400'e Yakın Stk Temsilcisi 'Terör' İçin Diyarbakır'da Toplandı

Diyarbakır'da bir süre önce 90 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek kurduğu 'Adalet ve Çözüm Girişimi'nin ardından bölgede bulunan 400'e yakın STK temsilcisi PKK'a saldırılarını ve son gelişmeleri Diyarbakır'da masaya yatırdı

Diyarbakır'da bir süre önce 90 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek kurduğu 'Adalet ve Çözüm Girişimi'nin ardından bölgede bulunan 400'e yakın STK temsilcisi PKK'a saldırılarını ve son gelişmeleri Diyarbakır'da masaya yatırdı.
Sümerpark Resepsiyon salonunda yapılan ve bölgedeki 400 STK temsilcisinin katılımı ile yapılması beklenen çalıştaya 200'e yakın STK temsilcisi katıldı. Aralarında bölge Ticaret ve Sanayi Odaları, Baro, İHD, Mazlum-Der, SİADLAR, Kanat önderleri, Tabipler Odası, ve Demokrasi platformu temsilcileri adına basın açıklamasını Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar yaptı. Bölgede son günlerde meydana gelen çatışmalarda bir kez daha herkesin canının ve içinin yandığını dile getiren Aktar, "Her çatışma ve
ölüm haberi ile hepimiz insanlığımızdan bir şeyler yitiriyoruz. Bizi bu toplantı çağrısını yapmaya iten etken yaşadığımız topluma karşı duyduğumuz ahlaki ve vicdani sorumluluktur. Sivil toplum tüm sorunların çözüm yönteminin diyalog, müzakere ve uzlaşmadan geçtiğine inanır. Şiddet ve çatışma dilini reddeder. Ancak ne yazık ki Kürt meselesi gündeme çatışma ve ölüm haberleriyle gelmektedir. Yeni dönemde başlayan çatışmalar hükümet, muhalefet ve devlet kurumları Kürt meselesini güvenlik sorunu olarak
kabul eden geleneksel devlet politikasına dönme işaretleri vermektedir. Devlet kurumları bir türlü bu ülkede bir Kürt meselesi olduğunu kabul etmeye ve sorunun Kürtlerle diyalog geliştirerek çözmeye yanaşmamakta, şiddeti Kürt meselesinin sonucu olarak değil nedeni olarak görmektedir" şeklinde konuştu.
Siyaset kurumlarının çözüm konusunda kilitlendiğini ve militer bir dilin egemen olmaya başladığını vurgulayan Baro Başkanı Aktar, bölgede yaşanan tüm acılara, olağandışı rejim uygulamalarına son derece etkin bir sivil toplumun geliştiğini kaydetti. Siyaset kurumunun çözüm ürütmediği ve şiddetin gittikçe diyalogun gelişmesine engel olduğu için bir araya geldiklerini belirten Aktar, "Kürt meselesi gerçekte bir adalet meselesidir. Meselenin kaynaklandığı tüm yönleri tartışılmadan ve toplumun vicdanına uygun
bir çözüm bulunmadan çözüm olanaksızdır. Adalet toplum vicdanına uygun çözümün gerçekleşmesidir. Bugünkü toplantı sonucu vicdanlarımızın sesini yükselterek toplum vicdanını harekete geçirebilirsek adaleti gerçekleştirme amacına katkı sunmuş oluruz. Buradan çıkacak sonuç içinde yaşadığımız toplumun vicdani sesi olacaktır. Bu nedenle, hükümet başta olmak üzere tüm ilgili kesimlerin bu sese kulak vermesini istiyoruz. Bugün vicdani ve ahlaki sorumluluğumuz gereğini yerine getirmezsek yarın çağırımızı dinleyecek
kimseyi bulamayabiliriz" dedi.