Vatandaşım devletin sahibi olduğunu hissetmeli
Başbakan Erdoğan, 94. Dönem Kaymakamlık Adayları Mezuniyet Töreni'de açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın kaymakam adaylarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşma şöyle:
Biz artık protokollerde bulunan idareciler değil halkın arasından gelmiş ve aradığımızda halkın arasında bulacağımız idareciler istiyoruz. Arkanızdan 'Öyle bir kaymakam geldi ki onun döneminde ilçenin görünümü manzarası değişti. Ondan sonra gelenlerde onun izinden gitti' denilsin. Her biriniz bunu başarabileceğinize inanıyorum. Benim vatandaşım devletin sahibinin bizzat kendisi olduğunu hissetmelidir.
Bizler devlet ile milleti farklı konumlara yerleştiren, devlet ile millet arasına duvarlar ören, hendekler kazan bir yaklaşım içerisinde olamayız. Devlet millet kaynaşmasını pekiştirmek zorundayız. Benim vatandaşım zor zamanında devletin tüm imkânlarıyla yanında olduğunu bilecek ve hissedecek. Vatandaş devleti, baskı ve otorite kuran bir mekanizma olarak değil, koruyan, kollayan şefkat gösteren, eğitimi sağlığı ulaşımı için yatırım yapan bir mekanizma olarak görmeli. Devletin şefkatli, merhametli adaletli yüzü sıcak eli benim kaymakamım olacak. Sizler oralara devletin asık suratını göstermek üzere değil, şefkatini merhametini göstermek için gidiyorsunuz. Onun için diyorum ki ihtiyacı olan vatandaş gelip sizi bulmayacak ondan önce siz gidip onu bulacaksınız.
Mezra ise mezra, köy ise köy siz gideceksiniz. Her gece sokaklara çıkıp nerede baca tütmüyor, akşam saatlerinde kimin mutfağının ışığı yanmıyor, sabah saatlerinde hangi çocuğun paltosu yok onu siz tespit edeceksiniz. Benim vatandaşım gururludur, yoksulluğunu gizler söylemez. Zaten bu tür böyle yoksulluğunu gizlemeyip gelenden endişe edin ve onu da araştırın.
Siz giydirecek karnını doyuracak, orada kalmayıp ona ve onun gibilere iş imkânını siz oluşturacaksınız. Belediye başkanları ile koordineli olarak siz götüreceksiniz. Kimse bundan dolayı bir kompleks hissetmesin. İthal değilsiniz, sizler yerlisiniz. Dayanışma halinde olacağız ve sağdan soldan gelen eleştirilere asla kulak asmayın.
Göreviniz ülkenin hangi ilçesinde olursa olsun Milli Birlik ve Kardeşlik projesini en iyi şekilde vurgulamanızı önemle rica ediyorum. Milli Birliğimizden, Milli Kardeşliğimizden başka ne istenebilir. Bizim derdimiz ülkemizde birlik, kardeşlik değil mi? Bunu hangi dille halledeceksek o dille çözeceğiz. Bunu çözerken de ne makam, ne mevki ne de para için yapmayacağız, yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz bunu yapmaya mecburuz. Sizler ayrımcılık yapamazsınız. Sizin nezdinizde TC kimliği altındaki herkes birinci sınıf vatandaştır. Farklı inanç gruplarına sahip olabilirler ama sizin önünüze geldiğinde onlar sadece ve sadece TC'nin sade birer vatandaşıdır ve önce insandır. Onların TC'nin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissettirenlerde sizler olacaksınız. Hak ve hukuktan lütfen taviz vermeyin taviz verilmesine de müsamaha göstermeyin. Kısıtlayıcı, engelleyici, daraltıcı değil özgürlükleri genişletici demokrasiyi yüceltici bir tavır içinde olun.
Ben ilçelerimizi değiştireceğinize, bu yolla Türkiye'yi değiştirebileceğinize gönülden inanıyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Görev yerlerinizde hepinize başarılar diliyorum, Allah utandırmasın. Yolunuz bahtınız açık olsun derken, anne ve babalara da ne mutlu sizlere ki bu milletin hizmetinde olacak evlatlar yetiştirdiniz ve bu makamlara gönderdiniz sizlere de bundan dolayı ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Biz artık protokollerde bulunan idareciler değil halkın arasından gelmiş ve aradığımızda halkın arasında bulacağımız idareciler istiyoruz. Arkanızdan 'Öyle bir kaymakam geldi ki onun döneminde ilçenin görünümü manzarası değişti. Ondan sonra gelenlerde onun izinden gitti' denilsin. Her biriniz bunu başarabileceğinize inanıyorum. Benim vatandaşım devletin sahibinin bizzat kendisi olduğunu hissetmelidir.
Bizler devlet ile milleti farklı konumlara yerleştiren, devlet ile millet arasına duvarlar ören, hendekler kazan bir yaklaşım içerisinde olamayız. Devlet millet kaynaşmasını pekiştirmek zorundayız. Benim vatandaşım zor zamanında devletin tüm imkânlarıyla yanında olduğunu bilecek ve hissedecek. Vatandaş devleti, baskı ve otorite kuran bir mekanizma olarak değil, koruyan, kollayan şefkat gösteren, eğitimi sağlığı ulaşımı için yatırım yapan bir mekanizma olarak görmeli. Devletin şefkatli, merhametli adaletli yüzü sıcak eli benim kaymakamım olacak. Sizler oralara devletin asık suratını göstermek üzere değil, şefkatini merhametini göstermek için gidiyorsunuz. Onun için diyorum ki ihtiyacı olan vatandaş gelip sizi bulmayacak ondan önce siz gidip onu bulacaksınız.
Mezra ise mezra, köy ise köy siz gideceksiniz. Her gece sokaklara çıkıp nerede baca tütmüyor, akşam saatlerinde kimin mutfağının ışığı yanmıyor, sabah saatlerinde hangi çocuğun paltosu yok onu siz tespit edeceksiniz. Benim vatandaşım gururludur, yoksulluğunu gizler söylemez. Zaten bu tür böyle yoksulluğunu gizlemeyip gelenden endişe edin ve onu da araştırın.
Siz giydirecek karnını doyuracak, orada kalmayıp ona ve onun gibilere iş imkânını siz oluşturacaksınız. Belediye başkanları ile koordineli olarak siz götüreceksiniz. Kimse bundan dolayı bir kompleks hissetmesin. İthal değilsiniz, sizler yerlisiniz. Dayanışma halinde olacağız ve sağdan soldan gelen eleştirilere asla kulak asmayın.
Göreviniz ülkenin hangi ilçesinde olursa olsun Milli Birlik ve Kardeşlik projesini en iyi şekilde vurgulamanızı önemle rica ediyorum. Milli Birliğimizden, Milli Kardeşliğimizden başka ne istenebilir. Bizim derdimiz ülkemizde birlik, kardeşlik değil mi? Bunu hangi dille halledeceksek o dille çözeceğiz. Bunu çözerken de ne makam, ne mevki ne de para için yapmayacağız, yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz bunu yapmaya mecburuz. Sizler ayrımcılık yapamazsınız. Sizin nezdinizde TC kimliği altındaki herkes birinci sınıf vatandaştır. Farklı inanç gruplarına sahip olabilirler ama sizin önünüze geldiğinde onlar sadece ve sadece TC'nin sade birer vatandaşıdır ve önce insandır. Onların TC'nin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissettirenlerde sizler olacaksınız. Hak ve hukuktan lütfen taviz vermeyin taviz verilmesine de müsamaha göstermeyin. Kısıtlayıcı, engelleyici, daraltıcı değil özgürlükleri genişletici demokrasiyi yüceltici bir tavır içinde olun.
Ben ilçelerimizi değiştireceğinize, bu yolla Türkiye'yi değiştirebileceğinize gönülden inanıyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Görev yerlerinizde hepinize başarılar diliyorum, Allah utandırmasın. Yolunuz bahtınız açık olsun derken, anne ve babalara da ne mutlu sizlere ki bu milletin hizmetinde olacak evlatlar yetiştirdiniz ve bu makamlara gönderdiniz sizlere de bundan dolayı ayrıca şükranlarımı sunuyorum.