Dpü Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen:

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji bölümü fuayesinde Birol Akalın tarafından bir aylık bir sürede şekillenen Aizanoi Antik Kentini anlatan Seramik pano ile Yrd

Dpü Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen:
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji bölümü fuayesinde Birol Akalın tarafından bir aylık bir sürede şekillenen Aizanoi Antik Kentini anlatan Seramik pano ile Yrd. Doç.Dr. Gökhan Coşkun ve öğrenciler tarafından yapılan Antik Yunan'ı anlatan alınlıklar yapılan kokteylde tanıtıldı.
Tanıtım kokteyline Rektör Prof. Dr. Güner Önce, İl Özel İdare Genel Sekreteri Salih Kaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Zülkarni Yeldemez ve öğretim elamanları ile arkeoloji bölümü öğrencileri katıldılar.
Aizanoi Antik Kentini anlatan Seramik panoyu ve fuayede yapılan düzenlemeleri çok beğendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Güner Önce, fuayenin Arkeoloji Bölümü ile şimdi daha da özdeşleştiğini söyledi.
Rektör Prof. Dr. Güner Önce Aizanoi Antik Kentini anlatan Seramik panoyu yapan Birol Akalın ile alınlıkları yapan Yard.Doç.Dr. Gökhan Çoşkun ve öğrencilerine birer teşekkür belgesi verdi.

SEYİTÖMER KÜTAHYA'NIN EN ESKİ VE ÖNEMLİ SANAYİ BÖLGESİ
Kokteylde Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen Seyitömer Höyüğü kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nejat Bilgen, Seyitömer Höyüğünün 5 yıllık tarihi ile Kütahya'nın en eski sanayi bölgesi olduğunu söyledi.
Seyitömer Höyüğünün 5 bin yıllık bir tarihi olduğunu ve yerleşim yerinin çok önemli bir noktada bulunduğuna dikkat çeken Bilgen 5 bin yıllık geçmişe sahip höyükte Tunç, Frig, Pers ve Roma medeniyetlerine ait izlere ve eserlere rastlandığını belirterek, yerleşim yerlerinin başka medeniyetler tarafından yeniden inşa edilmesinin o yerin yerleşim açısından öneminden kaynaklanabileceğini bildirdi.
Bilgen, Seyitömer Höyüğünün yanından eski çağlarda bir derenin geçtiğini ve seramik üretimi için gereken hammaddenin bol miktarda bu bölgede bulunduğunu kaydederek, "O çağlarda Höyüğün hemen altından bir dere geçiyormuş. Höyük aynı zamanda rüzgar alma açısından da son derece uygun bir konumda. Yazın bile kazı çalışmalarını yaparken çalışanlarımız rüzgardan dolayı kazaklarını giyiyorlar. O çağlarda burada yapılan üretim açısından rüzgar çok önemli. Seramik üretiminin hammaddesi burada bol miktarda bulunuyor. Höyük çoğunlukla atölyelerden oluşuyor. Buradaki yerleşim bulgularından höyükte 150-200 kişinin yaşadığı anlaşılıyor. Höyük alanında 5-6 çocuk iskeleti bulundu diğerleri yetişkinlere ait. Bu bulgularda buranın sanayi bölgesi olduğunu gösteriyor. Ulaşılan bulgular höyüğün Kütahya'nın en eski ve önemli sanayi bölgesi olduğunu gösteriyor. O çağlarda üretimde kömürün de kullanılmış olabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
TKİ Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince kazıların 5 yıl sürdürülmesinin planlandığını belirten Prof. Dr. Nejat Bilgen, Seyitömer Höyüğü kazı çalışmalarının 3 Mayıstan itibaren 250 kişilik bir ekiple yeniden başlayacağını ve hızlı bir çalışma yapılacağını bildirdi.

"4 BİN YILLIK YANIK BEYİNLER KÜÇÜLÜYOR"
Prof. Dr. Nejat Bilgen, fuayede özel cam bir kap içinde sergilenen Seyitömer Höyüğünde bulunan 4 bin yıllık yanık insan beyin kalıntılarının kazılarda elde ettikleri en önemli bulgular arasında yer aldığını belirterek, yanık beyinlerin gün yüzüne çıkarılmasından sonra ilk bulunduğu güne göre küçüldüğünü ve küçülmeye devam ettiği bilgisini verdi.