Baçep 'Hes Yerine Doğaya Uyumlu Yöntemlerle Enerji Elde Edilmelidir'

Kısa adı BAÇEP olan Batı Akdeniz Çevre Platformu'nun geçtiğimiz Cumartesi günü Saklıkent'te düzenlediği toplantının sonuç bildirgesi yayınlandı.

  Bildirgede hidroelektrik santralleri yerine doğaya uyumlu yollarla enerji üretimi yapılması istendi . Kınık , Ova ve Karadere Belediye Başkanları ile bölgede bulunan köy muhtarları ve vatandaşların katıldığı toplantıda çevre gönüllüsü Bikem Ekberzade , Yüksek Jeofizik Mühendisi Erhan İçöz , Orman Mühendisleri Odası eski Başkanı Salih Sönmezışık ve Alican Güner birer konuşma da yapmışlardı . Saklıkent ' i Koruma Platformu Sözcüsü Uğur Çaçaron dün yaptığı açıklamada , " Ülkemiz , yanlış tercihler ve plansızlık nedeniyle , enerji açısından dışa bağımlı hale getirilmiştir . Bu yetmezmiş gibi enerji iletim hatlarındaki kayıp ve kaçak oranının yüzde 25 düzeyinde olduğu da gözden kaçırılmaktadır . Özellikle elektrik enerjisi konusunda dışa bağımlılığın azaltılması için , eski klasik yöntemlerle , doğayı kirletici yönü ve toplumsal maliyeti hesaplanmadan elde edilen enerjiler ve yenilenebilir kaynak olarak gösterilen , fakat doğaya verdiği yıkım ve verdiği zararlar göz ardı edilen HES yerine güneş ve rüzgara yönelinmesi , doğayla uyumlu yöntemlerle enerji elde etme ve kayıp ve kaçağın ortadan kaldırılması hedeflenmelidir " dedi . " 2005 yılında 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Yasası çıkartılmış ve bu yasayla üretilen elektrik enerjisinin devlet tarafından satın alınacağı garantisi getirilmiş , bu enerjiyi üreten firmalar için destekleme mekanizmaları geliştirilmişti " diyen Uğur Çaçaron , " Bu kanunun yanı sıra , yayımlanan bir yönetmelik ile elektrik üretecek kişi ve kuruluşlara su kullanım hakkı verilmeye başlanmış ve ülkemizdeki tüm bakir akarsular üzerinde bu konuyla ilişkisi bulunmayan firmalara bile elektrik üretimi için lisans verilmiş ve su fakiri ülkemizde bütün su havzaları üstü kapalı özelleştirilmeye ve ticarileştirilmeye başlanmıştır . Bu arada , dünyanın ikinci büyük kanyonu olan ve yılda ortalama 600 . 000 kişinin ziyaret ettiği Fethiye Saklıkent Kanyonu da bu anlamda yapılan çalışmalara katıldı . Şu anda Eşen Çayı ve onun kolu olan Karaçay üzerinde iki adet HES projesi yaşama geçmek üzeredir . Eşen Çayı havzası , alüvyon ovası olup Türkiye ' de örtü altı tarımsal üretimin yüzde 17 ' sini sağlamaktadır . HES ' lerin devreye girmesiyle birlikte bu tarımsal potansiyel yok olacaktır . Çünkü can suyu olarak eldeki suyun yüzde 10 ' u verilecektir . HES ' lerin devreye girmesiyle yöredeki orman alanları , bitki örtüsü , hayvan varlığı , yaban hayatı , kısacası tüm biyolojik çeşitlilik büyük oranda zarar görecektir . Yöredeki birçok yerleşim alanı sular altında kalacaktır . Eşen Çayı ' nın denize akışı ve alüvyon taşıması engellendiği için Eşen Ovası ve yeraltı su kaynakları , denizin karaya girmesiyle birlikte hızla tuzlanacaktır . Likya Birliği ' nin başkenti olan Ksantos ve dünya mirası listesinde yer alan Letoon antik kentleri zarar görecektir . Ayrıca dünyada en çok tanınan Patara antik kenti ve kumsalları da zarar görecektir . En önemlisi de yöre birinci derecede deprem kuşağında bulunduğu için , herhangi bir deprem sırasında HES ' lerin yıkılmasıyla onarılması güç can ve mal kaybına neden olan sel baskınları oluşacaktır . Sonuç olarak , Özel Çevre Koruma Alanları , Doğal Sit Alanları ve Saklıkent Milli Parkı ' nın yan yana bulunduğu bu bölgede , 17 , 5 MW elektrik enerjisi üretecek bir projenin yaşama geçirmeye çalışılması , doğa ve çevreye zarar verebilir . Bu proje , yüklenici firma tarafından iddia edildiği gibi bölgemize katkı değil , o havzada bulunan potansiyel değerlerimize zarar verecektir " dedi .