ DEVİRMEK
Ak Parti Hükümeti’ni devirmek üzere hazırlandığı ileri sürülen 2002 - 2003 tarihli Balyoz Güvenlik Harekat Planı ile ilgili soruşturma, 20 Ocak 2010’da Taraf Gazetesi’nde yayınlanan haber üzerine başlatıldı. Haberi hazırlayan Mehmet Baransu, belgeleri önce 4 DVD halinde, ardından orijinal belgeleri valiz içinde savcılığa teslim etti. Türkiye genelinde ilk operasyon 22 Şubat 2010’da düzenlendi. Operasyonların birinci dalgasında 21’i emekli ve muvazzaf generalin de aralarında bulunduğu 49 kişi gözaltına alındı. Balyoz Güvenlik Harekat Planı seminerine katılan subayların Ak Parti Hükümeti’ni ortadan kaldırmak için bir dizi eylem hazırlığında olduğu iddia edildi. Beş bin sayfalık darbe planı içinde Fatih ve Beyazıt camilerinin en kalabalık olduğu cuma namazı sırasında bombalanması, cübbeli ajanlara askeri hava müzesinin bastırılması, Türk uçağının düşürülerek pilotun şehit edilmesinin ardından Yunanistan’ın tahrik edilmesi gibi eylemlerin bulunduğu iddia edildi.
Gözaltına alınan üst düzey komutanların arasında Emekli Orgeneral Çetin Doğan yer aldı. Emekli Orgenaral İbrahim Fırtına ve Emekli Oramiral Özden Örnek kendi istekleri ile gelerek ifade verdi. Subayların özellikle planı desteklemek için organize edildiği iddia edilen Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj başlıklı eylem planları ile bağlantıları da yer aldı.
İDDİANAMEYE GÖRE PLANDA NELER VAR
Balyoz Güvenlik Harekat Planı’nda, darbe ortamı oluşturmak amacıyla Fatih ve Beyazıt camilerinde cuma günü bombalı saldırı düzenleneceği iddiaları yer alıyordu. Çarşaf Eylem Planı’nda Jandarma Yüzbaşı H.T. komutasındaki dokuz kişilik eylem timi, cep telefonu düzenekli patlayıcıyı Fatih Camii’nde cemaate en yakın ayakkabılığa yerleştirecek ve cuma namazının farzının kılınmasının ardından düğmeye basılacaktı. Bölgedeki ajanlar da provokasyon amacıyla harekete geçecekti.
Beyazıt Camii’ne yönelik Sakal Eylem Planı’na göre tahrip düzeneği, bir çantaya yerleştirilecek ve şadırvanda unutulmuş görüntüsü ile bırakılacaktı. Jandarma Binbaşı H.Ö. komutasındaki tim, bombayı yine cuma günü, ezandan 10 dakika önce patlatacaktı. Eylemde özellikle yaralı sayısının fazla olması amaçlanıyordu. Çarşaf Planı’na göre, patlama sonrası oluşacak panik havası iki kamera ile görüntülenecek, avluda toplanacak öfkeli kalabalığın da caddeye taşması sağlanacaktı. Ayrıca, eylem planında kiralık araç kullanılması, kiralamada da gerçek isimle kayıt yapılmaması isteniyordu.
PLANDA ŞU DETAYLARA YER VERİLDİĞİ ÖNE SÜRÜLDÜ
"Patlamayı müteakip oluşan kargaşadan da istifadeyle cami içindeki tahrik timinden Tahrik-A bir kısım radikal Fatih esnafı içerisine sızdırılmış Tahrik-B ile irtibata geçecektir. Tahrik-A ve Tahrik-B irtibatlı bulundukları ve halkın içerisine sızmış bulunan provokatörleri harekete geçirecek. Böylece cami cemaatinin, çoğunluğunu Fatihli esnafın oluşturduğu öfkeli radikal grupla ana cadde üzerinde birleşmesi sağlanacaktır. Yapılacak manipülasyonlarla öfkeli grubun, yaşananları irticai söylemler ve sloganlar eşliğinde protesto etmesi sağlanacaktır. Faaliyetin icrasından sonra; tahrip unsuru tahribi müteakip, Kayıt Timi kayıtlarını tamamlamalarını ve Keşif Emniyet tim komutanı ile buluşmayı müteakip yaya olarak ayrı güzergahlardan arabalarını park ettikleri bölgeye intikal edecek ve kendi araçları ile bölgeden uzaklaşacaklardır. (Tahrip unsuru bir araca, Kayıt timi diğer araca binecek şekilde) Faaliyet sonrası durum, trafik sıkışıklığı, yol kapaması, arama ve bunun gibi sebeplerle araçlı intikale imkân vermediği takdirde, unsurlar yaya olarak ayrı ayrı güzergâhlardan toplu taşıma araçlarını kullanarak "emin ev"de buluşacaklardır.
YARALI SAYISI ARTSIN
"Çarşaf ve "Sakal" eylem planlarının koordinasyon talimatı başlıklı bölümlerinde hedef yaralı sayısını artırmak olarak kayda geçiriliyor. Çarşafın ilgili bölümü ise şöyle:
"Ekip Lideri ve ekibi tarafından; Fatih esnafı içerisinde yer alan ve dini grup cemaatlerle faaliyet içerisinde olan şahıslarla irtibat çok dikkatli kurulacak, içeriden yürütülecek propagandanın çerçevesi operasyon öncesi bildirilerek yönlendirilecektir. Faaliyette kullanılacak tahrip düzeneği başka bir ekip tarafından temin edilecek ve üst komutanlığın yapacağı koordine neticesinde, emredilecek yer ve zamanda tahrip unsur komutanına teslim edilecektir. Konulacak malzemenin ölümden daha çok yaralanmaya sebep olacak şekilde hazırlanması sağlanacaktır. Cami ve çevrede bulunan kameraların durumu tespit edilecektir. TV’lerde canlı yayına bağlanarak fikir ifade edebilecek olanların tespiti ve yönlendirmesi Ankara’dan yapılacaktır."
Planın icra bölümünde ise şöyle deniyor:
"3’üncü ve 8’inci Ana Jet Üs Komutanlıkları başta olmak üzere tüm hava birlikleri nizamiyelerine şeriat isteyen gruplar tarafından saldırılar düzenlenecek, mülki amirlerin izinleri beklenmeden olaylara müdahale edilecek, geçici süreler ile hava birlikleri etrafındaki bölgelerde sokaklarda, caddelerde ve çevre yolu ve karayollarında güvenlik bölgeleri oluşturularak denetim sağlanacak, arama yapılacak, şüpheli olduğu gerekçesi ile bazı şahıslar belli süreler alıkonulacaktır. Şiddet gösterenlere şiddetle cevap verilecek, gerekli durumlarda silah kullanmaktan çekinilmeyecektir."
'ORAJ'IN HEDEFİ SOYKIRIMI SAKLAMAK
İbrahim Fırtına imzasını taşıdığı öne sürülen Oraj Hava Harekat Planı’nda ise amaçlanan hedef şöyle ortaya konuluyor:
"Hükümetin sıkıyönetim ilan etmesi sağlanıncaya kadar faaliyetlere aralıksız devam edilecektir. Meclisin sıkıyönetim ilan etmesi için gerekli oy oranı yakalanamazsa, Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) davetlisi olarak Ankara şehir merkezi üzerinde hava gösterileri yapılacak, TBMM’nin çalıştığı gün ve saatlerde Meclis üzerinden çok alçak uçuşlar yapılmak sureti ile TSK’nin varlığı hissettirilecektir. Sıkıyönetim ilan edildikten sonra Ege ve Trakya’da faaliyetler tedricen azaltılacak ve gerilim ihtiyaç nispetinde düşürülecektir. Özellikle İstanbul’daki sivil itaatsizliğe karşı Bandırma, Çorlu meydanlarında 4’er uçak 24 saat hazırlık durumunda gösteri uçuşu ve gerçek atış yapabilecek şekilde yerde karışık yükle hazır bekletilecek, bu maksatla 162’nci Filo Komutanlığı’nın yarısı Çorlu Meydanı’na intikal ettirilecektir."
JETLERİMİZİ DÜŞÜRECEKLERDİ
'Oraj' Hava Harekât Planı’nda, Ege’de uluslararası kriz çıkarmak amacıyla gerekirse bir Türk jetinin düşürülmesi de yer alıyor. Planda "Mümkünse bir Türk jetinin Yunan uçaklarınca düşürülmesi sağlanacak" ifadesinin yer aldığı, bu gerçekleşmediği takdirde, Özel Filo personelinden bir pilotun, uygun bir yer ve uçuş sırasında kendi jetlerimizden birini düşürmesi gerektiği belirtiliyordu.
İddianamenin şüphelileri arasında şu isimler yer alıyor:
Emekli Orgeneral Çetin Doğan
Emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık
Emekli Korgeneral Engin Alan
Emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa
Emekli Tümgeneral Tuncay Çakan
Emekli Tümgeneral Behzat Balta
Emekli Tuğgeneral Halil Kalkanlı
Emekli Kurmay Albay Mümtaz Can
Emekli Tuğgeneral İzzet Ocak
Emekli Albay Kubilay Aktaş
Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri
Emekli Albay Suat Aytın
Emekli Kurmay Albay Bülent Tunçay
Emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol
Emekli Albay Emin Küçükkılıç
Emekli Albay İhsan Çuhadaroğlu
Emekli Albay Ümit Özcan
Korgeneral Yurdaer Olcan
Tümgeneral İhsan Balabanlı
Tümgeneral Abdullah Dalay
Tümamiral Ali Semih Çetin
Kurmay Albay Dursun Çiçek
Albay Mustafa Önsel
Albay Abdullah Zafer Arısoy
Kurmay Albay Hanifi Yıldırım
Jandarma Astsubay Başçavuş Musa Fariz
Albay Recep Yıldız
Yarbay Levent Çehreli
Tuğgeneral Bekir Memiş
Albay Yüksel Gürcan
Albay Murat Özçelik
Albay Cengiz Köylü
Albay Ali Rıza Sözen
Astsubay İmdat Çolak
Ayrıntılar Geliyor
İlk kez emekli kuvvet komutanları hakkında ‘Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekillerini iskat veya vazife görmekten men etmek’ suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Mahkemenin kabul ettiği iddianameyle emekli kuvvet komutanları ve subayların da bulunduğu şüpheliler, eski TCK’nın 147. maddesinde belirtilen "Türkiye Cumhuriyeti icra vekillerini iskat ve vazife görmekten men etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanacak. Ancak savcılar hazırladıkları iddianamede, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek, sanıklara eski TCK’nın 61/1’de düzenlenen eksik teşebbüs hükmünün uygulanmasını, şüphelilerin de 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi.
BALYOZDA BİR NUMARALI ŞÜPHELİ ÇETİN DOĞAN
İddianamenin ilk sırasında eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, ikinci sırasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, üçüncü sırasında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına, dördüncü sırasında da eski 1. Ordu Komutanı Ergin Saygun’un bulunduğu öğrenildi. İddianamede şüpheliler arasında İrticayla Mücadele Eylem Planı adlı belgede ıslak imzası olduğu iddiasıyla yargılanan Kurmay Albay Dursun Çiçek de var.
HEDEF AK PARTİ HÜKÜMETİNİ DEVİRMEK
Ak Parti Hükümeti’ni devirmek üzere hazırlandığı ileri sürülen 2002 - 2003 tarihli Balyoz Güvenlik Harekat Planı ile ilgili soruşturma, 20 Ocak 2010’da Taraf Gazetesi’nde yayınlanan haber üzerine başlatıldı. Haberi hazırlayan Mehmet Baransu, belgeleri önce 4 DVD halinde, ardından orijinal belgeleri valiz içinde savcılığa teslim etti. Türkiye genelinde ilk operasyon 22 Şubat 2010’da düzenlendi. Operasyonların birinci dalgasında 21’i emekli ve muvazzaf generalin de aralarında bulunduğu 49 kişi gözaltına alındı. Balyoz Güvenlik Harekat Planı seminerine katılan subayların Ak Parti Hükümeti’ni ortadan kaldırmak için bir dizi eylem hazırlığında olduğu iddia edildi. Beş bin sayfalık darbe planı içinde Fatih ve Beyazıt camilerinin en kalabalık olduğu cuma namazı sırasında bombalanması, cübbeli ajanlara askeri hava müzesinin bastırılması, Türk uçağının düşürülerek pilotun şehit edilmesinin ardından Yunanistan’ın tahrik edilmesi gibi eylemlerin bulunduğu iddia edildi.
Gözaltına alınan üst düzey komutanların arasında Emekli Orgeneral Çetin Doğan yer aldı. Emekli Orgenaral İbrahim Fırtına ve Emekli Oramiral Özden Örnek kendi istekleri ile gelerek ifade verdi. Subayların özellikle planı desteklemek için organize edildiği iddia edilen Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj başlıklı eylem planları ile bağlantıları da yer aldı.
İDDİANAMEYE GÖRE PLANDA NELER VAR
Balyoz Güvenlik Harekat Planı’nda, darbe ortamı oluşturmak amacıyla Fatih ve Beyazıt camilerinde cuma günü bombalı saldırı düzenleneceği iddiaları yer alıyordu. Çarşaf Eylem Planı’nda Jandarma Yüzbaşı H.T. komutasındaki dokuz kişilik eylem timi, cep telefonu düzenekli patlayıcıyı Fatih Camii’nde cemaate en yakın ayakkabılığa yerleştirecek ve cuma namazının farzının kılınmasının ardından düğmeye basılacaktı. Bölgedeki ajanlar da provokasyon amacıyla harekete geçecekti.
Beyazıt Camii’ne yönelik Sakal Eylem Planı’na göre tahrip düzeneği, bir çantaya yerleştirilecek ve şadırvanda unutulmuş görüntüsü ile bırakılacaktı. Jandarma Binbaşı H.Ö. komutasındaki tim, bombayı yine cuma günü, ezandan 10 dakika önce patlatacaktı. Eylemde özellikle yaralı sayısının fazla olması amaçlanıyordu. Çarşaf Planı’na göre, patlama sonrası oluşacak panik havası iki kamera ile görüntülenecek, avluda toplanacak öfkeli kalabalığın da caddeye taşması sağlanacaktı. Ayrıca, eylem planında kiralık araç kullanılması, kiralamada da gerçek isimle kayıt yapılmaması isteniyordu.
PLANDA ŞU DETAYLARA YER VERİLDİĞİ ÖNE SÜRÜLDÜ
"Patlamayı müteakip oluşan kargaşadan da istifadeyle cami içindeki tahrik timinden Tahrik-A bir kısım radikal Fatih esnafı içerisine sızdırılmış Tahrik-B ile irtibata geçecektir. Tahrik-A ve Tahrik-B irtibatlı bulundukları ve halkın içerisine sızmış bulunan provokatörleri harekete geçirecek. Böylece cami cemaatinin, çoğunluğunu Fatihli esnafın oluşturduğu öfkeli radikal grupla ana cadde üzerinde birleşmesi sağlanacaktır. Yapılacak manipülasyonlarla öfkeli grubun, yaşananları irticai söylemler ve sloganlar eşliğinde protesto etmesi sağlanacaktır. Faaliyetin icrasından sonra; tahrip unsuru tahribi müteakip, Kayıt Timi kayıtlarını tamamlamalarını ve Keşif Emniyet tim komutanı ile buluşmayı müteakip yaya olarak ayrı güzergahlardan arabalarını park ettikleri bölgeye intikal edecek ve kendi araçları ile bölgeden uzaklaşacaklardır. (Tahrip unsuru bir araca, Kayıt timi diğer araca binecek şekilde) Faaliyet sonrası durum, trafik sıkışıklığı, yol kapaması, arama ve bunun gibi sebeplerle araçlı intikale imkân vermediği takdirde, unsurlar yaya olarak ayrı ayrı güzergâhlardan toplu taşıma araçlarını kullanarak "emin ev"de buluşacaklardır.
YARALI SAYISI ARTSIN
"Çarşaf ve "Sakal" eylem planlarının koordinasyon talimatı başlıklı bölümlerinde hedef yaralı sayısını artırmak olarak kayda geçiriliyor. Çarşafın ilgili bölümü ise şöyle:
"Ekip Lideri ve ekibi tarafından; Fatih esnafı içerisinde yer alan ve dini grup cemaatlerle faaliyet içerisinde olan şahıslarla irtibat çok dikkatli kurulacak, içeriden yürütülecek propagandanın çerçevesi operasyon öncesi bildirilerek yönlendirilecektir. Faaliyette kullanılacak tahrip düzeneği başka bir ekip tarafından temin edilecek ve üst komutanlığın yapacağı koordine neticesinde, emredilecek yer ve zamanda tahrip unsur komutanına teslim edilecektir. Konulacak malzemenin ölümden daha çok yaralanmaya sebep olacak şekilde hazırlanması sağlanacaktır. Cami ve çevrede bulunan kameraların durumu tespit edilecektir. TV’lerde canlı yayına bağlanarak fikir ifade edebilecek olanların tespiti ve yönlendirmesi Ankara’dan yapılacaktır."
Planın icra bölümünde ise şöyle deniyor:
"3’üncü ve 8’inci Ana Jet Üs Komutanlıkları başta olmak üzere tüm hava birlikleri nizamiyelerine şeriat isteyen gruplar tarafından saldırılar düzenlenecek, mülki amirlerin izinleri beklenmeden olaylara müdahale edilecek, geçici süreler ile hava birlikleri etrafındaki bölgelerde sokaklarda, caddelerde ve çevre yolu ve karayollarında güvenlik bölgeleri oluşturularak denetim sağlanacak, arama yapılacak, şüpheli olduğu gerekçesi ile bazı şahıslar belli süreler alıkonulacaktır. Şiddet gösterenlere şiddetle cevap verilecek, gerekli durumlarda silah kullanmaktan çekinilmeyecektir."
'ORAJ'IN HEDEFİ SOYKIRIMI SAKLAMAK
İbrahim Fırtına imzasını taşıdığı öne sürülen Oraj Hava Harekat Planı’nda ise amaçlanan hedef şöyle ortaya konuluyor:
"Hükümetin sıkıyönetim ilan etmesi sağlanıncaya kadar faaliyetlere aralıksız devam edilecektir. Meclisin sıkıyönetim ilan etmesi için gerekli oy oranı yakalanamazsa, Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) davetlisi olarak Ankara şehir merkezi üzerinde hava gösterileri yapılacak, TBMM’nin çalıştığı gün ve saatlerde Meclis üzerinden çok alçak uçuşlar yapılmak sureti ile TSK’nin varlığı hissettirilecektir. Sıkıyönetim ilan edildikten sonra Ege ve Trakya’da faaliyetler tedricen azaltılacak ve gerilim ihtiyaç nispetinde düşürülecektir. Özellikle İstanbul’daki sivil itaatsizliğe karşı Bandırma, Çorlu meydanlarında 4’er uçak 24 saat hazırlık durumunda gösteri uçuşu ve gerçek atış yapabilecek şekilde yerde karışık yükle hazır bekletilecek, bu maksatla 162’nci Filo Komutanlığı’nın yarısı Çorlu Meydanı’na intikal ettirilecektir."
JETLERİMİZİ DÜŞÜRECEKLERDİ
'Oraj' Hava Harekât Planı’nda, Ege’de uluslararası kriz çıkarmak amacıyla gerekirse bir Türk jetinin düşürülmesi de yer alıyor. Planda "Mümkünse bir Türk jetinin Yunan uçaklarınca düşürülmesi sağlanacak" ifadesinin yer aldığı, bu gerçekleşmediği takdirde, Özel Filo personelinden bir pilotun, uygun bir yer ve uçuş sırasında kendi jetlerimizden birini düşürmesi gerektiği belirtiliyordu.
İddianamenin şüphelileri arasında şu isimler yer alıyor:
Emekli Orgeneral Çetin Doğan
Emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık
Emekli Korgeneral Engin Alan
Emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa
Emekli Tümgeneral Tuncay Çakan
Emekli Tümgeneral Behzat Balta
Emekli Tuğgeneral Halil Kalkanlı
Emekli Kurmay Albay Mümtaz Can
Emekli Tuğgeneral İzzet Ocak
Emekli Albay Kubilay Aktaş
Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri
Emekli Albay Suat Aytın
Emekli Kurmay Albay Bülent Tunçay
Emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol
Emekli Albay Emin Küçükkılıç
Emekli Albay İhsan Çuhadaroğlu
Emekli Albay Ümit Özcan
Korgeneral Yurdaer Olcan
Tümgeneral İhsan Balabanlı
Tümgeneral Abdullah Dalay
Tümamiral Ali Semih Çetin
Kurmay Albay Dursun Çiçek
Albay Mustafa Önsel
Albay Abdullah Zafer Arısoy
Kurmay Albay Hanifi Yıldırım
Jandarma Astsubay Başçavuş Musa Fariz
Albay Recep Yıldız
Yarbay Levent Çehreli
Tuğgeneral Bekir Memiş
Albay Yüksel Gürcan
Albay Murat Özçelik
Albay Cengiz Köylü
Albay Ali Rıza Sözen
Astsubay İmdat Çolak
Ayrıntılar Geliyor