Kılıçdaroğlu'ndan Çiftçilere: 'Ananızı Da Alarak Sandığa Gidin' Tbmm
-KILIÇDAROĞLU'NDAN ÇİFTÇİLERE: 'ANANIZI DA ALARAK SANDIĞA GİDİN' TBMM (A.A) - 08.06.2010 - CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, ÇİFTÇİYE HER YIL -K
-KILIÇDAROĞLU ' NDAN ÇİFTÇİLERE : ' ANANIZI DA ALARAK SANDIĞA GİDİN '
TBMM ( A . A ) - 08 . 06 . 2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , çiftçiye her yıl en az 10 milyar lira destek vereceklerini , mazottan Özel Tüketim Vergisini ( ÖTV ) kaldıracaklarını söyledi . Kılıçdaroğlu , ' Çiftçilere sesleniyorum : Ananınızı da alarak sandığa gidin ve AKP iktidarını sandığa gömün ' dedi .
Kılıçdaroğlu , partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada , çiftçinin 62 kuruşa mal ettiği buğdaya Toprak Mahsulleri Ofisinin 55 kuruş fiyat verdiğini belirterek , ' Bir dahaki sefere nasıl ekecek bu çiftçi , nasıl geçinecek? ' diye sordu .
Ayçiçeği , üzüm , zeytin , pancar ve tütün üreticilerinin zarar ettiğini savunan Kılıçdaroğlu , çiftçinin dünyanın en pahalı gübre , mazot , elektrik ve ilacına mahkum edildiğini öne sürdü . Kılıçdaroğlu , şöyle devam etti :
' Mahkumiyet Türk çiftçisinin kaderi midir? Çitfçilere sesleniyorum : Sandık önünüze gelecek . Ya kaderinizi değiştireceksiniz ya bu mahkumiyete devam edeceksiniz . Biz , sizin özgürleşmenizi , alın terinizin hakkını vermeyi garanti ediyoruz .
Çiftçilerle Recep Beyin arası iyi değil . Mersin ' de bir çiftçi arkadaşımızın şikayetini nasıl dillendirdiğini biliyorsunuz . Buradan çiftçilere sesleniyorum : Ananızı , babanızı , kardeşinizi , bacınızı , komşunuzu alarak sandığa gidin ve AKP iktidarını sandığa gömün . Çünkü , AKP memleketin üretmesini istemiyor . AKP , sanayinin gelişmesini de istemiyor . AKP , toplumun bütün katmanlarına karşı politika üretiyor . Ekonomi politikasının temeli bu . Üretmeyin , sadece tüketin . Ne olacak? Borçlanarak yapacağız bu işleri . Başka hangi ülke yapıyor bunu? Bu oyunu Türk çiftçisi bozmak zorundadır . '
Çiftçiyi göz ardı eden politikaları ortadan kaldıracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu , şunları söyledi :
' Sayın Başbakan reçete arıyor? Allah aşkına bu ülkeyi 8 yıl yöneteceksiniz , reçete arayışını sürdüreceksiniz . Siz ne biçim Başbakansınız , ülkenin sorunlarından nasıl koptunuz? Sayın Başbakana reçete verelim . Bu kanunu uygulayacağız . Çiftçiye her yıl en az 10 milyar lira destek vereceğiz . Bu yetmez , yetmediği zaman artıracağız . Kesinlikle mazottan ÖTV ' yi kaldıracağız . Lüks yatlara ÖTV ' siz , çiftçiye ÖTV ' li mazot vereceksiniz . Çiftçinin günahı ne? Üretiyor , çalışıyor diye mi cezalandırıyorsunuz? AKP ' nin adalet anlayışı budur . Halkçı bir partinin adalet anlayışı da köylüye ÖTV ' siz mazot vermektir . Çiftçinin alın terinin karşılığını vereceğiz . Sayın Başbakana söyleyelim : Yırtık ayakkabıyla siyasete girip havuzlu villada oturmayacağız . '
-MANEVİ İLİŞKİYİ ÖLÇME YETKİSİ-
Erdoğan ' ın ' Tahsilimiz gereği Tevrat ' ı de İncili de Kuranı da okuduk . Zahmet olmazsa o kitapları sen oku . Okuman yetmez , yaşa ' dediğini belirten Kılıçdaroğlu , kitapları okuduğunu ve bildiğini söyledi .
Kılıçdaroğlu , sözlerini şöyle sürdürdü :
' Ama benim anlayamadığım bir şey var . O da şu : Kuranı defalarca okuduysan benim Allah ile aramdaki manevi ilişkiyi senin ölçme yetkin nereden kaynaklanıyor? Benim Allah ile aramdaki manevi ilişkinin sorgulanması yetkisini sen nereden ve kimden alıyorsun? Bu teraziyi senin eline kim verdi? Kimse . Böyle bir anlayış nereden çıktı? Sormak lazım : Şirk koşmak deyimini biliyor musun , bilmiyor musun Recep Bey? Recep Beyin anlayamadığı bir şey var . Biz inançlarımızı siyasete ve ticarete malzeme etmeyiz , onun gibi . Biz inançlarımızı manevi dünyamızda yaşarız . Kimseye de hesap vermeyiz . Zaten inançlarımıza göre kimse de bize hesap soramaz . Neden inançlarımızı siyasete ve ticarete alet etmeyiz? Çünkü , biz Allah ' tan korkarız . Dedik ki , çalmayacaksın , kul hakkı yemeyeceksin , yalan söylemeyeceksin . Birden biri ayağa kalktı . Niye gocunuyor Recep Bey? Çalmayacaksın , yalan söylemeyeceksin , kul hakkı yemeyeceksin , diyoruz . Allah aşkına Deniz Feneri olayını unuttuğumuzu mu sanıyor? Bizim anlayışımıza göre Hazreti Ömer kendi işini yaparken kendi mumunu , devlet işini yaparken devletin mumunu kullanır . Bizim anlayışımız budur . Biz devletin uçağıyla eşlerimizi Katara düğüne göndermeyiz . Bizim inancımıza aykırıdır . '