Ruhr Havzası'nda İslam sanat ve tasavvufu tanıtılacak
Almanya'nın Ruhr Havzası'ndaki endüstri anıtlarının sahne olarak kullanıldığı uluslararası sanat festivali Ruhrtriennale'ye bu yıl İslam'da sanatla ma
650'yi aşkın sanatçının davet edildiği festivalin önce gelen eserlerinin başında şair-senarist Albert Ostermaierin Leyla ile Mecnun adlı tiyatro eseri geliyor. Nizami'nin eserinden yola çıkılarak yazılan tiyatro eserinin müziğini ise Filistinli besteci Samir Odeh-Tamimi üstlenmiş.
Programda öne çıkan bir diğer etkinlik ise Vladimir Ivanoff'un yönetimindeki Passio-Compassio başlıklı müzikal. Sema gösterisi eşliğinde gerçekleşecek müzikal, Johann Sebastian Bach müziği, caz ile tasavvuf müziğinin unsurlarını dikkatlere sunmayı amaçlıyor.
Gençlerden oluşan dans tiyatrosu ise Alman seyirciyi Feridüddin Attar'ın meşhur Kuşlar Meclisi adlı eserini canlandıracak.
Festivalin en ilginç eserlerinden birini ise çocuklar için düşünülmüş edebiyat okuması 'Laklak' oluşturuyor. Çocuk ve gençleri kanatlarının üzerine alıp Müslüman ülkeleri gezdirerek birbirinden değişik renk, hareket ve ses cümbüşünü tanıtan leylek Laklak, mozaik yerleştirmeyi, farklı alfabelerde yazmayı, değişik dillerde şarkılar söylemeyi vaat ediyor. Ruhr Havzası'ndaki bazı okullar bu hikayeleri canlandırmak için kolları şimdiden sıvadı.
Sanat festivalinde Müslüman dünyayı tanıtan bir çok filmin yanı sıra tartışmalı edebiyat okumaları ile tartışma programları da gerçekleşecek. Salman Rüşdü'nün Şeytan Ayetleri ve Necla Kelek'in Allah'ın Kızları da bunlar arasında.
'Yürüyüş-Yolu Arama' başlığını taşıyan sanat festivali; Bochum, Duisburg, Essen, Gladbeck ve Mülheim an der Ruhr şehirlerindeki anıt unvanını alan tarihi fabrikalara 40 bin kişinin yürümesini sağlayacak. Ruhr Triennale her üç yılda belli bir konuya ağırlık veriyor. Geçen sene Musevilik dinini sanat ve tasavvuf bağlamında tanıtan festival önümüzdeki yıl Budizm'i tanıtacak.