Erdoğan-thaci Ortak Basın Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'la imzalanan uranyum takası anlaşması konusunda dünya liderlerini bilgilendirmeye devam edeceğini belirterek, bugün İngiltere, Fransa, Almanya ve Çin liderleriyle görüşeceğini söyledi

Erdoğan-thaci Ortak Basın Toplantısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran'la imzalanan uranyum takası anlaşması konusunda dünya liderlerini bilgilendirmeye devam edeceğini belirterek, bugün İngiltere, Fransa, Almanya ve Çin liderleriyle görüşeceğini söyledi. Erdoğan, "Dünya barışına bir nebzecik de olsa katkımız olursa bundan dolayı mutluluk hissederim. Şu anda İran arzulanan noktada bir adım attı ve bunu takdirle anmak gerekir" dedi.
Başbakan Erdoğan, resmi davetlisi olarak Ankara'da bulunan Kosova Başbakanı Hasim Thaci ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerde bulundu. Görüşmelerin ardından iki ülke arasında eğitim ve ticaret alanında 4 anlaşma imzalandı. İmza töreni sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, çok verimli bir toplantı silsilesini gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu anlaşmaların iki ülke arasında hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, "Kosova bizler için Avrupa'da, Balkanlar'da
bir kilit ülke. Stratejik bir konuma sahip. Tarihi bağlarımızın olduğu, ortak değerleri paylaştığımız bir ülke. Kosova'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerdeniz. O günden bugüne ilişkilerimiz kararlı bir şekilde devam ediyor" diye konuştu.
Dünyada Kosova'yı tanıyan ülke sayısının 69 olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun daha da artırılması için mücadelelerini her platformda sürdürdüklerini kaydetti. Erdoğan, bugün Azerbaycan, Katar, Libya, Suriye ve Yunanistan liderleriyle telefon görüşmeleri yaptığını hatırlatarak, "Temenni ederiz ki kısa zamanda buralardan olumlu netice alırız. Suriye ve Yunanistan, Sayın Thaci'yi ülkelerine davet ettiler. Olumlu neticeler alacağımıza inanıyorum" dedi.
Erdoğan, Kosova'nın altyapısında, üst yapısında Türk girişimcilerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapacakları çok çalışma olduğunu ifade ederek, Kosova'daki özelleştirme faaliyetlerinin içine Türk girişimcilerin girmesini istediklerini söyledi. Erdoğan, "Kosova'nın kederi bizim kederimizdir. Kosova'nın sevinci bizim sevincimizdir. Kosova'nın en kısa sürede Avrupa Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini de arzu ediyoruz. Avrupa Atlantik perspektifinin Avrupa'da ve Balkanlar'da barış ve istikrara
katkı sağlayacağına inanıyoruz. Ben de en kısa sürede Kosova'ya ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Zonguldak'ta yaşanan göçükte hayatını kaybeden 28 madenciyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Erdoğan, "4 gün önce Zonguldak'ta yaşanan kömür ocağı faciasında, dün ben de ziyaretimi yapmıştım, yapılan cansiperane çalışmalar neticesinde, 400 kişilik bir arama kurtarma ekibinin yaptığı çalışmalar sonucunda oradaki kardeşlerimize ulaşıldı ama arzuladığımız gibi gerçekleşmedi. 28'ine ulaşıldı. Karbonmonoksitten ebediyete intikal ettikleri anlaşılıyor. Kendilerine Allah'tan rahmet
diliyoruz. Ailelerine başsağlığı diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Arama kurtarma çalışmalarında gayret sarf edenlere, Kızılay yönetici ve gönüllülerine teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
Kosova Başbakanı Thaci ise Türkiye'nin Kosova'yı tanıyan ilk devlet olduğunu hatırlatarak, "Biz iki kardeş halkız. Bugüne kadar Kosova'yı 69 devlet tanıttı. IMF'ye üye olduk. Çok yakında Avrupa Yatırım Bankası'na üye olacağız. Biraz önce yaptığınız telefon görüşmeleri için teşekkür ediyoruz. Kosova'nın tanınmasını sağlamak yönündeki şahsi çabalarınız için teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Kosova'nın bölge için barış ve istikrar istediğini kaydeden Thaci, tüm bölge ülkeleriyle çok iyi ilişkiler kurduklarını, Sırbistan'la da iyi ilişkiler kurma yönünde iradeye sahip olduklarını dile getirdi. Thaci, "Tüm Türk yatırımcıları Kosova'da daha aktif olmaya çağırıyorum. Kosova'nın yeniden inşasında Türkiye ile işbirliğimiz inanıyorum ki daha da büyüyecek" dedi.

"İKÖ ÜLKELERİNİN KOSOVA'YI TANIMADA ÇOK DAHA İLERİ NOKTADA OLMALARI GEREKİR"
Erdoğan ve Thaci, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Kosova'nın tanınması konusunda İslam Konferansı Örgütü'nün neden istekli davranmadığı sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, bu tespitin doğru olduğunu söyledi. Erdoğan şunları kaydetti:
"Özellikle İKÖ üyelerinin Kosova'yı tanımada şu anda bulundukları noktadan çok daha ileride olması gerekirdi sayısal olarak. Ne yazık ki istediğimiz noktada değiller. Suudi Arabistan'ın tanımış olması güzel bir gelişme. Bugün Suriye, Katar, Libya ile görüştük. Bu ülkelerle görüşmeyi devam ettireceğiz. İKÖ'den de bu konuyu yakın takibe alıp, oradan bunun daha yaygınlaşmasını istiyoruz. Olayı biraz daha sıkıştırırsak arzulanan sayıya ulaşma imkanımız olacaktır. Biz de takip ediyoruz ve edeceğiz."
İran'la imzalanan uranyum takası konusunda Obama ve Putin'le yaptığı görüşmelerin ayrıntılarının ve BM'nin yaptırım anlaşmasının dondurulmasının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, Obama ve Putin'le yaptığı telefon görüşmesinde iki lideri tekrar bilgilendirme fırsatı bulduğunu söyledi. Obama ve Putin'le uzun görüşmelerde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, İran'la yapılan bu protokolün aslında bir diplomasi zaferi olduğunu ifade etti. Erdoğan şunları söyledi:
"Zorlu bir süreçti ama zorlu sürecin sonunda buna ulaşıldı. Brezilya'nın da katkısını anmamda fayda var. Sayın Lula'nın emeğini bir kenara koyamayız. Buradaki hassasiyet şu. Bir defe Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na üye olmanın yanı sıra NPT ile ilgili şartları İran kabul ettiğini orada açıkça teyit etti. Bunu teyit ederken barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme çalışması yapabileceğini de, her ülkenin hakkı olması hasebiyle, o da teyit edildi. Biz Rusya ile bir nükleer enerji anlaşması yapıyoruz.
Nükleer santrali kurduğumuzda bizim de zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyacımız olacak. Eğer yapabiliyorsak kendimiz yapacağız. Ama eser nedir, barışçıl amaçlı olarak bunu enerjide kullanmaktır. Mesele bu olduktan sonra bu en doğal haktır. Asıl dikkat çeken konu 24 Mayıs'a kadar İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na göndereceği mektubun içeriği üzerinde özellikle Sayın Obama'nın durduğunu gördüm ve 'bunu çok önemsiyoruz' dedi. Putin'i bu noktada çok daha rahat gördüm. Sayın Putin de, Sayın Obama da
Türkiye ve Brezilya'nın bu çalışmasını takdirde andılar, 'başarılı bir diplomasi' örneği dediler. Bunun yanında daha önce Sayın Obama, gerek Amerika ziyaretimde ve son nükleer güvenlik zirvesinde bana, 'Bin 200 kilo az zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye'ye verilmesini bakın kabul etmiyor' demişti. Şu anda bunu kabul etti ve deklare etti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na göndereceği mektuptan sonra 1 ay içinde bu bin 200 kilo defaten Türkiye'ye emanete verilecek. Bu arada daha önce 10 ayda 120 kilo
yakıtı vereceğini söyleyen ABD'ye karşı bu defa biz bunu 1 yıla çıkarmış olduk. 1 yılda bu 120 kiloluk uranyum yakıtını Viyana grubu Türkiye'ye verecek ve bu 120 kiloluk yakıtı biz defaten değil farklı zamanlar içinde alabiliriz. Ama bunu İran'a teslim edeceğiz ve 120 kiloyu teslim ettikten sonra da bin 200 kiloyu Viyana grubuna bu defa biz teslim edeceğiz. Viyana grubunda ABD, Rusya, Fransa gibi ülkeler ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu var. Viyana grubunun desteği olmadan sağlıklı bir gelecek tesis
edemeyiz. Bu sıkıntılı süreci başarıyla neticelendirdikten sonra uluslararası camianın da buraya gerekli desteği vermesi gerekiyor. Bu destek verilirse inanıyorum ki bölgemiz için çok önemli bir adım olacaktır. Biz Türkiye olarak bu bölgede nükleer silah istemiyoruz. Hiçbir ülkenin nükleer silah yatırımı yapmasına olumlu bakmıyoruz. Bundan sonra da duruşumuz aynı. Eğer dünyada nükleer silahların yayılmasının önlenmesi bekleniyorsa bunun çok açık, net örneğini veren ülkelerden birisi biziz ve diğer ülkeleri
de buna davet ediyoruz. Şu anda Dışişleri Bakanlığımız bu 10 maddelik bildiriyi daha da detaylandırarak gerek BM Güvenlik Konseyi'nin daimi ve geçici üyelerine, ayrıca çevre ülkelere göndereceğiz. Hepsi bilgi sahibi olsun istiyoruz. Ben de gerek daimi üyeleri, gerek çevre ülkelerden bazılarını arıyorum. Dün Obama ve Putin'le görüştüm. Bugün Katar'ı, Suriye'yi aradım. Bugün tekrar İngiltere, Çin, Almanya, Fransa aramaya devam ediyorum. Onlarla da görüşeceğiz. Dünya barışına bir nebzecik katkımız olursa
bundan dolayı kendimi mutlu hissederim. Şu anda İran arzulanan noktada bir adım atmıştır ve bunu da takdirle anmak gerekir."
Erdoğan, yarın İstanbul'a gelecek olan BM Genel Sekreteri Ban Kii-Moon'la görüşeceğini de ifada etti.