Atatürk'ün Harbiye'ye Girişinin 111. Yıldönümü...(2)
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Kenan Hüsnüoğlu, 'İnsanlık tarihinde hiçbir devrim, kısa sürede yaşama geçmesi, halkının katılımı, liderine duyulan inanç ve katılımcılık bakımından Türk devrimi kadar görkemli olmamıştır' dedi
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Kenan Hüsnüoğlu, "İnsanlık tarihinde hiçbir devrim, kısa sürede yaşama geçmesi, halkının katılımı, liderine duyulan inanç ve katılımcılık bakımından Türk devrimi kadar görkemli olmamıştır" dedi.
Atatürk'ün Harbiye'ye girişinin 111. yıldönümü dolayısıyla Kara Harp Okulu Atatürk Amfisi'nde tören düzenlendi. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral
Erdal Ceylanoğlu, Genelkurmay İkinci Başkan Yardımcısı Orgeneral Bilgin Balanlı, bazı emekli kuvvet komutanları ve orgeneraller ile çok sayıda davetli katıldı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, tören alanına gelişinde Harbiyeli öğrencilere, "Harbiyeliler merhaba" dedi. Törenin başlangıcında, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törenin açılış konuşmasını yapan Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Kenan Hüsnüoğlu, bugünün Kara Harp Okulu'nun ve Harbiyelilerin en gururlu günü olduğunu söyledi. 3 Mart 1899'un Türk tarihinin yanı sıra dünya tarihinde de eşine ender rastlanan kahramanlıkla tarih sahnesinde yeni bir sayfa açma kudret ve kabiliyetinde olan bir komutanın Harbiye'ye adım attığı ilk gün olduğunu belirten Tümgeneral Hüsnüoğlu, "13 Mart Türk ulusunun Anafartalar kahramanı unvanıyla bağrına bastığı, Gazi Paşa olarak rehber
edindiği, Atatürk olarak içselleştirdiği Mustafa Kemal'in Türk ulusu için ölümsüz olma yolunda yerini aldığı gündür" dedi.
''İnsanlık tarihinde hiçbir devrim, kısa sürede yaşama geçmesi, halkının katılımı, liderine duyulan inanç ve katılımcılık bakımından Türk devrimi kadar görkemli olmamıştır" diyen Tümgeneral Hüsnüoğlu, "Yüce Atatürk'ü ve kurduğu çağdaş cumhuriyeti anlamak, gerçekleştirdiği tüm devrimlerin özünü kavramak, bu devrimleri bir yaşam felsefesi olarak benimsemekle olur. Onu anlatmak Türk ulusunun tarihini bilmekle mümkündür. Bugün Harbiyeliler, 111 yıl önce bir 13 Martta bu kutsal yuvaya katılan en büyük
Harbiyeli Mustafa Kemal'i, zekası, çalışkanlığı, anlama gücü ve liderlik yetenekleriyle Türk ulusunun kaderini nasıl değiştirdiğini, Türkiye'ye uluslararası alanda saygınlığını yeniden nasıl kazandırdığını bir kez daha anlamaya ve anlatmaya çalışacaklardır" diye konuştu.
Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin sönmez bir meşalesi olarak Harbiyelilerin, Atatürkçü düşünce sistemini biçimsellikten arınmış bir şekilde kavradığını, özümsediğini ve ona inançla bağlandığını kaydeden Tümgeneral Hüsnüoğlu, Harbiyelilerin, Atatürk'ün, Harbiye çatısı altında yankılanan düşüncelerini, ilkelerini ve her geçen gün geçerliliği daha iyi kavranan geleceğe yönelik görüşlerini daima onu yaşayarak öğrendiklerini söyledi.
Atatürk devrimlerinin dinamik bir dünya görüşü olarak felsefi temelini oluşturan Atatürkçü düşünce sisteminin Harbiyeliler için Atatürk'ü anlamaya giden yolda değişmez bir yaşam felsefesi olmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğine dikkati çeken Tümgeneral Hüsnüoğlu, "Yurdun ve ulusun bölünmez bütünlüğü, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimleriyle Atatürkçü düşünce sistemini özümseme Harbiyeli ruhunun değişmez, tartışılmaz ve vazgeçilmez temel değerleridir.
Bütün Harbiyeliler, bu değerler uğruna her türlü fedakarlığı yapmaya ve her türlü güçlüğe katlanmaya hazırdırlar" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Harbiyeli Alay Komutanı tarafından geleneksel okul yoklaması yapıldı. Atatürk'ün okul numarası olan "1283" sorulduğunda, tüm Harbiyeliler ayağa kalkarak, "İçimizde" diye ses verdi.
Yapılan konuşmaların ve geleneksel okul yoklamasının ardından Harbiyelilerin, Devlet Tiyatrosu sanatçılarının katkılarıyla hazırladığı "Çağdaş Uygarlık Yolu" adlı gösteri sahnelendi. Gösterinin ardından Harbiyeliler Harbiye Marşı'nı okudu. Marşa, törene katılan bütün komutanlar da eşlik etti.
Atatürk'ün Harbiye'ye girişinin 111. yıldönümü dolayısıyla Kara Harp Okulu Atatürk Amfisi'nde tören düzenlendi. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral
Erdal Ceylanoğlu, Genelkurmay İkinci Başkan Yardımcısı Orgeneral Bilgin Balanlı, bazı emekli kuvvet komutanları ve orgeneraller ile çok sayıda davetli katıldı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, tören alanına gelişinde Harbiyeli öğrencilere, "Harbiyeliler merhaba" dedi. Törenin başlangıcında, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törenin açılış konuşmasını yapan Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Kenan Hüsnüoğlu, bugünün Kara Harp Okulu'nun ve Harbiyelilerin en gururlu günü olduğunu söyledi. 3 Mart 1899'un Türk tarihinin yanı sıra dünya tarihinde de eşine ender rastlanan kahramanlıkla tarih sahnesinde yeni bir sayfa açma kudret ve kabiliyetinde olan bir komutanın Harbiye'ye adım attığı ilk gün olduğunu belirten Tümgeneral Hüsnüoğlu, "13 Mart Türk ulusunun Anafartalar kahramanı unvanıyla bağrına bastığı, Gazi Paşa olarak rehber
edindiği, Atatürk olarak içselleştirdiği Mustafa Kemal'in Türk ulusu için ölümsüz olma yolunda yerini aldığı gündür" dedi.
''İnsanlık tarihinde hiçbir devrim, kısa sürede yaşama geçmesi, halkının katılımı, liderine duyulan inanç ve katılımcılık bakımından Türk devrimi kadar görkemli olmamıştır" diyen Tümgeneral Hüsnüoğlu, "Yüce Atatürk'ü ve kurduğu çağdaş cumhuriyeti anlamak, gerçekleştirdiği tüm devrimlerin özünü kavramak, bu devrimleri bir yaşam felsefesi olarak benimsemekle olur. Onu anlatmak Türk ulusunun tarihini bilmekle mümkündür. Bugün Harbiyeliler, 111 yıl önce bir 13 Martta bu kutsal yuvaya katılan en büyük
Harbiyeli Mustafa Kemal'i, zekası, çalışkanlığı, anlama gücü ve liderlik yetenekleriyle Türk ulusunun kaderini nasıl değiştirdiğini, Türkiye'ye uluslararası alanda saygınlığını yeniden nasıl kazandırdığını bir kez daha anlamaya ve anlatmaya çalışacaklardır" diye konuştu.
Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin sönmez bir meşalesi olarak Harbiyelilerin, Atatürkçü düşünce sistemini biçimsellikten arınmış bir şekilde kavradığını, özümsediğini ve ona inançla bağlandığını kaydeden Tümgeneral Hüsnüoğlu, Harbiyelilerin, Atatürk'ün, Harbiye çatısı altında yankılanan düşüncelerini, ilkelerini ve her geçen gün geçerliliği daha iyi kavranan geleceğe yönelik görüşlerini daima onu yaşayarak öğrendiklerini söyledi.
Atatürk devrimlerinin dinamik bir dünya görüşü olarak felsefi temelini oluşturan Atatürkçü düşünce sisteminin Harbiyeliler için Atatürk'ü anlamaya giden yolda değişmez bir yaşam felsefesi olmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğine dikkati çeken Tümgeneral Hüsnüoğlu, "Yurdun ve ulusun bölünmez bütünlüğü, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve devrimleriyle Atatürkçü düşünce sistemini özümseme Harbiyeli ruhunun değişmez, tartışılmaz ve vazgeçilmez temel değerleridir.
Bütün Harbiyeliler, bu değerler uğruna her türlü fedakarlığı yapmaya ve her türlü güçlüğe katlanmaya hazırdırlar" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Harbiyeli Alay Komutanı tarafından geleneksel okul yoklaması yapıldı. Atatürk'ün okul numarası olan "1283" sorulduğunda, tüm Harbiyeliler ayağa kalkarak, "İçimizde" diye ses verdi.
Yapılan konuşmaların ve geleneksel okul yoklamasının ardından Harbiyelilerin, Devlet Tiyatrosu sanatçılarının katkılarıyla hazırladığı "Çağdaş Uygarlık Yolu" adlı gösteri sahnelendi. Gösterinin ardından Harbiyeliler Harbiye Marşı'nı okudu. Marşa, törene katılan bütün komutanlar da eşlik etti.