Hızlı büyüyen otoriter rejimlerin büyüsüne fazla kapılmamalıyız

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Brüksel'de Türkiye'nin AB vizyonuna vurgu yaptı. Boyner adres olarak Çin, Rusya ve Hindistan'daki otoriter kapitalist rejimler yerine demokrasi ve insan hakları değerlerini gözeten Avrupa Birliği'ni gösterdi




TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Brüksel'de Türkiye'nin AB vizyonuna vurgu yaptı. Boyner adres olarak Çin, Rusya ve Hindistan'daki otoriter kapitalist rejimler yerine demokrasi ve insan hakları değerlerini gözeten Avrupa Birliği'ni gösterdi


Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy'la Brüksel'de bir araya geldi. Boyner, Herman Van Rompuy ile buluşan ilk Türk sivil toplum örgütü lideri oldu. Brüksel'de European Business Summit (EBS) toplantılarına da katılan ve bugün bir oturumda konuşma yapacak olan Ümit Boyner, 'Ekonomik büyüme ve yenilikçilik üzerine' sunum yapacak.
Brüksel  temasları sırasında bir grup gazeteci ile TÜSİAD'ın Brüksel temsilciliğinde bir araya gelen Boyner, önemli açıklamalarda bulundu. Dünyadaki yeni ekonomik güç dengeleri açısından otoriter kapitalist sistemlere (Çin, Hindistan, Rusya gibi) doğru bir kayış olduğunu anlatan Boyner, bu noktada 'dünyadaki siyasi dengelerin oynamaması', Türkiye'nin de benimsediği demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin korunması gerektiğini vurguladı. Boyner şöyle devam etti: Dünyada gücün doğuya kaymasıyla büyümelerin artacağı açık. Ama bu noktada Türkiye'nin otoriter kapitalist rejimlerin büyüsüne kapılmaması lazım. Bizim demokratik düzlemden uzaklaşmamamız ve tabii ki Trans Atlantik bölgesindeki stratejik ortaklarımızla değer bütününde hareket etmemiz, dünyanın gittiği yerde özellikle G20 boyutunda yön verici konumda olmamız ama tabii ki bölgesel işbirliklerine de devam etmemiz gerekiyor.

Terör varsa siyaset başarıya ulaşamıyor
ÜMİT Boyner demokratik açılımdan hala umutlu olduğunu, bütünlükçü bir program olarak gelmesi halinde destekleyeceklerini söyledi. Boyner açıklamalarına şöyle devam etti: Terörle mücadele devam etmek zorunda. Açılımların gecikmiş olması, içinin doldurulmuş olmaması terörün devam etmesi için bir neden olamaz.
DİYALOG ÖNEMLİ
Şiddetin ve terörün devam ettiği noktada siyaset de başarılı olamıyor. O açıdan burada mutlaka ilk adımın terör örgütünden gelmesi gerekiyor. Ama şu da var; Bu noktada toplumda şiddete karşı olmak konusundaki duyarlılığın artması da önemli. Biz toplum olarak buna sahip çıkarsak, Türkiye'nin bu sorununun çözülmesinde şiddetin bir seçenek olmadığını ve demokratikleşmenin, karşılıklı diyalog kurmanın önemini hep birlikte savunursak zannediyorum o noktaya daha
kolay gelebileceğiz...

AB vizyonu 'partilerüstü' bir konu
AB hakkında da açıklamalar yapan Boyner, 'Türkiye'nin artık AB tam üyelik hedefleri ve vizyonuna yeniden odaklanması gerekiyor. Bunun bir stratejik hedef olması konusunda partilerüstü bir mutabakat gerekir. AB, 2020 vizyonuna kilitlenirken Türkiye'nin de buna vizyon senkronizasyonu ile entegre olması şart. Türk Ticaret Kanunu ve işsizlikle mücadele gibi geç kaldığımız konularda ülke olarak ortak tavır belirlememiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde Kopenhag Kriterleri'ne uygun yeni bir anayasaya, siyasi partilerin temsil adaletini gözeten
hükümler de koymamız gerekiyor' dedi.

Kalkınma örgütü değiliz
BOYNER, Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım konusunda işadamlarının adım atmadığı yolundaki eleştirilere şu cevabı verdi: Biz TÜSİAD olarak bir kalkınma örgütü değiliz, Hükümet de değiliz. Sınırsız kaynaklarımız yok. Yatırımlarımız devletin yaptığı yatırımların önüne geçemez. Biz devletin desteğiyle oraya gidebiliriz. İş dünyası devlet politikalarıyla birlikte çalışır. Bunu iş dünyasının tek başına yapabileceği bir şey gibi görmemek lazım.
LEVENT ERTEM/BRÜKSEL


Akşam