Ergenekon davalarına bakan mahkemeye, izinler nedeniyle hakim atandı

"Ak Parti ve Gülen'i bitirme eylem planı" iddialarına ilişkin haklarında dava açılan ve aralarında Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile

  " Ak Parti ve Gülen ' i bitirme eylem planı " iddialarına ilişkin haklarında dava açılan ve aralarında Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek ' in de bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davanın 8 . duruşmasında heyetteki değişiklik dikkat çekti . Sabah saat 09 : 00 ' dan bir sonraki günün sabahına kadar yaptığı yargılamalarla bilinen heyette , mahkeme başkanı dahil birçok kişinin yıllık izne çıkması nedeniyle heyete yeni bir hakim atanırken üye hakim Hüsnü Çalmuk ilk kez başkanlığa vekalet etti .

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün ' ün yıllık izine çıkması , üye hakim Hasan Hüseyin Özese ' nin de yaklaşık 15 gündür izinde olması nedeniyle üye hakimlerden Hüsnü Çalmuk ' un başkanlık yaptığı heyette , Beşiktaş ' taki İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimlerinden Faik Saban da yer aldı . Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın ' ın da yıllık izin nedeniyle geçtiğimiz haftadan beri katılmadığı duruşmada , iki savcı ile temsil edilen iddia makamında , alışılmışın dışında sadece savcı Mehmet Ali Pekgüzel bulunuyor . Mahkeme mübaşiri Aydın Arslan ' ın da yıllık izne ayrılması nedeniyle onun işlerini de infaz koruma memurları yürütüyor .

İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi ' ndeki salonda görülen davaya , Özel Yılmaz ile firari sanık Bedrettin Dalan katılmadı . Duruşmada tutuklu sanıklar Dursun Çiçek , Serdar Öztürk , Ufuk Akaya ve Deniz Yıldırım hazır bulundu .

İddianamede , tutuklu sanık Ufuk Akkaya ' nın , " silahlı terör örgütüne üye olmak " , " devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek " , " özel hayatın gizliliğini ihlal etmek " , " hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek " , " devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme , amacı dışında kullanma , hile ile alma , çalma " ve " kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayımlanması " suçlarından 26 ile 55 , 5 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor . Bu iddialara yanıt vermek için 9 aydır tutuklu olarak beklediğini belirten Ulusal Kanal televizyonu istihbarat servisi şefi Ufuk Akaya , " Mahkemeniz soruşturma savcıları tarafından yanıltılmıştır . Çünkü bende ne Başbakan ne de AKP ' li vekillerle ilgili kayıt çıkmamıştır . " iddiasında bulundu .

İddianamede 199 . sayfa ile 139 . sayfaları arasında üzerine atılı suçun anlatıldığını belirten Akkaya iddianamedeki " Ufuk Akkaya ' nın kullanmış olduğu ve Aydınlık Dergisine ait olan ve içerisinde ses kayıtlarının tespit edildiği dizüstü bilgisayarın incelenmesinden de anlaşılacağı üzere , bilgisayara yükleme tarihinin 17 Eylül 2009 olduğu , Şüpheli Ufuk Akkaya ' nın savunmasının aksine flaş disk ortamında gelen bilgilerin derhal bilgisayarlarına aktarıldığı , şüphelilerin bu işlemleri örgütün talimatları doğrultusunda yaptıkları , Ergenekon silahlı terör örgütünce oluşturulan özel istihbarat arşivine bu bilgilerin aktarıldığı ve örgütün talimatlarıyla arşivden çıkarılıp değişik zamanlarda yayınlandığı anlaşılmaktadır . " şeklindeki tanımlamanın da gerçeklere aykırı olduğunu ileri sürdü .

Akkaya , konunun anlatıldığı 47 . ek klasörde bilgisayarlarla ilgili yapılan inceleme raporlarında ne Başbakan ne de bir tek AK Partilinin ses kaydından bahsedilmediğine dikkat çekti . Akkaya ayrıca Aydınlık dergisi tarafından kendisine verilen bir dizüstü bilgisayar da olmadığını belirterek , " Aydınlık dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım , ifadesinde bahse konu laptopun kendisine ait olduğunu söylemiştir . Savcılar , bu ifadeyi deforme ederek benim hakkımda suçlamada bulunmuşlardır . " ifadesini kullandı .

Gazeteci olduğunu hatırlatan Ufuk Akkaya , " Gerçi suçlamalarla alakalı hiçbir gizli belge bende çıkmamıştır ama mesleğim icabı gizli belge de çok gizli belge de bende çıkabilir . Savcının bana gizli diye gösterdiği , suçlanmama konu olan belge üzerinde hizmete özel yazıyordu . " diye konuştu . Akkaya , internet ortamından yapılan bir ihbar nedeniyle 9 aydır tutuklu olduğunu belirterek dava konusu belgelerin üzerinde bulunması ile ilgili olarak da mahkeme tarafından bu belgelerin avukatlara verildiğini , avukatların da bu belgeleri basın mensuplarına vererek açık kaynak olmasını sağladıklarını söyledi . Akkaya , bir e-ihbar yüzünden 9 aydır tutuklu bulunmasını ve 55 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını eleştirerek , ihbar mektubunda yer alan konularla ilgili olarak savcılığın , tutuklama kararından 20 ay önce de harekete geçebileceğini , ancak bu konuların suç olmadığını savundu .

Akkaya ' nın savunmasını tamamlamasının ardından soruşturma aşamasında emniyette verdiği ifadesinin okumasıyla duruşmaya devam ediliyor .