Bölgesel Gelişme Ve İş Dünyasının Rolü Konulu Toplantı
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının yanı sıra, CHP'nin yeni Genel Başkanı Kılıuçtaroğluna başarılar dileyerek yeni dönemde herkesin mutlaka seçim barajının indirilmesi konusunda çalışması gerektiğini söyledi
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının yanı sıra, CHP'nin yeni Genel Başkanı Kılıuçtaroğluna başarılar dileyerek yeni dönemde herkesin mutlaka seçim barajının indirilmesi konusunda çalışması gerektiğini söyledi.
Dedeman Gaziantep Otelde, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türk Girişimci ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKOFED) ile 'Bölgesel Gelişme ve İş Dünyasının Rolü' konulu Toplantı düsenlendi. Toplantıya, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TÜRKOFED Başkanı Celal Beysel, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu/nun yanı sıra, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'ten çok sayıda işadamı katıldı. Toplantının açılış
konuşmasını yapan, Başkan Boyner il olarak Zonguldak'taki faciada hayatını kaybeden işçiler Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. Gaziantep'in yakında 5'e ulaşacak organize sanayi bölgesiyle tüm Türkiye'ye bölgesel gelişim anlamında örnek bir şehir olduğunu ifade eden Boyner, 'Bizim nice Gazianteplere ihtiyacımız var. O yüzden Gaziantep'in gelişim dinamiklerini iyi anlamamız gerekli diye düşünüyorum' dedi
Bir haftadır Güneydoğu bölgesinde olduğunu Söyleyen Boyner, 'Batman'dan başlayarak, 1 hafta içerisinde yaklaşık bin 500 kilometrer yol alma fırsatını buldum. Türkiye'de en önemli sorunlardan biri olan bölgesel kalkınmışlık farklarını yoğun bir şekilde bu bölgenin içinde bile görebilmek mümkün. Bu hafta beni en çok düşündüren bu farklılıkların nasıl azaltılabileceği, hangi boyutlarla ele alınması gerektiği oldu Konuyu salt ekonomik kalkınma perspektifi ile ele almak yeterli değil. Türkiye'nin çözmesi
gereken daha derin siyasi ve sosyal sorunlar da ekonomik gelişmenin önünde ciddi engeller yaratıyor' diye konuştu.
Başkan Boyner, tüm Türkiye'nin sorunu olan ama özellikle Güneydoğu'daki ekonomik gelişmenin önünü tıkayan Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini anlatarak, 'Kaldı ki Kürt sorununa da bölgesel bir sorun olarak yaklaşmak son derece yanlış olur. Kürt sorunu Türkiye'nin demokratikleşme sorununun bir yansımasıdır. Türkiye ancak demokrasi açığını kapattıkça bu soruna çözüm bulmaya yaklaşacaktır. Artık Güneydoğu'yu feodal yapının neden olduğu sorunlar ile, Kürt sorunu ile, terör, şiddet, töre cinayetleri ile
anmak istemiyoruz. Onun yerine Mezopotamya'nın bereketli toprakları, kültürel ve etnik zenginliğinin yarattığı potansiyeli ve fırsatları değerlendirmiş bir Güneydoğu hayal ediyoruz. Biliyoruz ki bütünlüklü bir demokratikleşme anlayışı çözüm için gerekli. Türkiye temsil adaleti yüksek, çoğulcu bir parlamenter sisteme geçmedikçe gerginlikler, çatışmalar devam edecek. Oysa iç huzur hepimizin en büyük ihtiyacı' şeklinde konuştu.
Demokrasi dışı alternatiflerin refah yaratması ve bu refahın sürdürülebilmesinin mümkün olmadığınada işeret eden Boyner, 'Daha da ileri gitmek gerekiyor, demokrasinin standardının da belirli bir eşiğe ulaşması gerekiyor. Bu eşiğin en önemli unsuru demokrasinin katılımcılık unsuru' dedi.
Boyner katılımcı demokrasinin şartlarınıda sıralayarak, 'Toplumun temsil gücünün sağlanması esas. Bu temsil gücünü kullanan siyasi partilerin kendi içlerindeki demokrasi standardını yükseltmeleri gerekli. Bu sürecin tümünü yönlendirecek ve denetleyebilecek güçlü bir sivil toplum yapısı şart. İşte burada bizlere, hepimize görev düşüyor. Seçimlerde yüzde 10 barajı ile temsil kabiliyetinin çok uzağındayız, ne doğumuzda ne batımızda böyle bir örnek yok. Kendisinin karar süreçlerinde temsil edilmediğini
düşünen önemli büyüklükte bir kesim var iken, istikrar için istikrar acaba ne kadar sürdürülebilir bir tercihtir. Birkaç ay içinde bu konuda bir düzenleme yapılmaz ise Türkiye bu iptidai seçim sistemi ile en az 2015 yılına kadar devam edecek'.
İşçi, işveren, genç, kadın, bölge, her nitelikte sivil toplum örgütü, katılımcı demokrasinin temel şartı oluğunu ifade eden Buonere, 'Burada neyi aramamız gerekiyor? Sivil Toplumun, gönüllü olmasını ve idari ve mali yönden bağımsız olmasını, siyasi partilere eşit uzaklıkta durabilmesini aramamız gerekiyor. Ancak bu yapıdaki bir sivil toplum örgütü, gerçek bir temsil niteliği taşıyabilir, katılımcı demokrasi açısından etkili olabilir ve o ölçüde de özel amaç ve hedeflerine ulaşılabilir. İşte TÜSİAD'ın da
TÜRKONFED ile işbirliğinin temelinde yatan da bu ortak anlayıştır. Bu çerçevede, TÜRKONFED'in, iş dünyasının karar alma süreçlerine katılımı açısından, Türkiye'nin tüm bölgelerinde işbirliklerini güçlendirmesi "İş Dünyası temsili" açısından çok önem verdiğimiz bir konudur' dedi.
CHP'nin Kurultayında siyasi atmosferde önemli bir dalga ve heyecan yaratan bir gelişme olduğunu hatırlatan Boyner, 'Siyasi Partiler için kurultaylar, kongreler, bir yenilenme, yeni bir heyecan yaratma ve birkaç adım geri atıp ileriye daha sağlıklı bakabilmenin fırsatlarını yaratır. İşte son CHP kurultayı da bu örneklerden birini oluşturdu. Kılıçdaroğlu, neredeyse delegelerin tümünün desteğini alarak CHP'nin yeni başkanı seçildi. Kıl0ununun bir yansımasıdıdaroğlu'nu kutluyor ve başarılar diliyoruz. TÜSİAD
açısından çok önemsediğimiz bazı konular; seçim barajının indirilmesi, siyasi partilerin demokratikleştirilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi, kamu harcamalarına yönelik hesap verme adabı gibi başlıklar, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında vaatler arasında yer aldı. Ancak odaklanmayı arzu ettiğim konu bunların ötesinde. Önümüzdeki dönemde bir Anayasa referandumu ve daha sonra gireceğimiz bir genel seçim süreci yaşayacağız. Bunların hepsi kabaca 1 yıl içinde gerçekleşecek. Hem iktidar hem de
muhalefet partilerinin önünde progr5ırsatları değerlendirmiş bir Güneydoğu hayal amlarını açı5lendirmiş bir Güneydoğu hayal ediyoruz. Biliyoruz ki bklayabilecekleri hareketli ve yeterince uzun bir süre olduğunu düşünüyoruz. Bizlerin de bu programları iyi inceleyip değerlendirme şansımız olacak. Ancak, bu seçimleri, halen, siyasi partiler yasasını geliştirerek ve seçim barajını indirerek gerçekleştirmek mümkün. Keza bu seçimlere girmeden, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu gibi, AB uyum yasaları gibi
partiler üstü düzenlemelerin uzlaşıyla gerçekleştirilmesi mümkün. TBMM'den ve liderlerden bu anlayışı bekliyoruz' diye konuştu.
Toplantı açılış konuşmaları ve panellerle devam ediyor.
Dedeman Gaziantep Otelde, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türk Girişimci ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKOFED) ile 'Bölgesel Gelişme ve İş Dünyasının Rolü' konulu Toplantı düsenlendi. Toplantıya, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TÜRKOFED Başkanı Celal Beysel, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu/nun yanı sıra, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'ten çok sayıda işadamı katıldı. Toplantının açılış
konuşmasını yapan, Başkan Boyner il olarak Zonguldak'taki faciada hayatını kaybeden işçiler Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. Gaziantep'in yakında 5'e ulaşacak organize sanayi bölgesiyle tüm Türkiye'ye bölgesel gelişim anlamında örnek bir şehir olduğunu ifade eden Boyner, 'Bizim nice Gazianteplere ihtiyacımız var. O yüzden Gaziantep'in gelişim dinamiklerini iyi anlamamız gerekli diye düşünüyorum' dedi
Bir haftadır Güneydoğu bölgesinde olduğunu Söyleyen Boyner, 'Batman'dan başlayarak, 1 hafta içerisinde yaklaşık bin 500 kilometrer yol alma fırsatını buldum. Türkiye'de en önemli sorunlardan biri olan bölgesel kalkınmışlık farklarını yoğun bir şekilde bu bölgenin içinde bile görebilmek mümkün. Bu hafta beni en çok düşündüren bu farklılıkların nasıl azaltılabileceği, hangi boyutlarla ele alınması gerektiği oldu Konuyu salt ekonomik kalkınma perspektifi ile ele almak yeterli değil. Türkiye'nin çözmesi
gereken daha derin siyasi ve sosyal sorunlar da ekonomik gelişmenin önünde ciddi engeller yaratıyor' diye konuştu.
Başkan Boyner, tüm Türkiye'nin sorunu olan ama özellikle Güneydoğu'daki ekonomik gelişmenin önünü tıkayan Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini anlatarak, 'Kaldı ki Kürt sorununa da bölgesel bir sorun olarak yaklaşmak son derece yanlış olur. Kürt sorunu Türkiye'nin demokratikleşme sorununun bir yansımasıdır. Türkiye ancak demokrasi açığını kapattıkça bu soruna çözüm bulmaya yaklaşacaktır. Artık Güneydoğu'yu feodal yapının neden olduğu sorunlar ile, Kürt sorunu ile, terör, şiddet, töre cinayetleri ile
anmak istemiyoruz. Onun yerine Mezopotamya'nın bereketli toprakları, kültürel ve etnik zenginliğinin yarattığı potansiyeli ve fırsatları değerlendirmiş bir Güneydoğu hayal ediyoruz. Biliyoruz ki bütünlüklü bir demokratikleşme anlayışı çözüm için gerekli. Türkiye temsil adaleti yüksek, çoğulcu bir parlamenter sisteme geçmedikçe gerginlikler, çatışmalar devam edecek. Oysa iç huzur hepimizin en büyük ihtiyacı' şeklinde konuştu.
Demokrasi dışı alternatiflerin refah yaratması ve bu refahın sürdürülebilmesinin mümkün olmadığınada işeret eden Boyner, 'Daha da ileri gitmek gerekiyor, demokrasinin standardının da belirli bir eşiğe ulaşması gerekiyor. Bu eşiğin en önemli unsuru demokrasinin katılımcılık unsuru' dedi.
Boyner katılımcı demokrasinin şartlarınıda sıralayarak, 'Toplumun temsil gücünün sağlanması esas. Bu temsil gücünü kullanan siyasi partilerin kendi içlerindeki demokrasi standardını yükseltmeleri gerekli. Bu sürecin tümünü yönlendirecek ve denetleyebilecek güçlü bir sivil toplum yapısı şart. İşte burada bizlere, hepimize görev düşüyor. Seçimlerde yüzde 10 barajı ile temsil kabiliyetinin çok uzağındayız, ne doğumuzda ne batımızda böyle bir örnek yok. Kendisinin karar süreçlerinde temsil edilmediğini
düşünen önemli büyüklükte bir kesim var iken, istikrar için istikrar acaba ne kadar sürdürülebilir bir tercihtir. Birkaç ay içinde bu konuda bir düzenleme yapılmaz ise Türkiye bu iptidai seçim sistemi ile en az 2015 yılına kadar devam edecek'.
İşçi, işveren, genç, kadın, bölge, her nitelikte sivil toplum örgütü, katılımcı demokrasinin temel şartı oluğunu ifade eden Buonere, 'Burada neyi aramamız gerekiyor? Sivil Toplumun, gönüllü olmasını ve idari ve mali yönden bağımsız olmasını, siyasi partilere eşit uzaklıkta durabilmesini aramamız gerekiyor. Ancak bu yapıdaki bir sivil toplum örgütü, gerçek bir temsil niteliği taşıyabilir, katılımcı demokrasi açısından etkili olabilir ve o ölçüde de özel amaç ve hedeflerine ulaşılabilir. İşte TÜSİAD'ın da
TÜRKONFED ile işbirliğinin temelinde yatan da bu ortak anlayıştır. Bu çerçevede, TÜRKONFED'in, iş dünyasının karar alma süreçlerine katılımı açısından, Türkiye'nin tüm bölgelerinde işbirliklerini güçlendirmesi "İş Dünyası temsili" açısından çok önem verdiğimiz bir konudur' dedi.
CHP'nin Kurultayında siyasi atmosferde önemli bir dalga ve heyecan yaratan bir gelişme olduğunu hatırlatan Boyner, 'Siyasi Partiler için kurultaylar, kongreler, bir yenilenme, yeni bir heyecan yaratma ve birkaç adım geri atıp ileriye daha sağlıklı bakabilmenin fırsatlarını yaratır. İşte son CHP kurultayı da bu örneklerden birini oluşturdu. Kılıçdaroğlu, neredeyse delegelerin tümünün desteğini alarak CHP'nin yeni başkanı seçildi. Kıl0ununun bir yansımasıdıdaroğlu'nu kutluyor ve başarılar diliyoruz. TÜSİAD
açısından çok önemsediğimiz bazı konular; seçim barajının indirilmesi, siyasi partilerin demokratikleştirilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi, kamu harcamalarına yönelik hesap verme adabı gibi başlıklar, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında vaatler arasında yer aldı. Ancak odaklanmayı arzu ettiğim konu bunların ötesinde. Önümüzdeki dönemde bir Anayasa referandumu ve daha sonra gireceğimiz bir genel seçim süreci yaşayacağız. Bunların hepsi kabaca 1 yıl içinde gerçekleşecek. Hem iktidar hem de
muhalefet partilerinin önünde progr5ırsatları değerlendirmiş bir Güneydoğu hayal amlarını açı5lendirmiş bir Güneydoğu hayal ediyoruz. Biliyoruz ki bklayabilecekleri hareketli ve yeterince uzun bir süre olduğunu düşünüyoruz. Bizlerin de bu programları iyi inceleyip değerlendirme şansımız olacak. Ancak, bu seçimleri, halen, siyasi partiler yasasını geliştirerek ve seçim barajını indirerek gerçekleştirmek mümkün. Keza bu seçimlere girmeden, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu gibi, AB uyum yasaları gibi
partiler üstü düzenlemelerin uzlaşıyla gerçekleştirilmesi mümkün. TBMM'den ve liderlerden bu anlayışı bekliyoruz' diye konuştu.
Toplantı açılış konuşmaları ve panellerle devam ediyor.