Baro Tarafından Ödül Verilen Hsyk Başkan Vekiline Avukatlardan Protesto

İstanbul Barosu'nun 132

İstanbul Barosu'nun 132. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen ödül törenine, avukatların pankartlı protestosu damgasını vurdu. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek ödül aldığı sırada ayağa kalkan bir grup avukat, pankart açıp slogan atarak protesto gösterisinde bulundu. Protesto gösterisi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı.
İstanbul Barosu'nun 132. kuruluş yıldönümü nedeniyle İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde ödül töreni düzenlendi. Törene Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in yanı sıra hakimler, savcılar ve avukatlar katıldı. Konuşma yapan İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın, "Açık olan ve herkes tarafından bilinen bir gerçek vardır ki, ülkemizde yargı bağımsız değildir. Bu gerçek, onlarca yıldır pek çok kez platformlarda açıklıkla ifade edilmesine rağmen, olumlu yönde adımlar atılmamıştır. Hukuk, örgütlenmiş
adalet demektir. Adalet ise, mülkün temelidir. Adaletin gerçekleştirilmesi ancak bağımsızlık ile mümkündür. Yargı bağımsızlığının bir türlü sağlanamaması, ülkemizin en önemli sorunudur. Açıklıkla ifade ediyoruz ki; mesleki anlamda hiçbir sorunumuz bu sorundan daha öncelikli, daha ivedi değildir. Yargıda bu kadar olumsuzluk ve sorun varken HSYK Anayasa Mahkemesi anlaşılmamalıdır" dedi.
Daha sonra ödül törenine geçildi. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek ödül aldığı sırada, salonda bulunan yaklaşık 40 kişilik avukat grubu, pankart açarak protesto gösterisinde bulundu. "Baro kimin", "Hakim sendromuna son" ve "Silivri'den önce biz" yazılı pankartlar açan avukatlar, attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirdi. Salondakiler ve protestocu avukatlar arasında kısa süreli sözlü atışmalar yaşandı. Bu sırada bir katılımcı koltuğun üzerine çıkarak gruba tepki
gösterdi.
Ödül aldıktan sonra yaptığı konuşmasında tepkilere değinen Özbek, "Siyasiler tarafından sesimizin kesilmesine alıştık. Ancak 36 yıllık meslek hayatımdan sonra bu kadar sürede birlikte yaşadığım avukat meslektaşlarımın sesimizin kesilmesi için yaptıkları girişimleri görmekten dolayı son derece üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum" dedi.
Protestocu grup, törenin ardından üniversite bahçesinde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Avukat Şule Recepoğlu, "Bugün, geçmişi hak ve özgürlüklerin müdafaasıyla dolu, bu nedenle mensubu olmaktan gurur duyduğumuz İstanbul Barosu'nun kuruluşunun 132. yılını kutluyoruz ancak
bu yıldönümü, hak ve özgürlükler mücadelesinin en önde gelen neferleri olan biz avukatlar için gurur ve onur duymaktan çok uzak. Baro yönetiminin biz avukatlara hiç sormadan, danışmadan, siyasi partilerin merkez komiteleri gibi kararlar alarak tasarruflarda bulunmasından son derece rahatsızız. İstanbul Barosu'nun ırkçı ve ayırımcı söylemleriyle maruf eski adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt adına hukuk ödülleri dağıtması, kesinlikle kabul edilemez. "Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı
vardır. O da Türklere hizmetçi olmaktır, köle olmaktır" sözlerinin sahibi Mahmut Esat Bozkurt adına hukuk ödülü verilmesi, bu ülkede yaşayan milyonlarca Kürt'e, Laz'a, Çerkez'e, Boşnak'a, Ermeni'ye, Arnavut'a hakaret ve aşağılamadır. Biz avukatlar, doğru neredeyse oradayız. Devlete işi düşen halkın vekilleriyiz. Ancak işimizi yaparken devletin yıkıcı ikliminde yaşamaktan yılmayız, yorulmayız. Bizi mahkeme kapılarında saatlerce bekleten, dilekçelerimize günlerce cevap vermeyen, duruşma tutanaklarını kendi
keyfine göre yazdıran, bizi çocuğu gibi azarlayan yargıçların hizaya çekilmesi gerekirken hakimlerin şahına hukuk ödülü verilmesini anlamış değiliz" açıklamasında bulundu.