Sağlık Alanında Dönüşüme Tepkiler
Mersin Tabip Odası Başkanı Aytuğ Atıcı, sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamasının bir 'yıkım projesi' olduğunu iddia etti
Mersin Tabip Odası Başkanı Aytuğ Atıcı, sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamasının bir 'yıkım projesi' olduğunu iddia etti. Atıcı, "Parası olanın daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşacağı bir sağlık hizmeti ne ülkemize ne de sağlık çalışanlarına fayda getirmez" dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'de ilk defa 2005 yılında Düzce'de uygulamaya konulan ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılması hedeflenen 'Aile Hekimliği Uygulaması' ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Aytuğ Atıcı, söz konusu uygulamanın da 5 Temmuz 2010 tarihi itibariyle Mersin'de hayata geçirileceğini hatırlattı. Sağlıklı olmanın ve sağlık hizmeti alabilmenin en temel insan haklarından biri olduğunu belirten Atıcı, doğası gereği sağlık hizmetlerine ne zaman ihtiyaç duyulacağının bilinmediği gibi
ihtiyaç duyulduğunda da ertelenemez ve yerine başka bir hizmet de verilemeyeceğini bildirdi. Tüm bu özellikleri nedeniyle ihtiyaç duyan herkesin sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi adına sağlık hizmetlerinin esas olarak kamu eliyle verilmesinin kaçınılmaz olduğunu savunan Atıcı, bu nedenle Türkiye'de Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri vatandaşın sağlığının devletin en temel ödevlerinden biri olarak görüldüğünü hatırlattı.
2002 yılından bu yana Dünya Bankası ve IMF'nin isteğiyle ülkemizde sağlık hizmetlerinde bir dönüşüm yaşandığını anlatan Atıcı, şunları söyledi: "Bu dönüşümle devlet hastaneleri 'Kamu Hastane Birlikleri' adı altında özelleştirilmekte, sağlık ocakları kapatılarak 'Aile Sağlığı Merkezleri'ne dönüştürülmektedir. Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için herkesin pirim ödeyerek Genel Sağlık Sigortası'na sahip olması ve ayrıca cebinden para ödemesi gerekiyor. Her geçen gün sağlık hizmetlerine ulaşmak için
cepten ödenen katkı payları artarken bu miktar daha da artacağa benziyor."
Aile hekimliğini; sağlıkta dönüşümün bir parçası olarak yorumlayan Atıcı, ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve verilen sağlık hizmetinin kalitesinin artırılması adına yapılan çalışmalarınsa hiçte görüldüğü gibi olmadığını asıl niyetin birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğunu öne sürdü.
Sağlıkta dönüşüm projesi tamamlandığında ne hekimler yüksek ücret ne de vatandaşın serbest sağlık hizmeti alamayacağını anlatan Atıcı, şunları söyledi: "Bu dönüşüm, sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olmaktan çıkaracak ve özelleştirecektir. Sağlık hizmetleri giderek daha pahalı olacak ve ulaşılması daha da zorlaşacak."
Türkiye'de son yedi yıllık zaman diliminde gayrisafi milli hasılanın 2 katı oranında artış göstermesine karşın sağlık hizmetlerine ayrılan paranın 5 kattan daha fazla artarak yıllık 50 milyar liraya ulaştığını anlatan Aytuğ Atıcı, sağlık hizmetlerine ayrılan ödeneğin büyük bir kısmının da ilaç ve tıbbi teknoloji firmaları aracılığıyla yurt dışına çıkarıldığına dikkat çekti.
Sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamalarının sağlık hizmetlerinde bir yıkım projesi olduğunu anlatan Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parası olanın daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşacağı bir sağlık hizmeti ne ülkemize ne de sağlık çalışanlarına fayda getirmez. Bu dönüşüm bir an önce durdurularak hem birinci basamak hem de ikinci basamak sağlık kurumlarında finansmanı genel vergilerle sağlanan nitelikli kamu sağlık hizmeti verilmelidir."
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'de ilk defa 2005 yılında Düzce'de uygulamaya konulan ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılması hedeflenen 'Aile Hekimliği Uygulaması' ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Aytuğ Atıcı, söz konusu uygulamanın da 5 Temmuz 2010 tarihi itibariyle Mersin'de hayata geçirileceğini hatırlattı. Sağlıklı olmanın ve sağlık hizmeti alabilmenin en temel insan haklarından biri olduğunu belirten Atıcı, doğası gereği sağlık hizmetlerine ne zaman ihtiyaç duyulacağının bilinmediği gibi
ihtiyaç duyulduğunda da ertelenemez ve yerine başka bir hizmet de verilemeyeceğini bildirdi. Tüm bu özellikleri nedeniyle ihtiyaç duyan herkesin sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi adına sağlık hizmetlerinin esas olarak kamu eliyle verilmesinin kaçınılmaz olduğunu savunan Atıcı, bu nedenle Türkiye'de Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri vatandaşın sağlığının devletin en temel ödevlerinden biri olarak görüldüğünü hatırlattı.
2002 yılından bu yana Dünya Bankası ve IMF'nin isteğiyle ülkemizde sağlık hizmetlerinde bir dönüşüm yaşandığını anlatan Atıcı, şunları söyledi: "Bu dönüşümle devlet hastaneleri 'Kamu Hastane Birlikleri' adı altında özelleştirilmekte, sağlık ocakları kapatılarak 'Aile Sağlığı Merkezleri'ne dönüştürülmektedir. Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için herkesin pirim ödeyerek Genel Sağlık Sigortası'na sahip olması ve ayrıca cebinden para ödemesi gerekiyor. Her geçen gün sağlık hizmetlerine ulaşmak için
cepten ödenen katkı payları artarken bu miktar daha da artacağa benziyor."
Aile hekimliğini; sağlıkta dönüşümün bir parçası olarak yorumlayan Atıcı, ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve verilen sağlık hizmetinin kalitesinin artırılması adına yapılan çalışmalarınsa hiçte görüldüğü gibi olmadığını asıl niyetin birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğunu öne sürdü.
Sağlıkta dönüşüm projesi tamamlandığında ne hekimler yüksek ücret ne de vatandaşın serbest sağlık hizmeti alamayacağını anlatan Atıcı, şunları söyledi: "Bu dönüşüm, sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olmaktan çıkaracak ve özelleştirecektir. Sağlık hizmetleri giderek daha pahalı olacak ve ulaşılması daha da zorlaşacak."
Türkiye'de son yedi yıllık zaman diliminde gayrisafi milli hasılanın 2 katı oranında artış göstermesine karşın sağlık hizmetlerine ayrılan paranın 5 kattan daha fazla artarak yıllık 50 milyar liraya ulaştığını anlatan Aytuğ Atıcı, sağlık hizmetlerine ayrılan ödeneğin büyük bir kısmının da ilaç ve tıbbi teknoloji firmaları aracılığıyla yurt dışına çıkarıldığına dikkat çekti.
Sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamalarının sağlık hizmetlerinde bir yıkım projesi olduğunu anlatan Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parası olanın daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşacağı bir sağlık hizmeti ne ülkemize ne de sağlık çalışanlarına fayda getirmez. Bu dönüşüm bir an önce durdurularak hem birinci basamak hem de ikinci basamak sağlık kurumlarında finansmanı genel vergilerle sağlanan nitelikli kamu sağlık hizmeti verilmelidir."