Yazar Engin Ardıç ,yerli dizilere verdi veriştirdi
Aşk-ı Memnu bitti. Engin Ardıç yeni başlayacak olan bir diziyi eleştirdi ve dizi olabilecek başka bir roman önerdi.
İşte Engin Ardıç'ın bugünkü köşe yazısı....
Karabulutov Kardeşler
Gözünüz aydın, bütün "ruhları kenar mahalle karısı kalmış" hatunları mest eden "Aşk-ı Memnu" kepazeliğinden sonra, sırada "Karamazov Kardeşler" varmış.
Karamazov'dan "uyarlama" yeni bir yerli dizi geliyor yani...
Halit Ziya Uşaklıgil yetmedi, Dostoyevski'nin de kemikleri sızlatılacak. Umarım Rus Elçiliği'nden kınama gelmez, Türk-Rus ilişkileri tam düzelmişken yeniden bozulmaz.
Olay Novgorod taraflarında falan değil Çanakkale'de geçiyor, ailenin adı da Karamazov değil tabii, Karabulutlu, ya da Karabulutoğlu... İlle bir "karalık" olacak işin içinde.
Çünkü "bire bir uyarlama" olmayacakmış elbette. "Azıcık" değiştiriyorlar.
Yani bu sefer romanı kitapçıda görünce "aaa, bak bak, dizi tutunca hemen romanını da yazmışlar kız abla" diyecek şabalak çıkmayabilir!
Bu tür eserler "public domain" malı olduklarından yani "miri mal" sayıldıklarından, istediğin gibi al katlet. Ruslar ağızlarını açamazlar.
Babayı Erdal Özyağcılar oynayacakmış. Hayırlı olsun.
İvan'ı, Dimitri'yi, hele hele Alyoşa'yı kimin oynayacağı belli değil. Fakat zarar yok, çünkü dizi piyasasında yeteneksiz oyuncu tonla...
Ben asıl Gruşenka'yı kimin oynayacağını merak ederim, tercihim elbette Seda Sayan.
Dizi elbette "aile içi çatışmaları" öne çıkaracak, oğulların babaya olan tepkilerini, yani temelde bir "Oedipus meselesini" işleyecek. Peki, Dostoyevski'nin tartıştığı asıl konular olan iyilik/kötülük, Tanrı'nın varlığı/ yokluğu ve "irade-i külliye/ irade-i cüziyye" meselesi ne olacak?
Güme gidecek. Bunlar Hıristiyan sorunları, Çanakkale köylüsünde ne arar?
Orada amaç bir punduna getirip Gruşenka'yı düdüklemek, babayı temizleyip rahata ermek, tarlanın da tapusunu almak...
Romanın kilit kişilerinden Peder Zosima'yı ne yapacaklar? İmam Mehmet Hoca...
Fakat ateist İvan'ın yaşadığı buhranı, hele hele kardeşi Alyoşa'ya anlattığı o müthiş "Büyük Engizitör" meselini nasıl aktaracaklar? Hazret'i İsa'nın yeniden dünyaya geldiğini ve "kilisenin tekerine çomak sokuyor" gerekçesiyle Büyük Engizitör Torquemada tarafından tutuklandığını anlatan o sarsıcı bölümü?
Atlayacaklar. Peygamber efendimizi Türkiye'ye getirip Diyanet İşleri Başkanı'nın karşısına çıkarsalar kıyamet kopar.
Yani, Metin Erksan'ın "Egzorsist" uyarlamasında yaptığı gibi şeytan çıkarıcı papazı imama dönüştürmek kadar kolay değil bu iş!
O zaman da, bu dizi alt tarafı bir "uçkur kavgasına" indirgenecek. Tadından yenmez.
Çok tutacağından eminim. Şimdiden iyi seyirler dilerim. Seyretmeden, henüz çekilmeden yazdım, çünkü adım gibi biliyorum: Türk dizicilerinin yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.
Fakat küçük bir kazık atmaktan da kendimi alamayacağım: Babanın katili, sanıldığı gibi Dimitri değil, gayrımeşru çocuğu ve evin uşağı Smerdyakov.
İsimleri artık Hasan mı olur bizim dizide, Hüseyin mi, bilemem.
"Dizici esnafı" bana gelse, kendilerine katledilecek daha başka eserler önerirdim, "bünyemize" daha uygun klasikler...
Balzac'ın "Yitik Yanılgılar" romanı mesela... Sınıf değiştirmek için her türlü rezilliğe bulaşan genç ve hırslı bir adamın öyküsü... Eugene de Rastignac... O kadar ki, kendisinden epeyce yaşlı ve üstelik evli barklı "dostunun" kızıyla evlenmekten ve böylece hem anasını hem kızını "idare etmekten" de çekinmez. Balzac'ın, bu roman kahramanını yaratmak için, o dönemin ünlü ve en aşağılık politikacısı Adolphe Thiers'den esinlendiği söylenir.
İsmi ne mi olsun? Özen Rastoğlu...
Üüüf, ne yatak sahneleri çıkar, ne yatak sahneleri...
Tekrar iyi eğlenceler.
Engin ARDIÇ - Sabah
Karabulutov Kardeşler
Gözünüz aydın, bütün "ruhları kenar mahalle karısı kalmış" hatunları mest eden "Aşk-ı Memnu" kepazeliğinden sonra, sırada "Karamazov Kardeşler" varmış.
Karamazov'dan "uyarlama" yeni bir yerli dizi geliyor yani...
Halit Ziya Uşaklıgil yetmedi, Dostoyevski'nin de kemikleri sızlatılacak. Umarım Rus Elçiliği'nden kınama gelmez, Türk-Rus ilişkileri tam düzelmişken yeniden bozulmaz.
Olay Novgorod taraflarında falan değil Çanakkale'de geçiyor, ailenin adı da Karamazov değil tabii, Karabulutlu, ya da Karabulutoğlu... İlle bir "karalık" olacak işin içinde.
Çünkü "bire bir uyarlama" olmayacakmış elbette. "Azıcık" değiştiriyorlar.
Yani bu sefer romanı kitapçıda görünce "aaa, bak bak, dizi tutunca hemen romanını da yazmışlar kız abla" diyecek şabalak çıkmayabilir!
Bu tür eserler "public domain" malı olduklarından yani "miri mal" sayıldıklarından, istediğin gibi al katlet. Ruslar ağızlarını açamazlar.
Babayı Erdal Özyağcılar oynayacakmış. Hayırlı olsun.
İvan'ı, Dimitri'yi, hele hele Alyoşa'yı kimin oynayacağı belli değil. Fakat zarar yok, çünkü dizi piyasasında yeteneksiz oyuncu tonla...
Ben asıl Gruşenka'yı kimin oynayacağını merak ederim, tercihim elbette Seda Sayan.
Dizi elbette "aile içi çatışmaları" öne çıkaracak, oğulların babaya olan tepkilerini, yani temelde bir "Oedipus meselesini" işleyecek. Peki, Dostoyevski'nin tartıştığı asıl konular olan iyilik/kötülük, Tanrı'nın varlığı/ yokluğu ve "irade-i külliye/ irade-i cüziyye" meselesi ne olacak?
Güme gidecek. Bunlar Hıristiyan sorunları, Çanakkale köylüsünde ne arar?
Orada amaç bir punduna getirip Gruşenka'yı düdüklemek, babayı temizleyip rahata ermek, tarlanın da tapusunu almak...
Romanın kilit kişilerinden Peder Zosima'yı ne yapacaklar? İmam Mehmet Hoca...
Fakat ateist İvan'ın yaşadığı buhranı, hele hele kardeşi Alyoşa'ya anlattığı o müthiş "Büyük Engizitör" meselini nasıl aktaracaklar? Hazret'i İsa'nın yeniden dünyaya geldiğini ve "kilisenin tekerine çomak sokuyor" gerekçesiyle Büyük Engizitör Torquemada tarafından tutuklandığını anlatan o sarsıcı bölümü?
Atlayacaklar. Peygamber efendimizi Türkiye'ye getirip Diyanet İşleri Başkanı'nın karşısına çıkarsalar kıyamet kopar.
Yani, Metin Erksan'ın "Egzorsist" uyarlamasında yaptığı gibi şeytan çıkarıcı papazı imama dönüştürmek kadar kolay değil bu iş!
O zaman da, bu dizi alt tarafı bir "uçkur kavgasına" indirgenecek. Tadından yenmez.
Çok tutacağından eminim. Şimdiden iyi seyirler dilerim. Seyretmeden, henüz çekilmeden yazdım, çünkü adım gibi biliyorum: Türk dizicilerinin yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.
Fakat küçük bir kazık atmaktan da kendimi alamayacağım: Babanın katili, sanıldığı gibi Dimitri değil, gayrımeşru çocuğu ve evin uşağı Smerdyakov.
İsimleri artık Hasan mı olur bizim dizide, Hüseyin mi, bilemem.
"Dizici esnafı" bana gelse, kendilerine katledilecek daha başka eserler önerirdim, "bünyemize" daha uygun klasikler...
Balzac'ın "Yitik Yanılgılar" romanı mesela... Sınıf değiştirmek için her türlü rezilliğe bulaşan genç ve hırslı bir adamın öyküsü... Eugene de Rastignac... O kadar ki, kendisinden epeyce yaşlı ve üstelik evli barklı "dostunun" kızıyla evlenmekten ve böylece hem anasını hem kızını "idare etmekten" de çekinmez. Balzac'ın, bu roman kahramanını yaratmak için, o dönemin ünlü ve en aşağılık politikacısı Adolphe Thiers'den esinlendiği söylenir.
İsmi ne mi olsun? Özen Rastoğlu...
Üüüf, ne yatak sahneleri çıkar, ne yatak sahneleri...
Tekrar iyi eğlenceler.
Engin ARDIÇ - Sabah