Umut'un ölüm sebebi belli oldu
23 Mart'ta kaybolan ve dün akşam üstü yapılan çalışmalar sonucu cesedine ulaşılan küçük Umut'un ölüm sebebi yapılan otopsi sonucu belli oldu.
Uşak Eşme'de 23 Mart'ta kaybolmasının ardından cesedi dün akşam okulun foseptik çukurunda bulunan 10 yaşındaki Umut Balık'ın ölümüyle ilgili ön otopsi raporu açıklandı.
Buna göre Umut, foseptikte boğularak hayatını kaybetmiş.
Umut Balık'ın bulunduğu foseptik çukurunda daha önce de inceleme yapılmış, ancak bir bulguya rastlanmamıştı. Polisin, çukurun iş makineleri yardımıyla incelenmesini istemesiyle belediyeye ait makinelerle arama başlatılmıştı. Umut, çukur içindeki yaklaşık yarım metrelik mil tabakasının içinde ölü halde bulunmuştu.
Okula 100 metre mesafedeki çukurun üç odalı bir yapıya sahip olduğu, bu nedenle daha önce cesede ulaşılamadığı ifade ediliyor.
Eşme Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'na (YİBO), öğrenci ve görevliler dışında kimsenin girmesine izin verilmezken, Ankara'dan gelen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince idari soruşturma, Cumhuriyet Savcılığı'nca adli soruşturma yapılıyor.
Eğitim öğretime devam edilen okulda, öğrencilere psikolojik destek sağlanmaya başlandı. Uşak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen 5 kişilik rehberlik ve psikolojik danışman ekibi, okuldaki öğrencilerle birebir görüşerek, olayın çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini gidermeye çalışıyor.
Baba: "Umarım kazadır"
Baba Ercan Balık, "Artık tek dileğim, oğlunun kaza sonucu ölmüş olduğunun ortaya çıkması" diyerek, "Oğlum kaybolduktan bir gün sonra foseptik çukurunda araştırılma yapıldı. Bize, 'bir sonuç olmadığını' söylediler. Daha sonra çukurun üzerini betonla kapladılar. Aradan geçen 9 gün sonra betonu kırıp oğlumu buldular. İlk gün neden detaylı aramadılar? Neden üzerini betonla kapladılar? Bütün bu noktaların aydınlatılması gerekir" demişti.
Ercan Balık, "Bana, Umut'un vücudunda hiçbir darp izi ve yaranın olmadığını söylediler. Oğlum kaybolalı tam 9 gün oldu. 9 gündür suyun içerisindeki bir cesette hiç bozulma olmaz mı? 'Vücudunda kasılma dahi olmadığını' söylüyorlar. Ben oğlumun, uzun süre sağ olduğunu, daha sonra bir şekilde oraya atıldığını düşünüyorum" diye konuşmuştu.
Sorumluların bulunmasını isteyen Balık, "Şu ana kadar olayla ilgili hiçbir gözaltının olmaması düşündürücü. Okuldaki öğrenciler, öğretmenler ve onların idarecileri başta olmak üzere herkes araştırılsın. Bu olayın faili meçhul kalması ülkenin ayıbıdır" dedi.
Umut Balık'ın otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderilen cesedinin, akşama doğru Eşme'ye getirilmesinin beklendiği ve çocuğun cenazesinin bugün toprağa verileceği öğrenildi.
Uşak Valisi: Soruşturma sürüyor
Uşak Valisi Özdemir Çakacak, Umut Balık'ın dün akşam eğitim gördüğü yatılı okulun fosseptik çukurunda cesedinin bulunmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.
Çakacak, "Umut'un kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapılıyor. Şu anda söylenecek her şey sadece fikir yürütmek olur. Otopsi sonucunda, Umut'un kesin ölüm nedeni ortaya çıkacak. Bu arada adli ve okuldaki idari soruşturma çok yönlü olarak sürüyor. Okuldaki öğrencilere psikolojik destek sağlamak için bu konuda uzman öğretmenler görevlendirildi. Uzmanlar, öğrencilere sürekli olarak, olayın etkisinden kurtulmaları için destek oluyorlar. Bugüne kadar kurumlar arasında sürdürülen koordineli çalışma, bundan sonra da devam edecektir. Olayın aydınlatılması için gerekli her şeyin yapıldığı bilinmeli" dedi.
Kayıp Çocuklar Komisyonu: "Uzaylılar almıyor!"
"Kayıp Çocuklar Başta Olmak üzere Çocukların Mağdur Olduğu Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Halide İncekara, kayıp çocukları "uzaylıların alıp götürmediğini", diri ya da ölü bir yerde bulunduklarını kaydetti.
İncekara, "18 kamyon pislik atılarak çocuğun cesedine ulaşılıyor. Acısı bir yana, Umut'u bulmak için yapılan harcamaların onda biri ile bu sonları önleme şansımız olduğunu düşünüyorum. Eğitim camiası 50 bin okul, 600 bine yakın öğretmen.. Onun için bu acı olayı bir camianın içinde bırakmamak lazım. Onların da en az bizim kadar canlarının yandığını biliyorum. Ama yine söylüyorum; şehrin patronları valilerdir, ilçelerin patronları kaymakamlardır. Eğer o okula kaymakam bey, milli eğitim müdürü bir kere kalkıp gidip ziyaret etseydi bu ve buna benzer olaylar yaşanmazdı. Yeniler olmasın arzu ediyoruz" diye konuştu.
Buna göre Umut, foseptikte boğularak hayatını kaybetmiş.
Umut Balık'ın bulunduğu foseptik çukurunda daha önce de inceleme yapılmış, ancak bir bulguya rastlanmamıştı. Polisin, çukurun iş makineleri yardımıyla incelenmesini istemesiyle belediyeye ait makinelerle arama başlatılmıştı. Umut, çukur içindeki yaklaşık yarım metrelik mil tabakasının içinde ölü halde bulunmuştu.
Okula 100 metre mesafedeki çukurun üç odalı bir yapıya sahip olduğu, bu nedenle daha önce cesede ulaşılamadığı ifade ediliyor.
Eşme Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'na (YİBO), öğrenci ve görevliler dışında kimsenin girmesine izin verilmezken, Ankara'dan gelen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince idari soruşturma, Cumhuriyet Savcılığı'nca adli soruşturma yapılıyor.
Eğitim öğretime devam edilen okulda, öğrencilere psikolojik destek sağlanmaya başlandı. Uşak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen 5 kişilik rehberlik ve psikolojik danışman ekibi, okuldaki öğrencilerle birebir görüşerek, olayın çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini gidermeye çalışıyor.
Baba: "Umarım kazadır"
Baba Ercan Balık, "Artık tek dileğim, oğlunun kaza sonucu ölmüş olduğunun ortaya çıkması" diyerek, "Oğlum kaybolduktan bir gün sonra foseptik çukurunda araştırılma yapıldı. Bize, 'bir sonuç olmadığını' söylediler. Daha sonra çukurun üzerini betonla kapladılar. Aradan geçen 9 gün sonra betonu kırıp oğlumu buldular. İlk gün neden detaylı aramadılar? Neden üzerini betonla kapladılar? Bütün bu noktaların aydınlatılması gerekir" demişti.
Ercan Balık, "Bana, Umut'un vücudunda hiçbir darp izi ve yaranın olmadığını söylediler. Oğlum kaybolalı tam 9 gün oldu. 9 gündür suyun içerisindeki bir cesette hiç bozulma olmaz mı? 'Vücudunda kasılma dahi olmadığını' söylüyorlar. Ben oğlumun, uzun süre sağ olduğunu, daha sonra bir şekilde oraya atıldığını düşünüyorum" diye konuşmuştu.
Sorumluların bulunmasını isteyen Balık, "Şu ana kadar olayla ilgili hiçbir gözaltının olmaması düşündürücü. Okuldaki öğrenciler, öğretmenler ve onların idarecileri başta olmak üzere herkes araştırılsın. Bu olayın faili meçhul kalması ülkenin ayıbıdır" dedi.
Umut Balık'ın otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderilen cesedinin, akşama doğru Eşme'ye getirilmesinin beklendiği ve çocuğun cenazesinin bugün toprağa verileceği öğrenildi.
Uşak Valisi: Soruşturma sürüyor
Uşak Valisi Özdemir Çakacak, Umut Balık'ın dün akşam eğitim gördüğü yatılı okulun fosseptik çukurunda cesedinin bulunmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.
Çakacak, "Umut'un kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapılıyor. Şu anda söylenecek her şey sadece fikir yürütmek olur. Otopsi sonucunda, Umut'un kesin ölüm nedeni ortaya çıkacak. Bu arada adli ve okuldaki idari soruşturma çok yönlü olarak sürüyor. Okuldaki öğrencilere psikolojik destek sağlamak için bu konuda uzman öğretmenler görevlendirildi. Uzmanlar, öğrencilere sürekli olarak, olayın etkisinden kurtulmaları için destek oluyorlar. Bugüne kadar kurumlar arasında sürdürülen koordineli çalışma, bundan sonra da devam edecektir. Olayın aydınlatılması için gerekli her şeyin yapıldığı bilinmeli" dedi.
Kayıp Çocuklar Komisyonu: "Uzaylılar almıyor!"
"Kayıp Çocuklar Başta Olmak üzere Çocukların Mağdur Olduğu Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Halide İncekara, kayıp çocukları "uzaylıların alıp götürmediğini", diri ya da ölü bir yerde bulunduklarını kaydetti.
İncekara, "18 kamyon pislik atılarak çocuğun cesedine ulaşılıyor. Acısı bir yana, Umut'u bulmak için yapılan harcamaların onda biri ile bu sonları önleme şansımız olduğunu düşünüyorum. Eğitim camiası 50 bin okul, 600 bine yakın öğretmen.. Onun için bu acı olayı bir camianın içinde bırakmamak lazım. Onların da en az bizim kadar canlarının yandığını biliyorum. Ama yine söylüyorum; şehrin patronları valilerdir, ilçelerin patronları kaymakamlardır. Eğer o okula kaymakam bey, milli eğitim müdürü bir kere kalkıp gidip ziyaret etseydi bu ve buna benzer olaylar yaşanmazdı. Yeniler olmasın arzu ediyoruz" diye konuştu.