Ulusal Kriminal Bürosu: Görüntülerdekinin Baykal ve Baytok olduğu ispat edilemez (2)

Ulusal Kriminal Bürosu, internet ortamına konulan ve CHP Genel Başkanlığından istifa eden Deniz Baykal'a ait olduğu ileri sürülen görüntülerle ilgili

Ulusal Kriminal Bürosu, internet ortamına konulan ve CHP Genel Başkanlığından istifa eden Deniz Baykal'a ait olduğu ileri sürülen görüntülerle ilgili bir rapor hazırladı. Konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Ulusal Kriminal Büro Direktörü Uğur Kurtulan, "Görüntülerdeki kişinin Deniz Baykal olduğunu iddia ve ispat etmek mümkün değildir. İddia edilen bayanın Nesrin Baytok olduğunu da ispat etmek, aynı kuvvetle mümkün değildir." şeklinde bir sonuca vardıklarını söyledi.

İlk oda görüntüsünde Baykal olduğu öne sürülen kişinin oturmakta olduğunu, sol karedeki odanın mütevazı yapısıyla sağ karede yer alan daha donanımlı odadan farklı olduğu ve ayrı ayrı mekanlar olacağı ve iki odanın birbirinden ayrı mekanların bölümleri olduğunun düşünüldüğünü dile getiren Kurtulan, ilk odadaki gerçek Baykal'ın görüntüsü üzerinde bilerek oynama yapıldığını gösteren çok önemli bir durum ve dikkatten kaçmaması gereken bir bulgu olduğunu vurguladı.

Burada dikkat edilmesi gerekenin şüpheli bir modifikasyonun mevcut olduğu, görüntülerde müdahale ve eklenti olduğunun görüldüğünü savunan Kurtulan, bunun da zan ve şüphe oluşturmak için yapıldığını düşündüklerini kaydetti. Baykal olduğu vurgulanan şahsın ise daima gizlenmiş olan kameranın önünde soyunup giyinmesinin akıllara soru işareti getirdiğini savunan Kurtulan, sanki kameraya poz verdiği izleniminin alındığını ileri sürdü.

"Baykal'a benzetilmiş de olsa kişinin Baykal olmasının bilimsel ve hukuki yönden asla kabul edilemeyeceği, makyaj ustalarının yarım saatlik bir çalışmayla kendilerini siyahi olan ABD Başkanı Obama'ya bile benzettikleri hatırlanırsa, resimdeki bu kişinin sayın Baykal olduğunun iddia edilmesi, bilimsel ve adli bakımdan zan ve şüphe doğurduğu için asla kabulü mümkün olmaz." diyen Kurtulan, "Ulusal Kriminal Büro'nun bu değerlendirmelerinin aksinin iddia ve ispat edilmesi, ancak bu videoyu kaydedenlerin ortaya çıkıp ta 'evet bunu biz çektik falanca falanca şahittir' diye itiraflarıyla mümkün olabilir. Bu hal ortada zan ve şüphe yaratan bir kurgulamadır." dedi.

Çekimlerin farklı yerlerde ve farklı kişilerle çekilmiş olup kaydedilen görüntülerde müdahaleler olduğunu iddia eden Kurtulan, ilk odadaki kadın vücudunun orta olgunlukta ve orta boy bir bayana işaret etmekteyken, ikinci bölümdeki kadının uzun boylu ve sportif bedenli olduğu, çok genç ve biyoloji uzman görüşüne göre 32-35 yaşlarda biri olacağının değerlendirildiğini ifade etti.

Her iki kadının birbirinden ayrı olan farklı iki ayrı kişi olduğunu ileri süren Kurtulan, Baytok'un resimlerinin incelenmesi sonucu 50 yaş civarında olduğunu kaydetti. Görüntülerde frame ekleme ve çıkartmaları ile modifikasyonların yapıldığının düşünüldüğünü anlatan Kurtulan, "Ulusal Kriminal Büro arşivinde resimleri olan sayın Deniz Baykal ve sayın Nesrin Baytok'un iddia edilen bu klipteki kişiler olmadıkları ve olduklarının asla iddia edilemeyeceği hukuki bir gerçektir." sonucuna vardıklarını söyledi.

"BAŞBAKAN, DİNLENDİĞİ İÇİN BİZDEN YARDIM İSTEDİ"

Bir hatırasını da dile getiren Kurtulan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde "Odasındaki konuşmalarının dinlenmesi"ne ilişkin bir sıkıntısı konusunda kendilerinden teknik yardım istediğini ve bunun yerine getirildiğini ifade etti. Görüntüler üzerindeki incelemenin 12-19 Mayıs tarihleri arasında yapıldığını dile getiren Kurtulan, bu görüntülerin kimin tarafından ve ne zaman çekildiğini bilmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.

Deniz Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz ise görüntülerin montaj olduğunun kriminal inceleme sonucu heyet tarafından ayrıntılı olarak yapılan incelemede ortaya konulduğunu belirtti. "Öncelikle bu kaseti internete veren kişilerin amacı nedir? Bunun üzerinde durulması gerekir. Bu kasetin montaj ve düzmece olduğu bilimsel verilerle ortaya konulduktan sonra hükümete düşen görev, bu kaseti kimin ne amaçla, ne şekilde, bu şekilde sunum yaptığı, Türkiye'nin gündemini oyaladığı, gündemi değiştirdiği ve sayın Deniz Baykal'ın Türkiye'deki siyasi hayatına neden son verilmek istendiğidir?" diyen Yılmaz, Baykal'ın kasetin montaj olduğunu söylediğini hatırlattı.

CHP'nin hedef olmaması için onurlu bir davranış gösterip istifa ettiğini savunan Yılmaz, açıkça montaj olduğu ortaya konulduktan sonra CHP teşkilatının ve tüm halkın da bunu algılayabileceğini düşündüklerini ifade etti. 'Varan 1, Varan 2' adı altında sanki başka bir kaset varmışçasına kamuoyunu yanıltmaya yönelik 'Varan 2' kasetin de bundan farkı olmayacağını ileri süren Yılmaz, bu kasetlere itibar edildiğinde Baykal'ın başına gelenlerin Başbakanın, Cumhurbaşkanın, diğer bakanların, siyasi kişiliklerin veya bürokratların başına gelmeyeceğinin de garantisinin olmadığını vurguladı.

CHP ve Baykal'ın montaj kasetiyle hedef haline getirildiğini ileri süren Yılmaz, kasetin montaj olduğunun bilimsel olarak ispatlandığına göre amacın ortadan kalktığını ve düzmece bir kaset olduğunu savundu. Gerektiğinde Baykal'ın tabi ki ifade vereceğini vurgulayan Yılmaz, kasetin yalan, iftira ve montaj olduğunu bilimsel gerçek olarak sunduklarını kaydetti.

"MEKANLARDA İNCELEME YAPMADIK"

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Ulusal Kriminal Büro Direktörü Uğur Kurtulan, olayın yaşandığı mekanda bir inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine "Mekanlarda bir inceleme yapmamız söz konusu olmadı. Mekan görüntüleri üzerinde inceleme yapıldı. Nerelerde olduğu tespit edilemedi." karşılığını verdi.

Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz ise görüntünün istenilen bir yerdeki odaya konulmasının mümkün olduğunu savundu. Bu şekilde yapılan saldırıların belli bir amaç için yapıldığını ve maalesef şu anda amacına ulaştığını gösterdiğini ileri süren Yılmaz, ama şimdi bu girişimden medet umanların boşa düştüğünü söyledi.