"Askere giderken ve izne geldiğinde göremediğim evladımın cansız bedenini gördüm"

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesindeki Tekeli Sınır Karakolu'na gerçekleştirilen saldırıda şehit düşen Topçu Çavuş Elhas Esendere'nin ailesi zor şartlar alt

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesindeki Tekeli Sınır Karakolu'na gerçekleştirilen saldırıda şehit düşen Topçu Çavuş Elhas Esendere'nin ailesi zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Baba Çavuş Esendere gurbette çalışarak biri engelli 5 çocuğa bakabilmek için çabalarken, ailenin geri kalanı tarım işçiliği yapıyor. Baba Esendere, hayatının büyük bir bölümünü ailesinden uzakta inşaat işlerinde çalışarak çocuklarına bakmaya çalıştığını söyledi.

Topraktan yapılmış bir evde biri engelli 5 çocuk yetiştiren baba Çavuş Esendere, emekli olup memleketine dönmek istediğini belirtti. Oğlu şehit olmadan 3 gün önce köyüne gelen Çavuş Esendere'nin emekliliğine 6 aylık bir sürenin kaldığı öğrenildi. Gurbette çalıştığı için oğlu Elhas'ı ne askere gönderirken ne de izne geldiğinde görebilen şehit babası, terhis haberini beklediği Elhas'ın saldırıda şehit düştüğü haberiyle yıkıldı.

Göksun Kaymakamı Cemalettin Demircioğlu ve beraberindeki heyet 21 yaşındaki Elhas'ın şehit olduğu haberini Esendere ailesine bildirdi.

Cenaze töreninde oğlunun tabutuna sarılarak feryat eden Çavuş Esendere, gözyaşları içinde "Ben evladımı sağlam gönderdim, sağlam istiyorum. Canım yanıyor, ciğerim yanıyor. 3 yıldır evladımın yüzünü göremiyorum. Ben inşaatçıyım, şehir dışındaydım. Askere gitti göremedim, izne geldi göremedim. Dün geldim acı haberi ile karşılaştım. Onlar için çalıştım, çırpındım." dedi.

Sitemkâr sözlerini sürdüren baba Esendere, "Parası olan, zengin olan sahillerde, plajlarda askerlik yapıyor. Ne oluyorsa garibana oluyor. Bu konuda adaletli olunmasını istiyorum. Hep garibanın canı yanmasın."şeklinde konuştu.

Baba Esendere yaşadığı acıları şu şekilde dile getirdi: "Onlar 28 gün askerlik yapıp geliyor, Bizim çocuklarımız 15–20 ay cephede sırtlarında 40 kilo yükle dağlarda gezip vatanı koruyorlar. Onların çocukları da gitsin korusun. Onlar da evlatlarını düşünsün bağrına bassın. Bizim evladımızı da o şekilde bağırlarına bassınlar. Sade bize bunu yapmasınlar. Hani insan hakları, hani adalet? Adalet bu mu?"