Siirt'teki tecavüz olayları
Meclis Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, Siirt'teki tecavüz olaylarıyla ilgili, "Genç, acemiliğe kurban gitmiş, yavaşlayan bir yargı süreci olduğunu hissediyorum" değerlendirmesini yaptı.
Meclis Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, Siirt'teki tecavüz olaylarıyla ilgili, "Genç, acemiliğe kurban gitmiş, yavaşlayan bir yargı süreci olduğunu hissediyorum" değerlendirmesini yaptı. İncekara, Siirt'te gitmeyeceklerini de açıklayarak, "Ne yapacağız bir gidip Siirt'e. Şov yapmak istiyorsak gideriz, doğru" dedi.
Meclis Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu, sokakta yaşayan çocukların sorunlarıyla ilgili Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman'ı dinlemek üzere toplandı. Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan İncekara, Siirt'te yaşanan tecavüz olaylarının komisyonda gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine bu olayların hepsinin vahşet denilebilecek ölçüde olaylar olduğunu belirterek, mağdurun da, mağdur edenin de çocuk olmasının ayrı bir yürek acısı olduğunu dile getirdi. Komisyonun çok ciddi bir çalışma yaptığını belirten İncekara, Valilere birer yazı gönderdiklerini kaydetti. İncekara, "Şehirlerde günün 11 saati asayiş saati. Biz bir soru sorduk valilerimize, kaymakamlarımıza. 'Şehrinizde en son hangi asayiş saatinde şehrinizin çocuğunu kendinize dert edinip gündeminize aldınız' diye bir soru sorduk. Yine Valilerimiz ve kaymakamlarımıza, 'Çocuk Koruma Koordinasyon Kurullarınızı en son ne zaman topladınız ve en son nasıl bir organlar arası işbirliği yaptınız' dedik. İşte o yazışmaların arkasından şehirlerde bir hareketlenme, bir farkındalık, aynı zamanda sivil örgütlerin farkındalığı ve daha önceden vuku bulmuş ancak basına şimdi yansıyan olaylarla karşılaşıyoruz" şeklinde konuştu.
"70 MİLYONUN YÜZÜNÜ KIZARTAN OLAYI 'KENDİ ARAMIZDA HALLETTİK' DİYEMEZSİNİZ"
Pervari Belediye Başkanı'nın 'Olayları kendi aramızda hallettik' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine İncekara şunları söyledi:
"Ne demek kendi aramızda. Burası hukuk devleti. Herkes meselesini kendi arasında ve çetelerle halledecek olsa...Bilmediğim bir konu üzerine gidemem ama kendi aramızda hallettik sözü bir hukuk devletinin içinde kullanılabilecek bir sözcük değildir. Çözmesi gerekenler, çocuk, polis ve yargıyla muhatap olmadan, bu vahşeti iki tarafta da yaşamadan çözecek. Bu vakalarla 70 milyonun yüreği yanıyor, 70 milyonun yüzü kızarıyor. 70 milyonun yüzünü kızartan bir konuyu, 'Biz kendi aramızda hallettik' diyemezsiniz."
"KAVGAYI SEYREDENLERE DEĞİL AYIRANLARA İHTİYACIMIZ VAR"
Muhalefetin Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ve Devlet Bakanı Kavaf'ı istifaya davet ettiğinin hatırlatılması üzerine İncekara, dün basında CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen hakkında, 'Sevigen'in gücü iki kadın bakana yetti' şeklinde bir ifade yer aldığına işaret etti. İncekara, "Muhalefet kendi üzerine düşeni yapacak. Kendi düşüncelerini paylaşmıştır. Konumuz toplumun meselesini çözmek olduğunda burada zaten iktidar-muhalefet diye bir şey olmaz. Bir kavga olur, herkes seyretmeye gider. Bizim kavgayı
seyredenlere değil kavgayı ayıranlara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın, çocuklara tecavüz edenlere verilecek cezaların artırılmasıyla ilgili kanun teklifinin gündeme alınıp alınmayacağı sorusu üzerine İncekara, AK Parti'li Aşkın Asan ve Alev Dedegil'in de 8 ay önce bu konuda Meclis'e verdikleri bir kanun teklifinin bulunduğunu hatırlattı. İncekara, yasaların akşamdan sabaha yapılamayacağına işaret ederek, Meclis'teki gündem yoğunluğundan dolayı teklifin beklediğini söyledi.
İncekara, bir soru üzerine Valilere yazdıkları yazıların çoğuna Valilerden cevap geldiğini söyledi. Valilerin bir kısmının Vali Yardımcısı kanalıyla cevap verdiğini, çok az bir kısmının ise 'verin bir İl Müdürü arkadaşa cevaplansın' şeklinde konuya yaklaştığını gördüklerini ifade eden İncekara, "Onların yazılarını kendilerine gönderiyorum. Kendi yazıları ile cevaplarını istiyorum. Eğer aynı şeyi tekrarlarlarsa onları da sizlerle paylaşacağım. Çocuk dediğimiz yerde, bu kadar gündemde olan bir yerde,
muhatabının siz olduğunuz bir yazıyı, 'verin il müdürüne yazsın' diyemezsiniz. Böyle bir sorumsuzluk olmaz" diye konuştu.
"AİLELER 'SİRK MAYMUNUNA DÖNDÜK' DİYOR"
İncekara, inceleme yapmak üzere komisyon olarak Siirt'e gidip gitmeyeceklerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Ne yapacağız bir gidip Siirt'e. Şov yapmak istiyorsak gideriz, doğru. Daha çok ekranlarda görünmek istiyorsak gideriz, doğru. Gidenler bunu yapmak için gidiyor demiyorum ama siyaset ve akıl ölçü ister. Tedbir ister. Gittiğiniz zaman şehrin düzenine, devam eden yargı sürecine nasıl katkıda bulunacağını bir düşünmeniz lazım. Daha önce de buna benzer vakalar oldu. Akşam çantasını alan sabah soluğu şehirde aldı. Aileler bizi şikayet ettiler. Dediler ki, 'Biz sirk maymununa döndük, çoluğumuz, çocuğumuz sirk
maymununa döndü'. Aile, çocuklar yaşadığı travmanın üstüne tekrar tekrar travmalar yaşıyorlar. Çocuklar ve aile teşhir oluyor. Aileler soyadlarını değiştirmek zorunda kalıyor. Siirt'teki vaka savcıya intikal etmiş. Bir anne olarak, bir vatandaş olarak şunu söyleyebilirim. Genç, acemiliğe kurban gitmiş, yavaşlayan bir yargı süreci olduğunu hissediyorum. Kanaatim böyle. Emin değilim. Tam tersi de olabilir."
Meclis Kayıp Çocuklar Araştırma Komisyonu, sokakta yaşayan çocukların sorunlarıyla ilgili Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman'ı dinlemek üzere toplandı. Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan İncekara, Siirt'te yaşanan tecavüz olaylarının komisyonda gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine bu olayların hepsinin vahşet denilebilecek ölçüde olaylar olduğunu belirterek, mağdurun da, mağdur edenin de çocuk olmasının ayrı bir yürek acısı olduğunu dile getirdi. Komisyonun çok ciddi bir çalışma yaptığını belirten İncekara, Valilere birer yazı gönderdiklerini kaydetti. İncekara, "Şehirlerde günün 11 saati asayiş saati. Biz bir soru sorduk valilerimize, kaymakamlarımıza. 'Şehrinizde en son hangi asayiş saatinde şehrinizin çocuğunu kendinize dert edinip gündeminize aldınız' diye bir soru sorduk. Yine Valilerimiz ve kaymakamlarımıza, 'Çocuk Koruma Koordinasyon Kurullarınızı en son ne zaman topladınız ve en son nasıl bir organlar arası işbirliği yaptınız' dedik. İşte o yazışmaların arkasından şehirlerde bir hareketlenme, bir farkındalık, aynı zamanda sivil örgütlerin farkındalığı ve daha önceden vuku bulmuş ancak basına şimdi yansıyan olaylarla karşılaşıyoruz" şeklinde konuştu.
"70 MİLYONUN YÜZÜNÜ KIZARTAN OLAYI 'KENDİ ARAMIZDA HALLETTİK' DİYEMEZSİNİZ"
Pervari Belediye Başkanı'nın 'Olayları kendi aramızda hallettik' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine İncekara şunları söyledi:
"Ne demek kendi aramızda. Burası hukuk devleti. Herkes meselesini kendi arasında ve çetelerle halledecek olsa...Bilmediğim bir konu üzerine gidemem ama kendi aramızda hallettik sözü bir hukuk devletinin içinde kullanılabilecek bir sözcük değildir. Çözmesi gerekenler, çocuk, polis ve yargıyla muhatap olmadan, bu vahşeti iki tarafta da yaşamadan çözecek. Bu vakalarla 70 milyonun yüreği yanıyor, 70 milyonun yüzü kızarıyor. 70 milyonun yüzünü kızartan bir konuyu, 'Biz kendi aramızda hallettik' diyemezsiniz."
"KAVGAYI SEYREDENLERE DEĞİL AYIRANLARA İHTİYACIMIZ VAR"
Muhalefetin Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ve Devlet Bakanı Kavaf'ı istifaya davet ettiğinin hatırlatılması üzerine İncekara, dün basında CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen hakkında, 'Sevigen'in gücü iki kadın bakana yetti' şeklinde bir ifade yer aldığına işaret etti. İncekara, "Muhalefet kendi üzerine düşeni yapacak. Kendi düşüncelerini paylaşmıştır. Konumuz toplumun meselesini çözmek olduğunda burada zaten iktidar-muhalefet diye bir şey olmaz. Bir kavga olur, herkes seyretmeye gider. Bizim kavgayı
seyredenlere değil kavgayı ayıranlara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın, çocuklara tecavüz edenlere verilecek cezaların artırılmasıyla ilgili kanun teklifinin gündeme alınıp alınmayacağı sorusu üzerine İncekara, AK Parti'li Aşkın Asan ve Alev Dedegil'in de 8 ay önce bu konuda Meclis'e verdikleri bir kanun teklifinin bulunduğunu hatırlattı. İncekara, yasaların akşamdan sabaha yapılamayacağına işaret ederek, Meclis'teki gündem yoğunluğundan dolayı teklifin beklediğini söyledi.
İncekara, bir soru üzerine Valilere yazdıkları yazıların çoğuna Valilerden cevap geldiğini söyledi. Valilerin bir kısmının Vali Yardımcısı kanalıyla cevap verdiğini, çok az bir kısmının ise 'verin bir İl Müdürü arkadaşa cevaplansın' şeklinde konuya yaklaştığını gördüklerini ifade eden İncekara, "Onların yazılarını kendilerine gönderiyorum. Kendi yazıları ile cevaplarını istiyorum. Eğer aynı şeyi tekrarlarlarsa onları da sizlerle paylaşacağım. Çocuk dediğimiz yerde, bu kadar gündemde olan bir yerde,
muhatabının siz olduğunuz bir yazıyı, 'verin il müdürüne yazsın' diyemezsiniz. Böyle bir sorumsuzluk olmaz" diye konuştu.
"AİLELER 'SİRK MAYMUNUNA DÖNDÜK' DİYOR"
İncekara, inceleme yapmak üzere komisyon olarak Siirt'e gidip gitmeyeceklerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Ne yapacağız bir gidip Siirt'e. Şov yapmak istiyorsak gideriz, doğru. Daha çok ekranlarda görünmek istiyorsak gideriz, doğru. Gidenler bunu yapmak için gidiyor demiyorum ama siyaset ve akıl ölçü ister. Tedbir ister. Gittiğiniz zaman şehrin düzenine, devam eden yargı sürecine nasıl katkıda bulunacağını bir düşünmeniz lazım. Daha önce de buna benzer vakalar oldu. Akşam çantasını alan sabah soluğu şehirde aldı. Aileler bizi şikayet ettiler. Dediler ki, 'Biz sirk maymununa döndük, çoluğumuz, çocuğumuz sirk
maymununa döndü'. Aile, çocuklar yaşadığı travmanın üstüne tekrar tekrar travmalar yaşıyorlar. Çocuklar ve aile teşhir oluyor. Aileler soyadlarını değiştirmek zorunda kalıyor. Siirt'teki vaka savcıya intikal etmiş. Bir anne olarak, bir vatandaş olarak şunu söyleyebilirim. Genç, acemiliğe kurban gitmiş, yavaşlayan bir yargı süreci olduğunu hissediyorum. Kanaatim böyle. Emin değilim. Tam tersi de olabilir."