'Yargıtay'ın Cihaner'i tahliye etme yetkisi yok'

Demokrat Hukukçular Platformu, yargıda yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere dün Malatya'da toplandı. 11 ilin barolarına mensup avukatların katıldığı toplantıda Ergenekon sanı...



Demokrat Hukukçular Platformu, yargıda yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere dün Malatya'da toplandı. 11 ilin barolarına mensup avukatların katıldığı toplantıda Ergenekon sanığı Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in tahliyesi değerlendirilirken, 'ülkenin hukuk skandallarıyla sarsıldığına' dikkat çekildi.

Basın açıklamasını ise Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Turan Canpolat yaptı. Hukuk adına hukuk cinayetlerinin işlendiğini vurgulayan Canpolat, "Yargıtay 11. Ceza Dairesi, görev ve yetki sahasına girmeyen bir davaya müdahil olmuştur. Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanan kişileri tahliye ederek özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin görev ve yetkilerini gaspetmiştir." dedi. Anayasa Mahkemesi'nin referandum sürecine müdahalesini de hukuk cinayetlerine örnek gösteren Canpolat, Anayasa'nın ayaklar altına alındığına dikkat çekti.
Terör örgütüne üye olmakla suçlanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından 'koşulsuz' salıverilmesi hukuk camiasını tam anlamıyla şoka soktu. Kararı 'akıl almaz' olarak yorumlayan hukukçular, Yargıtay'ın skandal tahliye kararıyla davada taraf olduğunu ispatladığını söylüyor.
Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Turan Canpolat, Türkiye'de hukuk skandalları yaşandığını söyledi. Canpolat, "Yargıtay 11. Ceza Dairesi, görev ve yetki sahasına girmeyen bir davaya müdahil olmuştur." dedi. Demokrat Hukukçular Platformu'nun daveti üzerine Malatya'da bir araya gelen 11 ilin barolarına üye avukatlar basın açıklaması yaptı.
Bezginler Otel'de düzenlenen basın toplantısında, avukatlar adına konuşan Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Turan Canpolat, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin görev ve yetki sahasına girmeyen bir davaya müdahil olduğunu savundu. Ülkenin hukuk skandallarıyla sarsıldığını anlatan Canpolat, şöyle konuştu: "Hukuk adına hukuk cinayetleri işlenmektedir. Kanunlaşma süreci tamamlanmayan anayasa değişikliği paketi hakkındaki iptal davasını (şeklen) görüşmek üzere (kabul) Anayasa Mahkemesi hukuku ve Anayasa'yı ayaklar altına almaktadır. Yüksek Mahkeme'nin bu girişimi TBMM'nin yasama yetkisine karşı yapılmış hukuk dışı bir müdahaledir."
YARGITAY, GÖREV VE YETKİSİNİ AŞMIŞTIR
Turan Canpolat, benzer durumların adli yargıda da yaşandığını aktardı: "Yargıtay 11. Ceza Dairesi, görev ve yetki sahasına girmeyen bir davaya müdahil olmuştur. Yani Yargıtay 11. Ceza Dairesi, ilk derece asliye ceza mahkemesi sıfatıyla bakabileceği bir davada Erzincan, Ergenekon'u silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlanan kişileri de tahliye ederek özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin görev ve yetkilerini gasp etmiştir."
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise Yargıtay'ın tarafsız olmadığını ispatladığını söyledi. Aktar, "Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin yangından mal kaçırırcasına dosyaları birleştirip tahliye kararı vermesi herkesin kendi yargısını oluşturduğu gibi bir ortama gittiğimizi gösteriyor. Görünen şu ki; artık Türkiye'de herkesin yargıcı oluşmaya başlamış. Bu oldukça vahim bir tablo. Onun dışında kalanlar adaletsizlikten şikayet edecek ve herkes kendi yargıcını bularak kendince bir adalet gerçekleştirecek. Bu, yargıya güveni de sarsar. Dosyanın içeriğini tam olarak bilmiyorum, ama kamuoyuna yansıyan kısmı ile Yargıtay'ın bir günde birleştirme yapıp tahliye kararı vermesi gösteriyor ki, bu karar önceden oluşturulmuş. Bu da yargının tarafsızlığı konusunda Türkiye'deki tartışmaları çok daha derinleştirecektir. Yargıtay'ın tarafsız olmadığı yönünde toplumda oluşmuş bir kuşku vardı, bu kararla bu ispatlanmış oldu." ifadelerini kullandı. DİYARBAKIR, MALATYA, GAZİANTEP CİHAN
Türk yargısı adına utanç verici
Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneği Başkan Yardımcısı Yaşar Semiz de İlhan Cihaner'in tahliyesini Türk yargısı adına 'utanç verici' olarak değerlendirdi. Semiz, "Bu karar ve öncesinde yaşananlar, Türk yargısının bağımsızlık ve tarafsızlığına leke sürmüş, milletin yargıya olan güven ve inancını zedelemiştir. Basına yansıyan ve doğru olmamasını arzu ettiğimiz çarpık ilişki ve baskıların da gerçekliği bu karar ile ortaya çıkmıştır. Bu durum, yargı reformunun ne kadar gerekli ve elzem olduğunu bir kere daha göstermiştir. Yaşananları bu millete reva görenler ise millet vicdanında mahkum edilmişlerdir." dedi.

Zaman