Mhp Adana Milletvekili Yılmaz Tankut: 'Yanlış Politikalar Yüzünden Tarım Ve Hayvancılıkta Dışarıya Mahkum Hale Geldik'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, yakın tarihe kadar Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken yanlış politikalar yüzünden dışarıya mahkum hale geldiğini söyledi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, yakın tarihe kadar Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken yanlış politikalar yüzünden dışarıya mahkum hale geldiğini söyledi.
Tankut, bu konuda hükümeti bir çok kez uyardıklarını, son olarak Mecliste kabul edilen Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında da partisi adına yaptığı konuşmada ikaz ettiklerini ama yanlışta ısrarın sürdürüldüğünü kaydetti.
Et fiyatında hükümetin yanlış tespitler yaptığını söyleyen Tankut, "Fiyat artışında asıl sebebin arz dengesinde aranması gerekmektedir. 1980'de, Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 45 milyon iken, hayvan varlığı 83 milyon 557 bin baş idi. 2009'da nüfus 72 milyon 561 bin olmuş, hayvan varlığı 41 milyon 512 bin başa inmiştir. Yani nüfus iki katına yaklaşırken, hayvan sayısı yüzde 50 azalırsa, tabi ki et 30 lira olacak ve Türkiye et ithal etmek zorunda kalacaktır. Muhafaza ve stok şartlarının zorluğu nedeniyle, fiyatı üzerinde spekülasyon yapılabilecek en son ürün ettir. Dolayısıyla mevcut et fiyatlarını, spekülatif fiyat artışı olarak değerlendirmek kadar yanlış bir yaklaşım olamaz" dedi.
Tarım ürünlerinde de ülkenin dışarıya bağımlı hale getirildiğini ifade eden Tankut, şunları söyledi:
"Dün tüketimi artırmak için TRT'de yemek tarifi yapılan mercimeği bugün ithal ediyoruz. Pirinci, mısırı, susamı, arpayı, baklayı, buğdayı dışarıdan alıyoruz. Dünyanın en büyük yedinci pamuk ihracatçısıydık, bugün en büyük üçüncü pamuk ithalatçısıyız. 8 yıl önce 2.5 kilo buğdayla 1 litre mazot alabilen çiftçi bugünkü fiyatla 6-7 kilo buğday satmak zorunda kalmıştır. Başta Çukurova çiftçisi olmak üzere bütün üreticilerimiz büyük bir sıkıntı ve çaresizlik içerisindedir. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'muzda hayvancılık tamamen bitmiş ve bölge insanımız adeta bölücü hainlerin ve AKP yandaşlarının insafına terk edilmiştir."
Tankut, bu konuda hükümeti bir çok kez uyardıklarını, son olarak Mecliste kabul edilen Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesi sırasında da partisi adına yaptığı konuşmada ikaz ettiklerini ama yanlışta ısrarın sürdürüldüğünü kaydetti.
Et fiyatında hükümetin yanlış tespitler yaptığını söyleyen Tankut, "Fiyat artışında asıl sebebin arz dengesinde aranması gerekmektedir. 1980'de, Türkiye'nin nüfusu yaklaşık 45 milyon iken, hayvan varlığı 83 milyon 557 bin baş idi. 2009'da nüfus 72 milyon 561 bin olmuş, hayvan varlığı 41 milyon 512 bin başa inmiştir. Yani nüfus iki katına yaklaşırken, hayvan sayısı yüzde 50 azalırsa, tabi ki et 30 lira olacak ve Türkiye et ithal etmek zorunda kalacaktır. Muhafaza ve stok şartlarının zorluğu nedeniyle, fiyatı üzerinde spekülasyon yapılabilecek en son ürün ettir. Dolayısıyla mevcut et fiyatlarını, spekülatif fiyat artışı olarak değerlendirmek kadar yanlış bir yaklaşım olamaz" dedi.
Tarım ürünlerinde de ülkenin dışarıya bağımlı hale getirildiğini ifade eden Tankut, şunları söyledi:
"Dün tüketimi artırmak için TRT'de yemek tarifi yapılan mercimeği bugün ithal ediyoruz. Pirinci, mısırı, susamı, arpayı, baklayı, buğdayı dışarıdan alıyoruz. Dünyanın en büyük yedinci pamuk ihracatçısıydık, bugün en büyük üçüncü pamuk ithalatçısıyız. 8 yıl önce 2.5 kilo buğdayla 1 litre mazot alabilen çiftçi bugünkü fiyatla 6-7 kilo buğday satmak zorunda kalmıştır. Başta Çukurova çiftçisi olmak üzere bütün üreticilerimiz büyük bir sıkıntı ve çaresizlik içerisindedir. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'muzda hayvancılık tamamen bitmiş ve bölge insanımız adeta bölücü hainlerin ve AKP yandaşlarının insafına terk edilmiştir."