Sanık teğmenler suçsuz ve mağdur olduklarını savundu
Amirallere suikast davasında sanık teğmenlerin savunması devam ediyor. Savunmasını yapan sanıklar suçlamaların iftira olduğunu ileri sürdü. Mahkeme he
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanıkların savunmasına geçildi. İlk olarak Teğmen Faruk Akın savunmasını yaptı. Asılsız ve onur zedeleyici ithamların kendisini ve ailesini üzdüğünü belirten Akın, evlerinde bulunduğu iddia edilen flash diskin kendisine ait olmadığını söyledi. Akın, arama görüntülerinde de bu flash diskin bulunma anının olmadığını ve bunun alçak kişilerce bırakılmış bir flash bellek olduğunu ifade etti.
'Yusuf' kod adını kullanmadığını ileri süren Akın, adının bulunduğu iddia edilen '2008-2009 sonuç raporu' adlı belgede bazı fişlemeler yapıldığını hatırlattı. Belgede "Uyuşturucu kullanan, eşcinsel, sapık, komünist, PKK'lı" gibi sıfatların, isimlerin önüne konduğunu kaydeden Akın, "Bu belgeyi hazırlayan kötü niyetli insanlar 10 yıllık bir askerin yapmayacağı hatalar yapmıştır. Yazım askeri yazım tekniğine aykırıdır." dedi.
Arama yapılmadan birkaç gün önce subay tıraşlı bir grubun evlerine girdiğini iddia eden Akın, apartman yöneticisinin de bu konuda Kocaeli Savcılığı'na ifade verdiğini söyledi. Akın, söz konusu flash bellek, patlayıcılar ve suikast notunun bu kişiler tarafından konulduğunu savundu. Evde bulunan patlayıcıları bilmediğini öne süren Akın, "Biz denizciler olarak sadece silah atış eğitimi aldık. Patlayıcılarla ilgili olarak bir eğitim almadık. Ancak bu patlayıcıların buzdolabı motoru gibi ısısı yüksek olan elektronik sisteme saklamak mantığa aykırıdır." diye konuştu.
Oramiral Eşref Uğur Yiğit'in intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın cenazesindeki konuşmalarını hatırlatan Akın, "Böyle bir iş temposunda çalışırken Ankara'da bulunan oramiral rütbesinde bulunan iki komutanımı nasıl bulacağım ve ne zaman suikast yapacağım? Bir subay için bir oramiral ne demek biliyor musunuz? Hayatımda ilk defa amiral rütbesinde 3 kişiyi cezaevinde gördüm. Onların içinde en rütbelisi de tümamiraldi. Onlar da Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanmıştı." ifadelerini kullandı.
Bu davanın kamuoyunda 'amirallere suikast' davası olarak bilindiğini söyleyen Akın, "Ben bunu teğmenlere suikast davası olarak düzeltiyorum." diye konuştu. Akın mahkeme heyetine yönelik, "Bu saldırıya dur demezseniz bu alçaklar daha da ileri gidecekler. Yarın bu sıralarda sizin evlatlarınız da oturabilir. Bunu yapanlara hakkımı hiçbir şekilde helal etmiyorum." şeklinde konuştu.
Savunmasının ardından Akın'ın çapraz sorgusuna geçildi. Hakim Oktay Kuban, evde arama yapıldığında bilgisayar ve donanımları içeren dokümanların bir örneğinin kendilerine verilip verilmediğini ve bir örnek alma haklarının olduğunun kendilerine hatırlatılıp hatırlatılmadığını sordu. Akın, polisin teknik donanımları yetersiz olduğu için kendilerine daha sonra bir örnek gönderileceğini söylediğini kaydetti. Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, "Evdeki patlayıcıları gelen polis ekipleri mi koydu yoksa birkaç gün önce eve gelenler mi koydu diyorsun?" diye sorunca Akın, birkaç gün önce gelenlerin koyduğunu öne sürdü.
Savcı Nuri Ahmet Saraç ise "Patlayıcılarla ilgili bilgim yok diyorsun. Ancak koysaydın buzdolabı motoruna, elektrik aksamı ve sıcak olan yere saklamayacağını da belirtiyorsun. Bu da bir bilgi değil midir?" diye sordu. Bunun üzerine salondaki izleyiciler tepki gösterdi. Savcı ise, "Duruşma inzibatı tiyatroya dönmesin. 'aaa'lar, 'ooo'lar, lütfen arenaya dönmesin. Burada yargılama yapılıyor" diyerek mahkeme başkanının izleyicileri uyarmasını istedi. Akın ise, "Sadece silah atışı öğrendik. Patlayıcı eğitimi almadık. Ayrıca bunu bilmek için patlayıcı eğitimi almaya gerek yok." dedi.
Akın'ın ardından tutuklu sanık Sinan Efe Noyan savunmasını yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Noyan, son 10 aydır yaşanan bu olayların TSK'nın kendileri üzerinden lekelenmesi gayreti olduğunu kaydetti. Noyan, "Bırakın uyuşturucu kullanmayı hayatım boyunca uyuşturucu madde görmüş değilim. 'Ülkeden gelen' adlı belgede benim için 'Peşine taktığımız kızı hamile bıraktı' ifadeleri kullanılmış. Bugüne kadar kimseyi hamile bırakmadım. Bu iddiaların sahiplerini herkesin huzurunda Allah'a havale ediyorum" diye konuştu. Amirallere suikaste ilişkin notla ilgili olarak Noyan, "Neden böyle bir not yazalım. Biz onlar için can vermeye ant içtik" dedi.
Noyan'ın savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusu yapıldı. Hakim Oktay Kuban, yine aynı soruyu sordu. Kuban, evde arama yapıldığında bilgisayar ve donanımları içeren dokümanların bir örneğinin kendilerine verilip verilmediğini ve bir örnek alma haklarının olduğunun kendilerine hatırlatılıp hatırlatılmadığını Noyan'a da sordu. Noyan, bu haklarının kendilerine hatırlatılmadığını, kendisinin istediğini ancak polisin, 'burada imkanımız yok, daha sonra size verilir' dediğini söyledi. Hakim Kuban, mühürleme işleminin gözlerinin önünde yapılıp yapılmadığını sordu. Noyan, bu işlemin gözlerinin önünde yapıldığını ifade etti.
Duruşma tutuklu sanık Alperen Erdoğan'ın savunmasını yapmasıyla devam ediyor.