Başbakan Erdoğan Baykal'a cevap verdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 57. Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Deniz Baykal'ın AK Parti'ye yönelik yaptığı suçlamalara, "Şuan yıkılanlar AK Parti'ye çamur atacaklarına kendi içlerindeki Brütüsler'e baksınlar" diyerek cevap verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Anamuhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Sükutumuz ikrardan, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendir. Nasıl özel yaşamı istismar etmek çirkinse, kendi özel meselesini siyasete istismar malzemesi yapmak da çirkindir'' dedi.
Eğer sorumlu arıyorlarsa AK Parti'ye değil, önce kendilerine bakmaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Zaten her şey peyder pey ortaya çıkıyor. Bu kirli tezgahın sorumlularını AK Parti'de, AK Parti iktidarında değil, gitsinler avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar'' dedi.
Başbakan Erdoğan şunları söyledi;
ZONGULDAKTAKİ MADEN FACİASI
Pazartesi günü yaşanan bir facia ile karşı karşıya kaldık. Zonguldak'taki maden ocağında acı olayla sarsıldık. Büyük bir acı içerisindeyiz. İki kardeşimizin göçük altında ya da göçük arkasında kaldığını düşünüyoruz. Onları da çıkarmak için yoğun çaba sarfediyoruz.
Maden kazasında yaşamını yitiren işçilerimize Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Burada bir hissiyatımı paylaşmak istiyorum. Daha önce bazı olaylarda olduğu gibi Zonguldak'ta da acılar üzerinde siyaset yapılmaya çalışıldı.
Dünyanın hiç bir yerinde madencilik kazası yüzde yüz önlenememiştir. Bu altını çizerek söylüyorum madenciliğin kaderidir. Bu işin kaderinde fıtratında bu var.
Yazarlar köşe yazarları ahkam kesiyor. Kadere inanmıyorsan ben sana ne yapayım. Bunu ben seninle tartışacak değilim. Git Diyanet İşleri Başkanı ile tartış.
Daha dün aşiyan mezarlığında yaşanan olay. Bu işin kaderinde bu var, bu işin fıtratında bu var. Şimdi bunun üzerinde spekülasyon mu yapacağız? O polis niye o tinercilerle uğraştı mı diyeceğiz?
Neymiş bu iş taşerona verilmiş? Beş yıldır o şirket bu işi yapıyor. Geçmişte 200 küsür işçinin öldüğü zaman o zaman da mı taşerondaydı. O zaman da TTK yapıyordu bu işi... Orada hayatını kaybedenler arasında maden mühendisleri de var. Buna ne diyecek siniz? Taşeron eleştirisi doğru bir eleştiri değil.
Dün de benzer bir provokasyon karşı karşıya kaldık. Protestoda bulunan zanlının bölge insanı olmadığı ortaya çıktı. Bunlarda bu ülkenin kaderi sanıyorum.
ULUSAL KRİMİNAL BÜROSU TEPKİSİ
Dün ayrıca bir kriminal uzmanı mı neymiş. Çıktı benimle ilgili bir şeyler anlatıyor. Ben hiç hatırlamıyorum. Hiç bir resmi yanı yok. Bu ülkenin resmi kriminal kurumları var. TÜBİTAK, Adli Tıp... Kasetle ilgili inceleme yapılmak istenirse bu kurumlarda yapılmalı... Bu kurumlar akredite kuruluşlardır.
Ailevi meseleleler siyasetin çok ötesinde.. Bu milletin değerleri var.
KILIÇDAROĞLU BİZİ TAKLİT EDİYOR
Zaman zaman bizim ailelerimiz üzerinden de saldırılar yöneltildi. Biz gelecek nesillere seviyeli bir siyaset güzel bir üslup bırakma arzusundayız.
Şimdi bizim bu anlayışımızı taklit etme yolunda olanlar var. Şimdi yola çıkanlar bizim argümanlarımızı kendisine rehber ediniyor. Bunlar taklit edilemez yaşanır. Biz siyaset argümanlarını bu ülkeye biz getirdik.
"DEVLET ELİYLE YAPILDI" İDDİALARINI KENDİLERİ YALANLADI
Başkalarının mahremini siyaset malzemesi yapanlar aynı şekilde kendi mahremlerini siyaset yapmakta o kadar çirkindir.
Suskunluğumuz edebimizdendir. CHP'nin eski lideri sadece ithamla kalmadı partimizi suçladı iftiralarını sıraladı. "Bu iş devlet eliyle yaptırıldı" dedi.
Dün o kriptoloji uzmanı "bu devlet eliyle yapılmış bir şey olamaz" diyor. Kendi kendileri ile çelişiyorlar.
Ne diyor. Başbakan bu işi ortaya çıkarmalıdır diyor. Ben senin memurun muyum? Bu işin yargı organları var. Olay yargıya intikal etti. Ankara Cumhuriye Başsavcısı olaya el koydu süreç başladı. Bize düşen süreci takip etmek. Sorumlu isteyenler Ak Parti'ye değil önce kendilerine baksınlar.
KASETİ YAPANI ARIYORLARSA AVUKATI OLDUKLARI ÇETELERE BAKSINLAR
Bu işi yapanlar avukatlıklarını yaptıkları mafyaların çetelerin içine baksınlar. Bu işin merkez üssünü sırtlarını dayadıkları karanlık örgütlerin içinde arasınlar. Karanlık işlerin belden altından vurmanın bizim kitabımızda yeri yok.
Timsahın gözyaşlarına iyi baksınlar. Her şey açık ortada... Sağa sola gitmeye gerek yok.
Sezar "sen de mi" sözünü söylediği zaman "işte şimdi yıkıldım" diyor ya... Sezar gibi yıkılanlar kendi yakınlarına baksınlar... Ak Parti bu tür oyunlara ne ahlaken ne hukuken ne de siyaseten tenezzül etmez. Yıllarca beraber yürüyüp ayak oyunlarıyla kendilerini engelleyenlere baksınlar. Önce içlerindeki kendi Brütüs'lerine baksınlar.
İlk günden beri çok ciddi bir muhalefet sıkıntısı yaşadık. Aka kara diyen siyasetleri Türkiye'ye kaybettirdi. Çetelere statükoya kulak verdiler. Benim olsun mantığıyla ülkeye millete sırtlarını döndüler.
Bugün anamuhalefete partisindeki değişimin dürüst bir siyaset anlayışına dönüşmesini en çok biz istiyoruz. Çözüm üretmedikten sonra kimse benim milletimi anlatamaz. Muhalefet milletle barışmalı... Önce aynaya bak. Bunların hepsi ortaya çıkar. Bu ülkede yoksullukla yolsuzlukla yasaklarla en çok mücadele eden parti bellidir.
On bin kilometreyi aşan duble yolu, 143 bin dersliği bunlar yedi yıla sığdıramaz. Eğitime verilen derslik, burslar yolsuzluğun olmamasındadır. Küresel ekonomik krize rağmen ülke gümbür gümbür yoluna devam ediyorsa, IMF ile stand-by anlaşması bir kenara konulmuşsa bu yolsuzlukların olmamasındandır.
Düne kadar bu malum kadronun içinde olanlar statüko ile beslenenler yollarını düzeltirler... Umuyoruz ki gerginlik siyasetinden beslenmeye devam etmezler.
1940 model siyasetten vazgeçip statükoyu sırtlarını dayamaktan vazgeçmelerini umuyoruz. Sen ne yapacaksın onu anlat. Durum budur deme ne yapabileceğini anlatt ki milletin takdirine mazhar olasın.
Hızlı trenle ülkeyi biz tanıştırdık.
Hava yolu taşımacılığını yaygınlaştıran biz olduk. Hakkari Yüksekova'ya uçağı indirince bunlar ne diyecekler. Tunceli'ye üniversiteye yapmazlar diyenler şimdi ne diyorlar.
Turizmde patlama yaşattık. Ülkemize gelen turist sayısı yüzde yüzden daha fazla artış sağladık. Turizmde dünya ülkeleri her yıl gerileme kaydederken biz artıya gidiyoruz.
Hastane kuyruklarında vatandaşı bekletenler şimdi hangi yüzleri bunları söyleyebiliyor. Artık hastane kapılarında kuyruk yok. Koğuş sistemi hastaneleri artık tasfiye ediyorz. İlaç kuyruklarında neler öçektik. Sabahın erken saatlerinde gider kuyruğa girerdik. Bunlar artık tarih oldu. Bunları tarihe karıştıran Ak Parti iktidarıdır. Tüm hastaneleri birleştirdik. Tüm eczanelerden vatandaş gidip ilacını alabiliyor.
Bakıyorsunuz bazı yargı mensupları fiziki imkanlarımız yok diyor. Nerlerden nereye geldik bir bak. Bi teşekkür gerekmez mi? Baklık bilmezse Halik bilir deyip yolumuza devam ettik. Dünyanın ve Avrupa'nın en büyük adliye sarayları inşa ediliyor bu ülkede. Buralarar durup duruken gelmedik.
Emniyette tarımda aynı şekilde adımlar atılıyor. Bazı örgütler siyasi yaklaşım içerisinde. Bize diyorlar devlet damızlık desteği versin diyorlar. Bizim iktidarımızda damızlık desteği 15 kat arttı.
Buna rağmen et fiyatları katlandı. Anayasa görüşmeleri yapılırken arkadaşlarımızı gönderdim 10 marketten et fiyatı aldırdım. Sadece birinde fiyat 20'nin altındaydı. O da yağlı kıymaydı. Allah'u ağlem. (Allah bilir)
Bunun üzerine biz de canlı et ithalatı için düğmeye bastık. Et Balık Kurumuaracılığıyla bu hayvaların kesimi yapılıp vatandaşa ucuz et yedirmeyi sürdüreceğiz.
Bütün bunları milletin hayır duaları ile yaptık. Bütün hereşeye rağmen ülkemizi ileri seviyelere taşımak için çalışmalşarımızı sürdüreceğiz. Yorgunluk, yılgınlık yok. bazıları karikatürize etseler de durmak yok yola devam.
Uluslararası alanda tarihi adımlar atıyoruz. Bölgesel konuların çözümü konusunda önemli bir noktaya geldik.
haber 7
Eğer sorumlu arıyorlarsa AK Parti'ye değil, önce kendilerine bakmaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Zaten her şey peyder pey ortaya çıkıyor. Bu kirli tezgahın sorumlularını AK Parti'de, AK Parti iktidarında değil, gitsinler avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar'' dedi.
Başbakan Erdoğan şunları söyledi;
ZONGULDAKTAKİ MADEN FACİASI
Pazartesi günü yaşanan bir facia ile karşı karşıya kaldık. Zonguldak'taki maden ocağında acı olayla sarsıldık. Büyük bir acı içerisindeyiz. İki kardeşimizin göçük altında ya da göçük arkasında kaldığını düşünüyoruz. Onları da çıkarmak için yoğun çaba sarfediyoruz.
Maden kazasında yaşamını yitiren işçilerimize Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Burada bir hissiyatımı paylaşmak istiyorum. Daha önce bazı olaylarda olduğu gibi Zonguldak'ta da acılar üzerinde siyaset yapılmaya çalışıldı.
Dünyanın hiç bir yerinde madencilik kazası yüzde yüz önlenememiştir. Bu altını çizerek söylüyorum madenciliğin kaderidir. Bu işin kaderinde fıtratında bu var.
Yazarlar köşe yazarları ahkam kesiyor. Kadere inanmıyorsan ben sana ne yapayım. Bunu ben seninle tartışacak değilim. Git Diyanet İşleri Başkanı ile tartış.
Daha dün aşiyan mezarlığında yaşanan olay. Bu işin kaderinde bu var, bu işin fıtratında bu var. Şimdi bunun üzerinde spekülasyon mu yapacağız? O polis niye o tinercilerle uğraştı mı diyeceğiz?
Neymiş bu iş taşerona verilmiş? Beş yıldır o şirket bu işi yapıyor. Geçmişte 200 küsür işçinin öldüğü zaman o zaman da mı taşerondaydı. O zaman da TTK yapıyordu bu işi... Orada hayatını kaybedenler arasında maden mühendisleri de var. Buna ne diyecek siniz? Taşeron eleştirisi doğru bir eleştiri değil.
Dün de benzer bir provokasyon karşı karşıya kaldık. Protestoda bulunan zanlının bölge insanı olmadığı ortaya çıktı. Bunlarda bu ülkenin kaderi sanıyorum.
ULUSAL KRİMİNAL BÜROSU TEPKİSİ
Dün ayrıca bir kriminal uzmanı mı neymiş. Çıktı benimle ilgili bir şeyler anlatıyor. Ben hiç hatırlamıyorum. Hiç bir resmi yanı yok. Bu ülkenin resmi kriminal kurumları var. TÜBİTAK, Adli Tıp... Kasetle ilgili inceleme yapılmak istenirse bu kurumlarda yapılmalı... Bu kurumlar akredite kuruluşlardır.
Ailevi meseleleler siyasetin çok ötesinde.. Bu milletin değerleri var.
KILIÇDAROĞLU BİZİ TAKLİT EDİYOR
Zaman zaman bizim ailelerimiz üzerinden de saldırılar yöneltildi. Biz gelecek nesillere seviyeli bir siyaset güzel bir üslup bırakma arzusundayız.
Şimdi bizim bu anlayışımızı taklit etme yolunda olanlar var. Şimdi yola çıkanlar bizim argümanlarımızı kendisine rehber ediniyor. Bunlar taklit edilemez yaşanır. Biz siyaset argümanlarını bu ülkeye biz getirdik.
"DEVLET ELİYLE YAPILDI" İDDİALARINI KENDİLERİ YALANLADI
Başkalarının mahremini siyaset malzemesi yapanlar aynı şekilde kendi mahremlerini siyaset yapmakta o kadar çirkindir.
Suskunluğumuz edebimizdendir. CHP'nin eski lideri sadece ithamla kalmadı partimizi suçladı iftiralarını sıraladı. "Bu iş devlet eliyle yaptırıldı" dedi.
Dün o kriptoloji uzmanı "bu devlet eliyle yapılmış bir şey olamaz" diyor. Kendi kendileri ile çelişiyorlar.
Ne diyor. Başbakan bu işi ortaya çıkarmalıdır diyor. Ben senin memurun muyum? Bu işin yargı organları var. Olay yargıya intikal etti. Ankara Cumhuriye Başsavcısı olaya el koydu süreç başladı. Bize düşen süreci takip etmek. Sorumlu isteyenler Ak Parti'ye değil önce kendilerine baksınlar.
KASETİ YAPANI ARIYORLARSA AVUKATI OLDUKLARI ÇETELERE BAKSINLAR
Bu işi yapanlar avukatlıklarını yaptıkları mafyaların çetelerin içine baksınlar. Bu işin merkez üssünü sırtlarını dayadıkları karanlık örgütlerin içinde arasınlar. Karanlık işlerin belden altından vurmanın bizim kitabımızda yeri yok.
Timsahın gözyaşlarına iyi baksınlar. Her şey açık ortada... Sağa sola gitmeye gerek yok.
Sezar "sen de mi" sözünü söylediği zaman "işte şimdi yıkıldım" diyor ya... Sezar gibi yıkılanlar kendi yakınlarına baksınlar... Ak Parti bu tür oyunlara ne ahlaken ne hukuken ne de siyaseten tenezzül etmez. Yıllarca beraber yürüyüp ayak oyunlarıyla kendilerini engelleyenlere baksınlar. Önce içlerindeki kendi Brütüs'lerine baksınlar.
İlk günden beri çok ciddi bir muhalefet sıkıntısı yaşadık. Aka kara diyen siyasetleri Türkiye'ye kaybettirdi. Çetelere statükoya kulak verdiler. Benim olsun mantığıyla ülkeye millete sırtlarını döndüler.
Bugün anamuhalefete partisindeki değişimin dürüst bir siyaset anlayışına dönüşmesini en çok biz istiyoruz. Çözüm üretmedikten sonra kimse benim milletimi anlatamaz. Muhalefet milletle barışmalı... Önce aynaya bak. Bunların hepsi ortaya çıkar. Bu ülkede yoksullukla yolsuzlukla yasaklarla en çok mücadele eden parti bellidir.
On bin kilometreyi aşan duble yolu, 143 bin dersliği bunlar yedi yıla sığdıramaz. Eğitime verilen derslik, burslar yolsuzluğun olmamasındadır. Küresel ekonomik krize rağmen ülke gümbür gümbür yoluna devam ediyorsa, IMF ile stand-by anlaşması bir kenara konulmuşsa bu yolsuzlukların olmamasındandır.
Düne kadar bu malum kadronun içinde olanlar statüko ile beslenenler yollarını düzeltirler... Umuyoruz ki gerginlik siyasetinden beslenmeye devam etmezler.
1940 model siyasetten vazgeçip statükoyu sırtlarını dayamaktan vazgeçmelerini umuyoruz. Sen ne yapacaksın onu anlat. Durum budur deme ne yapabileceğini anlatt ki milletin takdirine mazhar olasın.
Hızlı trenle ülkeyi biz tanıştırdık.
Hava yolu taşımacılığını yaygınlaştıran biz olduk. Hakkari Yüksekova'ya uçağı indirince bunlar ne diyecekler. Tunceli'ye üniversiteye yapmazlar diyenler şimdi ne diyorlar.
Turizmde patlama yaşattık. Ülkemize gelen turist sayısı yüzde yüzden daha fazla artış sağladık. Turizmde dünya ülkeleri her yıl gerileme kaydederken biz artıya gidiyoruz.
Hastane kuyruklarında vatandaşı bekletenler şimdi hangi yüzleri bunları söyleyebiliyor. Artık hastane kapılarında kuyruk yok. Koğuş sistemi hastaneleri artık tasfiye ediyorz. İlaç kuyruklarında neler öçektik. Sabahın erken saatlerinde gider kuyruğa girerdik. Bunlar artık tarih oldu. Bunları tarihe karıştıran Ak Parti iktidarıdır. Tüm hastaneleri birleştirdik. Tüm eczanelerden vatandaş gidip ilacını alabiliyor.
Bakıyorsunuz bazı yargı mensupları fiziki imkanlarımız yok diyor. Nerlerden nereye geldik bir bak. Bi teşekkür gerekmez mi? Baklık bilmezse Halik bilir deyip yolumuza devam ettik. Dünyanın ve Avrupa'nın en büyük adliye sarayları inşa ediliyor bu ülkede. Buralarar durup duruken gelmedik.
Emniyette tarımda aynı şekilde adımlar atılıyor. Bazı örgütler siyasi yaklaşım içerisinde. Bize diyorlar devlet damızlık desteği versin diyorlar. Bizim iktidarımızda damızlık desteği 15 kat arttı.
Buna rağmen et fiyatları katlandı. Anayasa görüşmeleri yapılırken arkadaşlarımızı gönderdim 10 marketten et fiyatı aldırdım. Sadece birinde fiyat 20'nin altındaydı. O da yağlı kıymaydı. Allah'u ağlem. (Allah bilir)
Bunun üzerine biz de canlı et ithalatı için düğmeye bastık. Et Balık Kurumuaracılığıyla bu hayvaların kesimi yapılıp vatandaşa ucuz et yedirmeyi sürdüreceğiz.
Bütün bunları milletin hayır duaları ile yaptık. Bütün hereşeye rağmen ülkemizi ileri seviyelere taşımak için çalışmalşarımızı sürdüreceğiz. Yorgunluk, yılgınlık yok. bazıları karikatürize etseler de durmak yok yola devam.
Uluslararası alanda tarihi adımlar atıyoruz. Bölgesel konuların çözümü konusunda önemli bir noktaya geldik.
haber 7
