Ertuğruloğlu: Seçim Manevrası
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday olan Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, "Kıbrıs müzakerelerinde bir yere gidilmediğini ve gidilemeyeceğinin belli olduğunu" ifade ederek, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın dün müzakerelere ilişkin düzenlediği basın toplantısını "umut pompalama ve seçim manevrası" diye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı seçiminde bağımsız aday olan Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, "Kıbrıs müzakerelerinde bir yere gidilmediğini ve gidilemeyeceğinin belli olduğunu" ifade ederek, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın dün müzakerelere ilişkin düzenlediği basın toplantısını "umut pompalama ve seçim manevrası" olarak niteledi.
Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Tahsin Ertuğruloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Talat'ın, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla Eylül 2008'den beri sürdürdüğü müzakerelerde gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdiği dünkü basın toplantısını değerlendirdi.
Talat'ın seçimlere iki hafta kala böyle bir basın toplantısı yapmasını "yakışıksız bulduğunu" kaydeden Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:
"Çünkü belli ki seçime yönelik bir taktik uygulamıştır. Bir umut pompalama operasyonudur, seçim manevrasıdır. Niye böylesi bir günde böyle bir açıklama gereği hissetti, çok daha önceleri de bu yapılabilirdi. Seçimi etkileme ve kendisine bir avantaj sağlama adına gerçekleştirdiği bir basın toplantısı. Dünkü basın toplantısı bir tesadüf değildi, zorunluluk da değildi. İçeriğine baktığımızda beni etkileyen bir boyut görmedim."
"MÜZAKERELER DEVAM ETMELİ"
"Kıbrıs müzakerelerinde bir yere gidilmediğini ve bir yere gidilemeyeceğinin belli olduğunu" söyleyen Ertuğruloğlu, ama müzakerelerin bir şekilde devem ettirilmesi gerektiğini vurguladı.
Müzakere sürecinde temel unsurlarda uzlaşma olmadığına işaret eden Ertuğruloğlu, Rum tarafının Türk tarafıyla bir paylaşım niyetinde olmadığını, Türk tarafını eşit görmediğini ve üniter bir Kıbrıs kurarak egemenliğini bütün adaya yayma hedefinde olduğunu söyledi.
Bu hedefteki Rum tarafıyla müzakere edildiğini ve Rum tarafının "dostlar alışverişte görsün" tarzında müzakere ettiğini kaydeden Ertuğruloğlu, Rum tarafının ortaya koyduğu önerilerle üniter bir Kıbrıs yaratmaya çalıştığını belirti.
Rum tarafının bir taraftan müzakere ederken, diğer taraftan uluslararası alanda avantajlarını kullanarak, Kıbrıs Türklerini zora sokacak her şeyi yapmaya devam ettiğini ifade eden Ertuğruloğlu, "Dostlar alışverişte görsün diye sürdürülen bir müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkının, bana göre, gerçekçi bir şekilde kabul edebileceğimiz bir anlaşma umudunun olduğunu düşünmemesi gerekir" dedi.
"Biz masadan kalkalım diye bir görüşüm yok" diyen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
"Masadan kalkmayalım, oturalım, çünkü bir anlaşma olacaksa da, olmayacaksa da bunu masada konuşarak ortaya çıkaracaksınız. Yani masadan ya anlaşma sağlayarak, yeni ortaklık adına bir anlaşma sağlayarak kalkacaksınız ya da anlaşmama üzerine anlaşarak masadan kalkacaksınız. Dolayısıyla her halükarda müzakere masasında oturacaksınız."
Ertuğruloğlu, Talat'ın, "zamanı geçmiş, Kıbrıs Türk halkı için inandırıcılığı kalmamış bir vizyonu yeniden pişirip Kıbrıs Türk halkına hala daha bir umut varmış gibi sunduğunu ve 'Ben 70 küsur görüşme yaparak görüşmeleri buraya kadar getirebildim, beni seçin ki bunun gerisini tamamlayayım. Beni seçmezseniz buraya kadar yaptıklarım da ortadan kalacaktır' yaklaşımıyla seçime yönelik bir müdahale yaptığını" savundu.
Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Tahsin Ertuğruloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Talat'ın, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla Eylül 2008'den beri sürdürdüğü müzakerelerde gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdiği dünkü basın toplantısını değerlendirdi.
Talat'ın seçimlere iki hafta kala böyle bir basın toplantısı yapmasını "yakışıksız bulduğunu" kaydeden Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:
"Çünkü belli ki seçime yönelik bir taktik uygulamıştır. Bir umut pompalama operasyonudur, seçim manevrasıdır. Niye böylesi bir günde böyle bir açıklama gereği hissetti, çok daha önceleri de bu yapılabilirdi. Seçimi etkileme ve kendisine bir avantaj sağlama adına gerçekleştirdiği bir basın toplantısı. Dünkü basın toplantısı bir tesadüf değildi, zorunluluk da değildi. İçeriğine baktığımızda beni etkileyen bir boyut görmedim."
"MÜZAKERELER DEVAM ETMELİ"
"Kıbrıs müzakerelerinde bir yere gidilmediğini ve bir yere gidilemeyeceğinin belli olduğunu" söyleyen Ertuğruloğlu, ama müzakerelerin bir şekilde devem ettirilmesi gerektiğini vurguladı.
Müzakere sürecinde temel unsurlarda uzlaşma olmadığına işaret eden Ertuğruloğlu, Rum tarafının Türk tarafıyla bir paylaşım niyetinde olmadığını, Türk tarafını eşit görmediğini ve üniter bir Kıbrıs kurarak egemenliğini bütün adaya yayma hedefinde olduğunu söyledi.
Bu hedefteki Rum tarafıyla müzakere edildiğini ve Rum tarafının "dostlar alışverişte görsün" tarzında müzakere ettiğini kaydeden Ertuğruloğlu, Rum tarafının ortaya koyduğu önerilerle üniter bir Kıbrıs yaratmaya çalıştığını belirti.
Rum tarafının bir taraftan müzakere ederken, diğer taraftan uluslararası alanda avantajlarını kullanarak, Kıbrıs Türklerini zora sokacak her şeyi yapmaya devam ettiğini ifade eden Ertuğruloğlu, "Dostlar alışverişte görsün diye sürdürülen bir müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkının, bana göre, gerçekçi bir şekilde kabul edebileceğimiz bir anlaşma umudunun olduğunu düşünmemesi gerekir" dedi.
"Biz masadan kalkalım diye bir görüşüm yok" diyen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
"Masadan kalkmayalım, oturalım, çünkü bir anlaşma olacaksa da, olmayacaksa da bunu masada konuşarak ortaya çıkaracaksınız. Yani masadan ya anlaşma sağlayarak, yeni ortaklık adına bir anlaşma sağlayarak kalkacaksınız ya da anlaşmama üzerine anlaşarak masadan kalkacaksınız. Dolayısıyla her halükarda müzakere masasında oturacaksınız."
Ertuğruloğlu, Talat'ın, "zamanı geçmiş, Kıbrıs Türk halkı için inandırıcılığı kalmamış bir vizyonu yeniden pişirip Kıbrıs Türk halkına hala daha bir umut varmış gibi sunduğunu ve 'Ben 70 küsur görüşme yaparak görüşmeleri buraya kadar getirebildim, beni seçin ki bunun gerisini tamamlayayım. Beni seçmezseniz buraya kadar yaptıklarım da ortadan kalacaktır' yaklaşımıyla seçime yönelik bir müdahale yaptığını" savundu.