Marka yaratmak 200 milyon euro istiyor
129 yıllık İtalyan kumaş üreticisi Nino Cerruti, 'Marka yaratmak 50 yıl öncesindeki gibi küçük işletmeler ile olacak iş değil, en 200 milyon euro gerektirir' dedi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nin üçüncüsünü düzenlediği Moda Tekstil ve Hazırgiyim Konferansı'na konuşmacı olarak gelen İtalyan erkek giyim markası Cerruti'nin Yönetim Kurulu Başkanı Nino Cerruti, marka yaratmanın ciddi para ve hazırlık gerektirdiğini ifade etti.
50'li yıllarda marka yaratmanın kolay olduğunu bugün marka yaratmak için firmaların elinde en az 200-300 milyon euro olması gerektiğini belirten Cerruti, "Paranın yanında ısrarcı olmak ve ciddi bir hazırlık yapmak da gerekiyor" dedi.
Bugün pek çok ülkenin sorunu haline gelen Çin'in tek sorun olarak görülmesinin yanlış olduğuna değinen Cerruti, "Bugün kendi sektörümüzde bile haksız rekabet var. 2010'un ilk 3 ayı iyi sinyaller geliyor olabilir ama asıl önemli olan 2011'in iyi geçmesi" dedi.
'EN KÖTÜ DÖNEMİ YAŞIYORUZ'
1881 yılında kurulan firmanın üçüncü kuşak temsilcisi Cerruti, 50 yıldan beri Cerruti'yi yönettiğini ve hiçbir zaman bu kadar zor bir dönem yaşamadığını belirtti. Cerruti, "Bu benim hatam mı yoksa dünya çok mu hızlı değişiyor bilmiyorum. 2008 yılı yaz tatili döneminden sonra siparişlerde ciddi bir azalma yaşıyoruz ve bir felaketle karşı karşıya kaldık" dedi.
Bu durumun bulaşıcı olmasından dolayı felaket diye nitelendirdiğini ifade eden Cerruti, ilk defa kendi firmalarının da dünyada yaşanan krize sürüklendiğini İtalya'nın da Türkiye ile benzer bir durum yaşadığını ifade etti.
Başarılı olmak için ciddi anlamda yenilik yapılması gerektiğini söyleyen Cerruti, tüketici talebinin artık değişmeye başladığını, bu durumun bir ülkede üretim için de farklılık gösterebileceğini dile getirerek, "Bu sorunsalların karşısında çok hazırlıklı olmak lazım" dedi.
Cerruti, tüketici sadakatinin çok düşük olduğunu, tüketicileri hizmet eden firmaların da değişmek durumunda olduğunun üzerinde durdu.
'ORTAKLIK İÇİN YABANCILAR SİZE GELSİN'
Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, bugün Türkiye'ye 8 milyar dolar veremeyenlerin Yunanistan'ı kurtarmak için AB Komisyonu ve İMF'nin 110 milyar doları gözden çıkardığını belirterek, "Onlar bizim gücümüzden korktular çünkü" dedi.
Ortaklık için Türk firmalarına "Siz onlara ortak olmak için gitmeyin onlar size gelsinler. Sizi alıp bitirmelerine izin vermeyin, siz bir Çin değilsiniz" diyen Narin, bugün Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük üreticilerinin başında geldiğini bu gücünün farkında olması gerektiğini ifade etti.
Firmalara Ankara'da çok zaman ayırmamaları tavsiyesinde de bulunan Narin, "Neden bu kadar çok Ankara'ya gidiyorsunuz. Siz çalıştıkça zaten Ankara sizin arkanızda olacaktır, boşuna zaman kaybediyorsunuz" dedi.
"ARMANİ'YE TELEFON AÇIP, 'SPAGETTİ DEĞİL AMA ARTIK ÇİKOLATA ÜRETEBİLİYORUZ' DERDİM"
Yaklaşık 30 yıldır Cerruti ile çalışan Vakko'nun Cerruti ile olan çalışmalarından bahsedilen bir filmin de gösterildiği konferansta Vitali Hakko ile bir söyleşiye de yer verildi.
Cerruti ile arada herhangi bir kontrat olmadan sadece söze dayalı bir ticaret yaptıklarını anlatan Vitali Hakko, 30 yıl önce Armani ile olan bir görüşmesini de şu sözlerle dile getiriyor: "Armani bize 'siz tam olarak ne yapıyorsunuz' dedi. Ben de 'kadın, erkek ve çocuk hazırgiyimi üretiyoruz dedim. Bunun üzerine 'peki spagetti yapabiliyor musunuz?' diye alaycı bir soru sordu. 'Bugün olsa telefon edip 'spagetti yapmıyoruz ama çikolata üretiyoruz derdim" sözleri toplantıya damga vurdu.
Sabah
50'li yıllarda marka yaratmanın kolay olduğunu bugün marka yaratmak için firmaların elinde en az 200-300 milyon euro olması gerektiğini belirten Cerruti, "Paranın yanında ısrarcı olmak ve ciddi bir hazırlık yapmak da gerekiyor" dedi.
Bugün pek çok ülkenin sorunu haline gelen Çin'in tek sorun olarak görülmesinin yanlış olduğuna değinen Cerruti, "Bugün kendi sektörümüzde bile haksız rekabet var. 2010'un ilk 3 ayı iyi sinyaller geliyor olabilir ama asıl önemli olan 2011'in iyi geçmesi" dedi.
'EN KÖTÜ DÖNEMİ YAŞIYORUZ'
1881 yılında kurulan firmanın üçüncü kuşak temsilcisi Cerruti, 50 yıldan beri Cerruti'yi yönettiğini ve hiçbir zaman bu kadar zor bir dönem yaşamadığını belirtti. Cerruti, "Bu benim hatam mı yoksa dünya çok mu hızlı değişiyor bilmiyorum. 2008 yılı yaz tatili döneminden sonra siparişlerde ciddi bir azalma yaşıyoruz ve bir felaketle karşı karşıya kaldık" dedi.
Bu durumun bulaşıcı olmasından dolayı felaket diye nitelendirdiğini ifade eden Cerruti, ilk defa kendi firmalarının da dünyada yaşanan krize sürüklendiğini İtalya'nın da Türkiye ile benzer bir durum yaşadığını ifade etti.
Başarılı olmak için ciddi anlamda yenilik yapılması gerektiğini söyleyen Cerruti, tüketici talebinin artık değişmeye başladığını, bu durumun bir ülkede üretim için de farklılık gösterebileceğini dile getirerek, "Bu sorunsalların karşısında çok hazırlıklı olmak lazım" dedi.
Cerruti, tüketici sadakatinin çok düşük olduğunu, tüketicileri hizmet eden firmaların da değişmek durumunda olduğunun üzerinde durdu.
'ORTAKLIK İÇİN YABANCILAR SİZE GELSİN'
Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, bugün Türkiye'ye 8 milyar dolar veremeyenlerin Yunanistan'ı kurtarmak için AB Komisyonu ve İMF'nin 110 milyar doları gözden çıkardığını belirterek, "Onlar bizim gücümüzden korktular çünkü" dedi.
Ortaklık için Türk firmalarına "Siz onlara ortak olmak için gitmeyin onlar size gelsinler. Sizi alıp bitirmelerine izin vermeyin, siz bir Çin değilsiniz" diyen Narin, bugün Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük üreticilerinin başında geldiğini bu gücünün farkında olması gerektiğini ifade etti.
Firmalara Ankara'da çok zaman ayırmamaları tavsiyesinde de bulunan Narin, "Neden bu kadar çok Ankara'ya gidiyorsunuz. Siz çalıştıkça zaten Ankara sizin arkanızda olacaktır, boşuna zaman kaybediyorsunuz" dedi.
"ARMANİ'YE TELEFON AÇIP, 'SPAGETTİ DEĞİL AMA ARTIK ÇİKOLATA ÜRETEBİLİYORUZ' DERDİM"
Yaklaşık 30 yıldır Cerruti ile çalışan Vakko'nun Cerruti ile olan çalışmalarından bahsedilen bir filmin de gösterildiği konferansta Vitali Hakko ile bir söyleşiye de yer verildi.
Cerruti ile arada herhangi bir kontrat olmadan sadece söze dayalı bir ticaret yaptıklarını anlatan Vitali Hakko, 30 yıl önce Armani ile olan bir görüşmesini de şu sözlerle dile getiriyor: "Armani bize 'siz tam olarak ne yapıyorsunuz' dedi. Ben de 'kadın, erkek ve çocuk hazırgiyimi üretiyoruz dedim. Bunun üzerine 'peki spagetti yapabiliyor musunuz?' diye alaycı bir soru sordu. 'Bugün olsa telefon edip 'spagetti yapmıyoruz ama çikolata üretiyoruz derdim" sözleri toplantıya damga vurdu.
Sabah