Milli Görüş'ten saptı

AK Parti'nin Milli Görüş'ten kopuşunu hatırlatan Fatih Erbakan, ekledi: Babama itaat etmeyen soluğu Washington'da alıyor. Bunda da aynısı olur diye korktuk. Erbakan Hoca'ya itaatsizlik yapıldıktan sonra ben listeye alınsam ne olur alınmasam ne olur. Zaten durmazdım. Böyle bir davanın çizgisinden çıkmış yönetimde olmam doğru olmazdı



AK Parti'nin Milli Görüş'ten kopuşunu hatırlatan Fatih Erbakan, ekledi: Babama itaat etmeyen soluğu Washington'da alıyor. Bunda da aynısı olur diye korktuk. Erbakan Hoca'ya itaatsizlik yapıldıktan sonra ben listeye alınsam ne olur alınmasam ne olur. Zaten durmazdım. Böyle bir davanın çizgisinden çıkmış yönetimde olmam doğru olmazdı


Nebahat KOÇ-ALTINOLUK
'Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a yönelik sert açıklamalarını sürdürdü. 'Babama itaat etmeyenler, soluğu Washington'da alıyor' diyen oğul Erbakan, geçen hafta yapılan SP kongresinde Genel İdare Kurulu (GİK) listesine girse de kalmayacağını söyledi. Kurtulmuş, 'Gençleşme' diyerek, bir genel başkan yardımcısının avukat bürosundan 5-6 avukatı listeye soktular. Gençleri kucaklamak böyle mi oluyor' dedi.  AKŞAM'a konuşan Erbakan'ın açıklamaları şöyle:


DAMADI DA LİSTEYE GİRDİ 
- Numan Bey'in listesi takviye listesi oldu mu?
Kongreye sundukları listeler için takviye listesi, yenileşme listesi dediler. Erbakan'a yakın olmayan insanlarla takviye etme kongresi oldu galiba. Erbakan'a yakın isimleri de tavsiye etme kongresi oldu. Ayrıca, genç olarak koydukları isimler, -bu isimleri çok iyi biliyorum- Numan Bey'in kendisine yakın Hukukçu Genel Başkan Yardımcımız Şeref Malkoç'un avukatlık bürosunda çalışan genç avukatlar. GİK listesinde 5-6 kişi, hepsi aynı hukuk bürosundan. Bir tanesi kendi damadı. Böyle şey mi olur? Benim listede olup olmamam önemli değil.


ADİL DÜZEN EKONOMİSİNE RET
- Numan Bey'in babanıza, kamuoyuna yansımayan başka çıkışı var mıydı?
Fazla olmadı. Üslubu farklıydı. Konuşmalarında kullandığı kelimeler Erbakan Hoca'dan, Recai Hoca'dan alışkın olduğumuz üslup değildi. Hem akademik hem değişik bir tarzda konuşmalar yapıyordu. Çizgi olarak çok büyük bir sorun yoktu. Ancak ekonomi politikasında farklılık vardı. Biliyorsunuz bizim 'Adil ekonomik düzen' diye yıllardır önerdiğimiz çözüm programımız var. Tam teşekküllü ekonomik bir sistem bu. Numan Bey, ekonomik programı için yaptığı toplantıda 'Adil düzen' demek yerine başka bir ekonomik program oluşturdu. Ama sunduğu çözüm 'Adil düzendir.' Oradaki tavrı hepimizin ilgisini çekti. Ekonomiye çözüm olarak söylenen şey, kayıt dışılığı azaltmak ve ilave vergi koymak. AKP bunu zaten yapıyor. Ek vergi koyacaksan sana gerek yok ki. Babamın dediği gibi vergi koya koya harf kalmadı. Ötv, atv... Borç alacaksan, IMF ile devam edeceksen, hazırda AKP de varken, Saadet Partisi'yle uğraşmanın anlamı yok ki.


OYLAR ARTAR DİYE DÜŞÜNDÜLER
- Numan Bey, milli görüş çizgisini niye değiştirmek ister ki?
Çizgiyi saptırdığımız zaman tıpkı AKP'de olduğu gibi oyumuz artar diye düşünülür. Böyle bir niyetle Numan Bey ve yanındaki bazı arkadaşlar belli yerlere gelebiliriz diye düşünmüş olabilir. Birdenbire muhtar bile olmayacak Tayyip Erdoğan, Başbakan oldu.  Bunları kanunen söylüyorum, siyasi yasaktan söylüyorum. Yoksa benim görüşüm olarak değil. Böyle bir insan için gerekli yasal düzenmeler ortaya çıkıverdi. Parti genel başkanı sıfatıyla bir insan gidip Amerikan başkanıyla görüşüyor. Böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın neresinde görülmüş. Bir insanın sadece bunun üzerinde oturup düşünmesi lazım. BBP Genel Başkanı, Obama'yla görüşmek istese böyle bir şey mümkün olur mu? Bırakın parti genel başkanlarını devlet başkanlarına bile ABD başkanlarının randevu vermesi mümkün değil. Bunlar tesadüf olabilir mi? Bunları gördüğümüz için çırpınıyoruz.

SOLUĞU ABD'DE ALIYORLAR
- Numan Bey'in davranışı karşısında babanız ne hissetmiştir?
Kırılmıştır mutlaka. Ama o çok sabırlı, itidalli. Arayan arkadaşları kendisi teselli ediyor. Refah Partisi'nde de böyle olmuştu. Metin bir şekilde atılacak adımları belirlediler. Çünkü, 'Milli görüş' babamın çocuğu, evladı gibidir. Karşınızda evladınız gibi davrandığınız bir insan var. Erbakan Hoca'ya itaat etmiyorsunuz, milli görüşçü olmanız da mümkün değil. Örneğini de gördük. İşte dediler ki; 'Biz milli görüşün prensiplerini başka yöntemle sürdüreceğiz. AKP'li arkadaşlar, Erbakan Hoca'ya itaat etmeden de aynı şeyleri yapacağız' dediler. Sonra gördük.
Dolayısıyla Erbakan Hoca'ya itaat etmeyen insanlar maalesef soluğu Washington'da alıyor. Burada da aynı şey olabilir diye korkumuzdan dolayı...



- Bu öfkeniz sizin listeye girememenizden mi?
Röportajları kabul etmememin sebebi de buydu. Bu liste dışı kaldı, sinirlendi diye düşünülebilirdi. Geldiğinizden beri halimi görüyorsunuz, Elhamdülillah rahatım. Geçen kongredeki GİK listesine de haberim olmadan girmişim. Babam beni takdir buyurmuş. Elif ablam da aynı şekilde. Listede olup olmamak sorun değil. Bizim üzüldüğümüz, davamızın liderine, önde gelen isimlerine yapılan itaatsizlik. Erbakan Hoca'ya bir itaatsizlik yapıldıktan sonra Fatih Erbakan listeye alınsa ne olacak, alınmasa ne olacak. Beni listeye alsalar bile durmazdım. Böyle bir davanın çizgisinden çıkmış, lidere itaat etmeyen yönetimde benim olmam doğru olmazdı.

ÇEKİLMEK KENDİ TAKDİRİDİR
- Duygusal davrandığınızı düşünüyor musunuz?
Bu davranışın babama yapılması üzer ama 'Milli Görüş' lideri babama yapılması çok daha üzer. 'Milli Görüş' , babamın dışında bir durum. Davadan, prensiplerden, 80 öncesinde, şehit verilmiş, seçim çalışmalarında ölmüş insanlardan söz ediyoruz. Babamın şahsında buna yapılmış bir hareket bu. Bu daha da üzüyor.

- Babanız artık siyasetle ilgilenmese...
Kendi takdiridir. Teşkilat terbiyemizde, kendisi işin başında devam ediyorken ayrı yola geçmemiz doğru olmaz. Öyle bir karar verirse değişik durum ortaya çıkar.

BÜYÜKLERE İTAAT EDERİZ  
- Sizin siyasette hedefiniz nedir?
Hedef değil de hizmet etmek istiyoruz diyelim. Bu sorular sorulduğu zaman babam, benim için 'Diğer kardeşlerimiz gibi terlemek için girdi' yanıtını veriyor. Aday olma gibi bir düşüncem yok. Büyüklerimizin kararına itaat ederiz. 

- Soyadınız nedeniyle ayrıcalıklı mısınız?
Ben seçim zamanlarında gece yarısı elektrik direklerine bayrak asan ekiplerin içinde bulundum. Fatih Erbakan tepeden inme gelmiş birisi değil. Partinin en alt kademesinden, çalışarak gelmiş birisiyim. Elif ablam da o şekilde. Yıllardır kadın kollarında. Teşkilatın takdirine bırakmak lazım.

SONUNDA DOKTOR OLDUM
- Siyasetin dışında ne yapıyorsunuz?
Başkent Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nde lisans eğitimini aldıktan sonra, yüksek lisansımı da doktoramı da burada yaptım. Doktoram da, işletme dalında yönetim ve organizasyon. Sonunda doktor Fatih Erbakan oldum. 

-  Akademik kariyere devam edecek mi?
Tam karar vermedim. Bizde doktora yapmak, üniversite bitirmek gibi normal algılanıyor... Siyaset zaten yapıyorum. Belki ticari bir işle uğraşabilirim.

GENÇLİKTEKİ  TEKNE HEVESİ GEÇTİ
-  Daha önce tekne ve lüks arabalarla gündeme gelmiştin. Şimdi de aynı mı?
Gençlikteki düşünceler tabii o zaman. 17-18 yaşındaki insanla şimdiki farklı oluyor. Ehliyetimi aldığımdan bu yana 12 senede toplam 3 tane oldu. Aynı anda iki arabam olmadı. Şimdi teknemiz falan yok. 

-   Ciplere binen başörtülüler deniyor...
Başörtülünün cipe binmesinde problem yok. Eğer bunun parası ihaleden komisyonla, helal olmayan yolla kazanılmışsa bu kötü.

Başbakan'ın oğlu da ticaret yapar
- AKP'lilerin zenginleşmesi eleştiriliyor. Zengin olmak suç değildir. Nasıl zengin olduğunuz önemli. Allah korusun rüşvet, ihaleden komisyon almak kötü. 

- Başbakan'ın oğluyla arkadaş mısınız?
Tanıyorum tabii. Tayyip Erdoğan'ın oğlu olduğu için ticaret yapmayacak mı? Veya bir başka AKP'li bakanın oğlu. Ticaret yapar. Kurallara uygun şekilde, helal yoldan para kazanıyorsa, kazanır. İkili ilişkileri kullanmamak gerekir.

 


Akşam