İsveç milletvekili Kaplan, Ermeni tasarısının geçmeyeceği taahhüt edilince oylamaya katılmamış

İsveç Yeşiller Partisi Milletvekili Mehmet Kaplan, 11 Mart'ta parlamentoda 1 oy farkla kabul gören soykırım iddialarıyla ilgili oylamaya katılmamasını

İsveç Yeşiller Partisi Milletvekili Mehmet Kaplan, 11 Mart'ta parlamentoda 1 oy farkla kabul gören soykırım iddialarıyla ilgili oylamaya katılmamasını Cihan'a değerlendirdi. "Gerek İsveç hükümetinin verdiği teminat gerekse Türkiye'den aldığım duyumlar bu tasarının geçmeyeceği yönünde idi." diyen Kaplan, "Ben de böyle bir karar geçmeyeceği kabulü üzerinden kendime bir yol haritası çizdim." şeklinde konuştu.

Partisinin diğer partilerle yaptığı ortak dışişleri politikası beyannamesi bulunduğunu belirten Kaplan, şunları söyledi: "Ermeni, Süryani, Asuri, Keldani ve Pontus Rumlarının soykırıma uğradığına dair ortak bir sözleşme var. Ben bunun yanlış olduğunu defalarca savunduğum halde bu konu Sosyal Demokrat Partinin dayatmasıyla 3 partinin ortak görüşü olarak ittifak protokolüne girdi. İlk aşamada bu beyannamenin protokole girmesini engelleyemedim."

Parlamentoda tasarı aleyhine konuşma yaptığını hatırlatan Kaplan, kararın geçmeyeceğini de göz önüne alarak partisinden gelen ikna çabaları sonucunca oylamaya katılmama kararı aldığını ifade etti.

Kaplan oylama sonucunda sadece sağduyunun kaybettiği görüşünde. "Karar ile İsveç'te bir tartışma başladı. İlk defa Meclis yanlış mı yaptı acaba diye karar sorgulanmaya başladı. Neticede kimin kazandığı ve kaybettiğini zaman gösterecek." diyen Kaplan, İsveç hükümetinin de Türkiye gibi AB adayı büyük bir ülkenin güvenini kaybettiğini söyledi.

Teorik olarak tasarının tekrar parlamentoya gelme imkanı olduğunu belirten Mehmet Kaplan, kararın bir bağlayıcılığı olmadığı için pratikte bunun gerçekleşeceğini düşünmüyor. Kaplan, İsveç gibi çok sayıda Türkün yaşadığı bir ülkede böyle bir tasarının kabul edilebilmesini ise Türklerin siyasete olan ilgisizliğine bağlıyor. Kaplan "Türkler olarak yaklaşık 40 yıldır İsveç'te Sosyal Demokrat Parti'ye oy veriyoruz, ancak ne parti yönetiminde ne de milletvekili olarak bir Türk var. Bu son tasarı da bizim siyasete daha çök sayıda girmemiz gerektiğini gösterdi. Aynı zamanda oy kullanma oranımız çök düşük. Daha çok sayıda oy kullanmalıyız ki politikacılar bizim oy gücümüzü görmeli." şeklinde konuştu.