'Perakende Liderleri Oluşumu' Toplantısı

Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde oluşturulan ve ana sponsorluğunu Vodafone Türkiye ve etkinlik sponsorluğunu Garanti Emeklilik ve AMPD'nin üstlendiği CEO Club kapsamında gerçekleştirilen "Perakende Liderleri Oluşumu toplantısı" İstanbul'da yapıldı.
Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde ve Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda gerçekleştirilen CEO Club'da perakende sektörü kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.
Capital ve Ekonomist dergilerinin Yayın Direktörü M. Rauf Ateş'in ev sahipliğini yaptığı toplantıya Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane, Vodafone Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ, Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer ve The Global Brand yazarı Nigel Hollis konuşmacı olarak katıldılar.
Ateş, açılış konuşmasında, Türkiye'de perakende sektörünün gösterdiği büyük gelişme nedeniyle, Perakende Liderleri Platformu'nu oluşturduklarını ve CEO Club çatısı altında etkinlikler düzenlediklerini belirterek, "Türkiye'nin önde gelen perakende şirketlerinin sahip ve yöneticileriyle, CEO'larının katıldığı bu toplantıları, sektörün tartışma platformu haline getirmeyi hedefliyoruz" dedi.
AMPD Başkanı Mehmet Nane, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de perakende sektörünün dinamizmini ve oynadığı önemli rolü ifade ederek, "İnsana yapılan yatırımın kat ve kat geri döndüğünü görüyoruz. Biz de insana nasıl daha fazla yatırım yaparız diye çaba sarf ediyoruz. Aldığımız geri dönüşler doğru yolda olduğumuzu ve doğru adımlar attığımızı gösteriyor" diye konuştu.
Vodafone Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür M. Sinan Kızıldağ ise, Perakende ve Telekomünikasyon sektörlerinin aralarında sağladıkları sinerji ile, kazan - kazan yaklaşımı içinde ve değer yaratacak şekilde birlikte büyümelerinin mümkün olduğunu hatırlattı.
Kızıldağ şunları söyledi:
"Mobil iletişim sektörü, bütün sektörlere olduğu gibi perakende sektörü için de sürdürülebilir büyümeye, verimliliğe ve tasarrufa katkı sağlayan kilit bir roldedir. Öncelikle mobil iletişim ürünleri ve hizmetleri, perakende sektörüne güçlü bir büyüme ivmesi kazandıran yepyeni bir satış kategorisi sunmaktadır. Teknolojideki muazzam gelişme ile birlikte tüketicilere ses, data ve görüntü taşıyabilen bütünleşik yenilikçi servis ve cihazları sunmak mümkündür. Mobil iletişimin sunduğu fırsatlar ve telekom
ürünlerinin organize ve teknoloji kanallarındaki potansiyelini daha da tetikleyerek karlı ve sürdürülebilir bir büyüme sunacaktır. Sektörümüzün katkısının diğer boyutu ise modern iletişim teknolojilerinin verimlilik, maliyet kontrolü ve rekabet gücünün artışı açısından sunduğu olanaklardır."
Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer ise yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar bulunuyor. Önümüzdeki 10 yılda modern ve organize perakendecilik sektörünün gelişmesi Türkiye açısından önemli fırsatlar sunuyor. Gelenekselden organize sanayiye geçiş, perakendedeki büyüme beklentisi, genç nüfus ve Türkiye'nin özel bölgesel konumu bu fırsatların başında geliyor" dedi.
Perakende sektöründe yapılan yatırımların insanların yaşamında ve sosyalleşmesinde büyük değişiklik yarattığı ve gelişimine katkıda bulunduğunu belirten Dinçer, modern perakende sektörünün gelişmesinin Türkiye'nin önemli sorunlarından biri olan istihdama çok önemli katkısı olacağını ifade etti. Genç nüfustaki işsizlik oranının yüzde 25'lere yakın olduğunu belirten Dinçer, bu istihdam sorununu aşmak için perakendeciliğin önünün açılması gerektiğini ifade etti. Bugün Türkiye'de 170 civarında AVM olduğunu,
önümüzdeki yıl içinde de açılacak 70 AVM projesi üzerinde çalışıldığını, son 5 yılda Türkiye'ye gelen doğrudan uluslar arası sermayenin gayrimenkul ağırlığının 12 milyar doları olduğunu ve daha da artacağını vurguladı. 2 yıl içerisinde AVM sayısının 300'e ulaşmasının beklendiğini ve bunun da Türkiye'deki genç nüfusa istihdam yaratması göz önüne alındığında çok önemsenecek bir rakam olduğunu belirtti.
Toplantıda konuşan The Global Brand kitabı yazarı Nigel Hollis de, perakende de en yüksek değerin markalaşmayla ortaya çıktığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Küresel marka yaratma noktasında aklımızdan çıkarmamamız gereken, markanın yarattığı değerin tüketicinin zihninde yer almasıdır. Küresel marka yaratma noktasında bir diğer önemli konu da, yerelleşme bakış açısına sahip olmaktır. Elbette, müşterilerin beklentilerini de karşılamak gerekiyor. Farklı olmanız ve tüketicilerle bağ kurmanız gerekiyor. Önce markayla bağ oluşturmak ve bir sonraki adımda da markanın performansının iyi olmasını hedeflemek gerekiyor.
Araştırmalara baktığımızda tüketicilerin ülkelerinde üretilmiş markaları satın almak istediklerini görüyoruz. Türkiye'de de çoğu insan Türk markasından gurur duyuyor. Küresel markaların başarılı olmasındaki en önemli özellik, hem küresel hem yerel trend oluşturmak var. Yerel kültürün parçası olmak için çaba göstermiş, yerel kültüre adapte olmakta çok başarılı firmalar var. Yeni bir ülkeye giderken, iyi değer sunan ürünleriniz varsa ve yerel kültürün parçası iseniz değer yaratırsınız. Hangi ülkeye
giderseniz gidin küresel markalar geleceğe yönelik çağrışımlar oluştururlar, vizyonel bir liderlik sunmak, başarılı iş modelinden oluşur."