Bakanlar Kurulu Açıklaması (2)
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Zonguldak'ta meydana gelen maden kazasıyla ilgili TBMM Genel Kurulu'nun yarın bilgilendirileceğini söyledi.

yaptığını söyledi. Çiçek, şunları kaydetti:
"Maalesef arzu etmediğimiz sonuçlar bunlar. Ama dünyanın başka bölgelerinde de bu sektör belli risklere açıktır. Ne tedbir alırsanız alın, bunlar olabildiğince bu sayıyı asgariye düşürüyor ama tüm dünyada da benzer sıkıntılar yaşanıyor. Bize düşen, ne imkan varsa teknik, teknolojik ve maddi olarak bunların gereğini eksiksiz yerine getirmektir. Denetimleri belki biraz daha artırmak gerekecektir. Bu yönüyle ilgili çalışmayı hem Çalışma Bakanlığı yapıyor; alınan tedbirler tekrar gözden geçirilecek. Hem de
yarın bu konularda Mecliste etraflı bir bilgilendirme yapılmış olacaktır."
Bakan Çiçek, toplantıda ayrıca Dışişleri Bakanlığı'nın son dönemde gelişen dış politika ile birlikte artan ihtiyaçlarının karşılanması için yeni bir teşkilat yasasını kabul ettiklerini ve bunu en kısa zamanda yasalaştırmayı ümit ettiklerini de bildirdi. İran ile nükleer takas noktasında, ABD'nin tavrının olumsuz olması durumunda, bu takasın gerçekleşemeyeceği yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine ise Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu konuyla Dışişleri Bakanımız ve Başbakanımız açıklamalarda bulundu. Telefon görüşmesi yaptığı ülkeler var, mektup yazdığı ülkeler var. Bölgede yeteri kadar sorunlar var. Bu sorunlara ilaveten başka sorunlar çıkmasın diye elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Diplomasinin tüm imkanlarını kullanmak suretiyle, bir kapı aralamaya çalışıyoruz. Biz bölgede nükleer silah istemiyoruz. Nükleer teknolojinin barışçıl amaçlarla kullanılmasından yanayız. Bunu hep ifade etmeye çalıştık. Ama bölge sorunları eğer
diplomasiyle çözülmez ise, bundan en evvel zarar gören ülke de biziz. Irak'ın durumuna bakın, başka gelişmelere bakın. Onun için Türkiye'nin çabası iyi niyetli bir çabadır. Diplomatik yollardan bu iş çözülsün diye gece gündüz demeden çalışıyoruz, gayret ediyoruz. İyi bir yere getirmeye çalışıyoruz. Ama bu Türkiye'nin tek başına yapacağı bir şey de değildir. Türkiye bu çabaları esirgemiyor. Bu çabalarda bir eksiklik olmasın diye gayret gösteriyor. Bu konu bir süre sonra herhalde tüm yönleriyle de ortaya çıkmış
olur. Çalışmaları böyle değerlendirmek daha uygun olacaktır."
