Erdoğan, İsrail'in 'devlet terörü' ile PKK terörünü G-20'ye taşıdı

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülkelerin liderler düzeyinde temsil edildiği Toronto ' daki G-20 Zirvesi ' nde yoğun bir mesai gerçekleştirdi .

ABD Başkanı Barack Obama da dahil olmak üzere birçok liderle baş başa görüşmelerde bulundu . İsrail ' in Mavi Marmara gemisindeki aktivistlere muamelesini ikili görüşmelerin tamamında gündeme getirdi . İsrail ' in ' devlet terörü ' uyguladığını vurgulayan Başbakan , olayla ilgili elindeki belgeleri muhataplarıyla paylaştı ve Türkiye ' nin İsrail ' in özür dilemesi dahil beklediği somut adımları anlattı . Erdoğan , insanî yardım gemisine yapılan saldırıda hayatını kaybeden 9 Türk ' e ilişkin adlî tıp belgelerini Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev , İngiltere Başbakanı David Cameron , İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi , Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero ' ya ilettiğini de söyledi .
İsrail ' in Mavi Marmara gemisindeki aktivistlere muamelesini ' devlet terörü ' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan , ikili görüşmelerinin hemen hepsini Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin olayla ilgili bulgularını ve atılmasını beklediği somut adımları anlatma vesilesi olarak kullandı . 9 kurbana ilişkin adlî tıp belgelerini Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev , İngiltere Başbakanı David Cameron , İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi , Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero ' ya ilettiğini söyledi . Ortadoğu ve dünya barışına katkı sağlamak isteyen herkesin ' kendisine bu noktada bir çekidüzen vermesi ' gerektiğini savunan Erdoğan , " Biz sadece barış için çalışıyoruz . Bizim şova merakımız yok . Böyle bir şeyi asla arzu etmiyoruz . Ve bütün bu gelişmeler karşısında da çok sabırlıyız . " şeklinde konuştu .
Abd ile İSTİHBARAT PAYLAŞIMINI AŞAN BİR SÜREç içinde olduğumuz muhakkak
Erdoğan ' ın bir başka önemli gündemi de , Türkiye ' nin PKK ' ya karşı mücadelesinde uluslararası toplumdan destek arayışı idi . Irak , Türkiye ve ABD arasında kurulan üçlü mekanizmanın ' istihbarat paylaşımından öte bazı işlevlerinin ' devreye sokulması gerektiğini vurguladı . Erdoğan , gazetecilerin bu konudaki soruları üzerine , " ( ABD ile ) İstihbarat paylaşımını aşan bir sürecin içinde olduğumuz muhakkak . " dedi . Ancak bunun içeriği hakkında bilgi vermedi . Amerikan tarafının , Türkiye ' nin PKK ile mücadelede kararlı adımlar atılması konusundaki taleplerini anlayışla karşıladığını belirtti .
Başbakan Erdoğan , Toronto ' daki temaslarında PKK Kuzey Irak ' ta var olduğu sürece orada toprak bütünlüğünden bahsedilemeyeceği tezini işledi . Bu argüman , Türk Silahlı Kuvvetleri ' nin terörle mücadele için zaman zaman sınırötesi operasyonlar yapmasını Irak ' ın toprak bütünlüğüne aykırı görenlere cevap niteliği taşıyor . Zirve sonrasında Toronto Metro Kongre Merkezi ' nde yaptığı basın toplantısında " Bölücü terör örgütü burada belli bir bölgeyi adeta konuşlanmış yönetiyor . " ifadelerini kullanan Erdoğan , " Nerede toprak bütünlüğü? " diye sordu . Hem merkezî hem de yerel yönetimine ' görevini yerine getirmesi ' çağrısında bulundu .
PKK ' ya karşı mücadeleye ilişkin söylediği şu sözlerin adresi ise ABD ve diğer NATO müttefikleri idi : " Bizler de NATO ülkesi olarak aynı zamanda Afganistan ' daki birlikteliğimiz neyse bu birlikteliklerimizi de farklı yerlerde de kararlılıkla sürdürmemiz lazım . Hele hele bu bölgede dayanışmamız çok daha farklı bir önem ifade ediyor . " Erdoğan , en kritik ikili görüşmelerinden birini ABD Başkanı Obama ile gerçekleştirdi . Başbakan , Başkan ' la cumartesi günü 75 dakika süren görüşmesini , " Samimi bir ortam içinde kendileri samimi kanaatlerini bana aktarırken ben de yine aynı şekilde samimi kanaatimi çok açık net kendilerine ifade ettim . " şeklinde tasvir etti . Ertesi gün liderler yine baş başa 10 dakika konuşma fırsatı buldular ve samimi fotoğraflar verdiler . ( Erdoğan bu ek görüşmenin konusunu soran bir gazeteciye ' Arkadaşlar her başlık açıklanmaz , bazıları bizde kalır ' cevabını verdi ) Oysa görüşmenin hemen öncesinde Obama hükümetinin Türkiye konusundaki en yetkin ağızlarından ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Philip Gordon , Associated Press ajansına röportaj vererek Ankara ' yı İran konusundaki tutumundan dolayı oldukça sert şekilde eleştirmişti . Erdoğan hükümetine yakın çevreler , ABD yönetiminden gelen bu tür çıkışların iç siyasi mülahazalarla yapıldığı kanaatini taşıyor . Amerikan siyasetinde etkili olan Yahudi toplumunun önde gelen bazı kuruluşları Obama yönetimini İsrail ' e , Mavi Marmara olayı dahil , yeterince destek vermemekle suçluyor .
Obama yönetiminin İran ' ın nükleer programına ilişkin müzakere sürecinin devam ettirilmesi yönündeki yaklaşımını sürdürdüğünü kaydeden Erdoğan , " Bizler de bu süreci aynı şekilde devam ettireceğiz . Bu müzakere süreci içerisinde ne gibi gelişmeler olur , onu kısa zaman içinde göreceğiz . " şeklinde konuştu .

Zaman