27 Mayıs Darbesinin 50. Yılı
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Yaşar Güleş, 27 Mayıs Darbesi'nin 50. yılı nedeniyle basın açıklaması yaptı.
Yaşar Güleş, 27 Mayıs Darbesi'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı. 27 Mayıs Darbesi'nin üzerinden 50 yıl geçtiğini belirten Güleş, "Bir grup askerin halkın seçtiği bir iktidarı ve TBMM'yi feshetmesiyle başlayan hukuksuzluk, Yassıada Mahkemeleriyle çığırından çıkmıştı. Adil olmayan bir yargılama sonucu Başbakan Adnan Menderes ve Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmişti. Onları bu millet, o günden bu yana Demokrasi Şehidi olarak anarak, vefa borcunu
ödemektedir. Türkiye, Anayasa'da yazdığı gibi uygulamalarda da demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunda, tüm kurum ve kuruluşlar da buna göre davrandığında yasa dışı müdahalelerin önü kesilecektir. Bu nedenle, Türkiye'nin demokratikleşmesi, antidemokratik uygulamalardan tümden arındırılması, her kurumun yasalarla belirlenen görevlerinin dışında kendisine rol biçmemesi açısından demokratik ve sivil bir anayasaya şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır" dedi.
Yaşar Güleş, insan haklarının sonuna kadar savunulduğu ve uygulandığı, kişi hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasının demokrasi ile olabileceğini vurgulayarak, "Korku toplumu değil, özgür bir toplumun hedeflendiği, insanların insan olmalarından kaynaklanan kazanımlarının bir ulufe gibi dağıtılmadığı, keyfi isteyenin de bunu engellemediği medeni bir toplum olma özlemimiz, ancak dayatmalardan kurtulmakla ve tam demokrasiyle mümkün olacaktır. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler, demokrasinin
kesintiye uğradığı ara dönemler ve özgürlüklerin kısıtlandığı, insanların sebepsiz yere yargılandığı karanlık günlerin yerini aydınlık günlerin alması için tüm yasaların demokratik bir şekilde düzenlenmesinin yanında, tüm kurumların da yasada belirlenen çerçevedeki görevlerini yapmaları esas olmalıdır. Bu duygularla, 27 Mayıs darbesini, demokrasi ve özgürlük mücadelesindeki azmimizi yitirmeden bir kez daha ibretle anıyor, demokrasi şehitlerimizi de rahmetle yad ediyoruz" şeklinde konuştu.
ödemektedir. Türkiye, Anayasa'da yazdığı gibi uygulamalarda da demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunda, tüm kurum ve kuruluşlar da buna göre davrandığında yasa dışı müdahalelerin önü kesilecektir. Bu nedenle, Türkiye'nin demokratikleşmesi, antidemokratik uygulamalardan tümden arındırılması, her kurumun yasalarla belirlenen görevlerinin dışında kendisine rol biçmemesi açısından demokratik ve sivil bir anayasaya şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır" dedi.
Yaşar Güleş, insan haklarının sonuna kadar savunulduğu ve uygulandığı, kişi hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasının demokrasi ile olabileceğini vurgulayarak, "Korku toplumu değil, özgür bir toplumun hedeflendiği, insanların insan olmalarından kaynaklanan kazanımlarının bir ulufe gibi dağıtılmadığı, keyfi isteyenin de bunu engellemediği medeni bir toplum olma özlemimiz, ancak dayatmalardan kurtulmakla ve tam demokrasiyle mümkün olacaktır. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler, demokrasinin
kesintiye uğradığı ara dönemler ve özgürlüklerin kısıtlandığı, insanların sebepsiz yere yargılandığı karanlık günlerin yerini aydınlık günlerin alması için tüm yasaların demokratik bir şekilde düzenlenmesinin yanında, tüm kurumların da yasada belirlenen çerçevedeki görevlerini yapmaları esas olmalıdır. Bu duygularla, 27 Mayıs darbesini, demokrasi ve özgürlük mücadelesindeki azmimizi yitirmeden bir kez daha ibretle anıyor, demokrasi şehitlerimizi de rahmetle yad ediyoruz" şeklinde konuştu.