Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar Artan Şiddet Olaylarını Değerlendirdi

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Haziran ayında Türkiye'nin birçok bölgesine yayılan yeni şiddet dalgasının her gün can kayıplarına sebep olduğunu belirterek operasyonların ve PKK'nın eylemlerinin son bulmasını istedi

Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar Artan Şiddet Olaylarını Değerlendirdi
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Haziran ayında Türkiye'nin birçok bölgesine yayılan yeni şiddet dalgasının her gün can kayıplarına sebep olduğunu belirterek operasyonların ve PKK'nın eylemlerinin son bulmasını istedi.
Geride kalan 30 yıllık tecrübenin, şiddetin Kürt sorununun çözümünde etkili olmadığını gösterdiğini aktaran Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, operasyonların durdurulmasını, PKK'nın da eylemlerine son vermesi gerektiğini belirterek, "Şiddet, milliyetçiliği geliştirerek halklar arasında nefreti körükleme işlevi görmekte, gün geçtikçe Kürt sorununun daha da çözümsüz hale gelmesine neden olmaktadır. Kürt sorununun sağlıklı bir ortamda tartışılıp uygun çözümlerin bulunması için acil olarak çatışma zemininden
uzaklaşılması gerekir. Olağanüstü mahkemelerin kurulması, köy boşaltmaları gibi uygulamalar bugüne kadar Kürt sorununu çözmediği gibi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Siyasal yaşama hakim olmaya başlayan bu dil, toplumu ayrıştırıcı ve dışlayıcı bir tutum olarak yansıdı. İnsan hayatına yönelik her eylem haksız ve kabul edilemez. Son dönemde PKK'nın eylemlerini artırmasıyla hükümet ve muhalefet de militer bir dil kullanmaya başladı. Hükümetin bir yıl önce kamuoyuna sunduğu demokratik açılımın toplumda
büyük bir beklenti oluşturdu. Kısa, orta ve uzun vadede Kürt sorununun çözümünde somut adımlar atılması zorunlu hale geldi. Hükümetin demokratik açılımda ısrarcı olmasını talep ediyoruz. Bu, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesinin önünü açacaktır. iktidar bir an önce açılımı tanımlaması ve demokratikleşme takvimini ilan etmesi gerekiyor" dedi.
Baro Başkanı Aktar, basın açıklamasında muhalefet partilerini de eleştirdi. Partilerin, gerçekçi ve cesur yaklaşım sergileyip barış dilinin hakim kılınması için çaba sarf etmelerini beklediklerini söyleyen Aktar, "Muhalefet partilerinin savaş çığırtkanlığı ile 30 yıldır denenen yöntemleri çözüm olarak önermeleri kabul edilemez. Muhalefetin, demokrasi ve özgürlükler konusundaki programlarını bir an önce kamuoyuyla paylaşmalarını beklemekteyiz. Kürt sorununun, şiddetin olmadığı bir ortamda özgürce, hiçbir
düşünceye sınır koyulmaksızın, tartışılabileceği koşulların oluşturulması için Türkiye'de tüm kesimlerin tarihi ve vicdani sorumluluklarını yerine getirmesini, aklıselimin hakim olmasını bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz" şeklinde konuştu.