Davutoğlu, Türkiye'nin Kırgızistan trafiğini anlattı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kazakistan ziyaretinde Türkiye'nin Orta Asya ülkeleriyle yeterince ilgilenmediği eleştirilerine, ''Elinizi vicdanınıza koymanız gerek'' karşılığ...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kazakistan ziyaretinde Türkiye'nin Orta Asya ülkeleriyle yeterince ilgilenmediği eleştirilerine, ''Elinizi vicdanınıza koymanız gerek'' karşılığını verdi.
Çalışma ziyareti kapsamında Kazakistan'da bulunan Davutoğlu, Kırgızistan'da son günlerde yaşanan olaylarla ilgili Türkiye'nin diplomasi trafiğini AA'ya anlattı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile görüşmesinin ardından Astana Havaalanında AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye'nin ilk olarak Kırgızistan'daki Celalabad ve Oş şehirlerinden Türk vatandaşlarını tahliye ettiğini hatırlattı.
Davutoğlu, Türk vatandaşlarının tahliyesinin ardından ikinci hamle olarak güvenlik, ekonomik ve diplomatik temsilcilerden oluşan bir heyetin Bişkek'e gittiğini ve temaslarını tamamlayarak geri döndüğünü belirtti.
Üçüncü hamle olarak, Özbekistan ile temasa geçtiklerini belirten Davutoğlu, özellikle "Kırgızistan'dan Özbekistan'a göç etmek zorunda kardeşlerimiz" konusunda Özbek makamlarına yardım konusunda teklifte bulunduklarını ve Özbek makamlarının ihtiyaç hissetmesi halinde süratle harekete geçeceklerini bildirdiklerini kaydetti.
Davutoğlu, son olarak Kazak mevkidaşı ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dönem başkanı Kanat Saudabayev ile AGİT ve Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansının (AİGK/CICA) dönem başkanlıkları olarak bir eylem planı oluşturulması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile istişarelerin ardından "böyle bir eylem planının ana unsurlarını" Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile paylaştığını aktardı.
Kırgızistan'da yapılacak anayasa referandumunun önemine işaret eden Davutoğlu, "Bizim için önce 27 Haziranda referandumunun yapılması ve şu andaki geçici yönetimin halktan da meşruiyetini alması çok önemli" diye konuştu.
Davutoğlu, referandumun ardından Türkiye'nin süratle "hem uluslararası alanda, hem ikili düzeyde, hem de Kazakistan ile ve Türk dünyası konseyi olarak" Kırgızistan'ın istikrarının sağlanması için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu vurguladı.
Bakan Davutoğlu, bugün bu adımların diplomatik, ekonomik ve güvenlik ayaklarını Kazakistan ile konuştuklarını, bunu "diğer dost ve kardeş ülkelerle" de paylaşacaklarını kaydetti.
Referandum sonrasında "şartların uygun olması durumunda" Kazak mevkidaşı Saudabayev ile ortak bir girişim olarak Kırgızistan'a gideceğini söyleyen Davutoğlu, "Orada fiilen insanlarla görüşüp neler yapabileceğimiz konusunda bahsettiğim eylem planını devreye sokacağız" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak Türk dünyasının temsilcisi konumunda olduğunu vurgulayarak, BM, Türk Dünyası Konseyi, AGİT ve CICA temelinde Kırgızistan ile ilgili her türlü çalışmanın yapılacağını bildirdi. Davutoğlu, Eylül ayında planlanan Türk Dünyası Konseyi toplantısında da bütün bunların belirli bir düzene oturacağını ifade etti.
-''HERKESİN ELİNİ VİCDANINA KOYMASI GEREK''
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin Orta Asya ülkeleriyle yeterince ilgilenmediği yönündeki iddiaları sert bir dille yalanladı. ''Bu hiç doğru değil, hiç doğru değil. Bu tür eleştirilere katılmak mümkün değil'' diyen Davutoğlu, ''Herkesin elini vicdanına koyması gerek'' dedi.
Türkiye'nin Kazakistan, Azerbaycan ve Türk dünyası ile olan görüşme trafiğini ilişkilerin yoğunluğuna örnek gösteren Davutoğlu, şunları söyledi:
''Size sadece bir-iki örnek vereyim: Kazakistan ile son 6-7 ay içerisindeki görüşme trafiğine bakın, Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev Kasım ayında Türkiye'ye geldi. İki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir perspektif getirildi. Şubat ayında ben Kazakistan'a bir ziyaret gerçekleştirdim. Daha sonra Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanımız Kazakistan'a geldi. Haziran ayı başında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev CICA dönem başkanı olmamız nedeniyle İstanbul'a geldi. Şimdi ben Kazakistan'a yine bir çalışma ziyaretinde bulunmaktayım. 5 Temmuzda Sayın Cumhurbaşkanımız Kazakistan'a gelecek. 15-17 Temmuz tarihlerinde ben yine AGİT Dışişleri Bakanları toplantısı için Kazakistan'a geleceğim, yani ilgisizlik buysa herkesin elini vicdanına koyması gerek. Bu sadece Kazakistan için geçerli değil. Geçtiğimiz bir yıl, 7 ay içerisinde ben 7 kez Azerbaycan'a gittim, Azerbaycan yetkilileri Türkiye'ye geldi. Sayın Başbakanımız bir yıl içinde iki kez Azerbaycan'a gitti. Sayın Cumhurbaşkanımız iki kez Azerbaycan'a gitti. Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye'ye geldi. Kazakistan ve Azerbaycan ile olan yoğun görüşme trafiğine bakıldığı zaman mesele ortaya çıkar.''
Kırgızistan ile en çok ilgilenen ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresinin (TİKA) de bölgede çok önemli faaliyetleri olduğuna işaret etti.
-''20 YILDIR GERÇEKLEŞMEYEN BİR ŞEY GERÇEKLEŞTİ''-
Türk Dünyası Konseyinin 3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da gerçekleştirilen toplantı sonrasında kurulduğunu hatırlatan Davutoğlu, ''Böylece 20 yıldır gerçekleşmeyen bir şey gerçekleştirilmiş oldu. Türk Dünyası Konseyinin Genel Sekreterliği İstanbul'da en kısa zamanda faaliyete geçecek. Şimdi ilgisizlik bu ise bunu kabul etmek mümkün değil. Dolayısıyla hem ikili bazda bütün kardeş ülkelerle ilişkilerimiz üst düzeydedir, hem bölge bazında tüm bölgeyle ilgili, hem de Türk Dünyası Konseyi olarak çok yoğun çalışmalar yapıyoruz'' diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye'nin Kazakistan'ın AGİT dönem başkanı olması için Tacikistan'ın İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) dönem başkanlığını için doğrudan destek olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Bu sene Avrasya ölçeğinde bir Türk yılı olacak. Çünkü Kazakistan AGİT ve ŞİÖ (Şanghay İşbirliği Örgütü) dönem başkanı, Türkiye de CICA ve önümüzdeki son bahar itibariyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem başkanı. Şimdi Türk dünyasının dünya platformunda bu kadar etkili olduğu başka bir ikinci dönem yoktur. Bütün bu gelişmelerde de Türkiye'nin doğrudan katkısı vardır.''
Zaman