Mustafa Balbay komutanlara atıfta bulunarak isyan etti
İkinci Ergenekon Davası'nın 46. duruşmasında söz alan gazeteci Mustafa Balbay, bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu, tutukluluk için makul sürenin geçtiğini, yargılamanın adil, hızlı ve tutuksuz yapılması gerektiğini söyledi.
Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 46'ıncı duruşmasında sanık ve avukatlarının talepleri alındı.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık İbrahim Özcan'ın çapraz sorgusuna ara vererek, sanık ve sanık avukatlarının taleplerini almaya başladı.
Talepler sırasında söz alan gazeteci Mustafa Balbay, bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu, tutukluluk için makul sürenin geçtiğini, yargılamanın adil, hızlı ve tutuksuz yapılması gerektiğini söyledi.
Mustafa Balbay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın, eski kuvvet komutanlarının serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada delilleri karartma ve kaçma şüphelerinin olmadığını gerekçe göstermesini hatırlatarak, kendisinin de bu değerlendirmeye birebir uygun olduğunu söyledi.
Türkiye’de hiçbir TV kanalının yasal olmadığını belirten Mustafa Balbay, "Çünkü geçmiş hükümetlerde olduğu gibi, halihazırdaki hükümet de frekans ihalesi yapmıyor. Yarın başka bir hükümet gelirse o da aynı şekilde bu ihaleyi açmayacaktır. Çünkü bu ihaleler yapılır ve basın kuruluşları ruhsatlarını ellerine alırsa kendilerini daha özgür ve daha güçlü hissederler. Ancak medya üzerinde baskı oluşturmak için bu ihaleler gerçekleştirilmiyor" dedi.
Tutuklu sanıklardan gazeteci Tuncay Özkan, Kanaltürk televizyonunda vergi kaçırdığı, usulsüzlük yaptığı iddialarının dava dosyasına konulduğunu belirterek, yürümekte olan 16 davaya ilişkin vergi kontrolörleri raporlarıyla, vergi kaçırdığı iddialarının ortadan kalktığını söyledi. İstanbul 2. ve 5. vergi mahkemelerince bu davalara ilişkin verilen kararlarda, "Usulsüzlük ve özel usulsüzlük dayanaklarının ispatlanamadığının" yer aldığını ifade eden Özkan, kendilerine verilen vergi cezalarının bu mahkemelerin verdiği kararla iptal edildiğini söyledi.
Bu kadar çabuk çöken bir iddianame görmediğini ifade eden Tuncay Özkan, "Türkiye’de kocaman bir cehalet, akılları ve yürekleri esir almak için mahkemenin içinde ve dışında çalışmaya devam ediyor. Bu peşin cezanın amacı ne? Bn daha ne kadar kalacağım? Müebbeet hapis cezası istemiyle yargılanıyorum diye, müebbet hapsi burada yaşamam mı gerekiyor.. Benim tutukluluktaki makul sürem nedir?" diye konuştu.
İkinci Ergenekon Davası'nda yargılanan gazeteci sanıklara Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden (ÇGD) destek geldi. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay, Genel Sekreter Nurşen Tekin ve bazı üyeleri de duruşmayı izledi. Ahmet Abakay'ın yazılı yaptığı basın açıklamasında, “Meslektaşlarımız Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Hikmet Çiçek'in duruşmasını izlemeye ve mümkün ise görüşmeye geldik. Gazeteci arkadaşlarımız için endişemiz şudur. Uzayan tutukluluk artık infaza yani cezaya dönüşmüştür. Kaçma ihtimalleri olmayan, delil karartacak durumu bulunmayan arkadaşlarımızın tahliye edilmesini, davalarının tutuksuz devamı hem ulusal yasalarımız hem uluslararası hukukun gereğidir. Geciken adalet, adalet değildir" denildi.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık İbrahim Özcan'ın çapraz sorgusuna ara vererek, sanık ve sanık avukatlarının taleplerini almaya başladı.
Talepler sırasında söz alan gazeteci Mustafa Balbay, bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğunu, tutukluluk için makul sürenin geçtiğini, yargılamanın adil, hızlı ve tutuksuz yapılması gerektiğini söyledi.
Mustafa Balbay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın, eski kuvvet komutanlarının serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada delilleri karartma ve kaçma şüphelerinin olmadığını gerekçe göstermesini hatırlatarak, kendisinin de bu değerlendirmeye birebir uygun olduğunu söyledi.
Türkiye’de hiçbir TV kanalının yasal olmadığını belirten Mustafa Balbay, "Çünkü geçmiş hükümetlerde olduğu gibi, halihazırdaki hükümet de frekans ihalesi yapmıyor. Yarın başka bir hükümet gelirse o da aynı şekilde bu ihaleyi açmayacaktır. Çünkü bu ihaleler yapılır ve basın kuruluşları ruhsatlarını ellerine alırsa kendilerini daha özgür ve daha güçlü hissederler. Ancak medya üzerinde baskı oluşturmak için bu ihaleler gerçekleştirilmiyor" dedi.
Tutuklu sanıklardan gazeteci Tuncay Özkan, Kanaltürk televizyonunda vergi kaçırdığı, usulsüzlük yaptığı iddialarının dava dosyasına konulduğunu belirterek, yürümekte olan 16 davaya ilişkin vergi kontrolörleri raporlarıyla, vergi kaçırdığı iddialarının ortadan kalktığını söyledi. İstanbul 2. ve 5. vergi mahkemelerince bu davalara ilişkin verilen kararlarda, "Usulsüzlük ve özel usulsüzlük dayanaklarının ispatlanamadığının" yer aldığını ifade eden Özkan, kendilerine verilen vergi cezalarının bu mahkemelerin verdiği kararla iptal edildiğini söyledi.
Bu kadar çabuk çöken bir iddianame görmediğini ifade eden Tuncay Özkan, "Türkiye’de kocaman bir cehalet, akılları ve yürekleri esir almak için mahkemenin içinde ve dışında çalışmaya devam ediyor. Bu peşin cezanın amacı ne? Bn daha ne kadar kalacağım? Müebbeet hapis cezası istemiyle yargılanıyorum diye, müebbet hapsi burada yaşamam mı gerekiyor.. Benim tutukluluktaki makul sürem nedir?" diye konuştu.
İkinci Ergenekon Davası'nda yargılanan gazeteci sanıklara Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden (ÇGD) destek geldi. ÇGD Başkanı Ahmet Abakay, Genel Sekreter Nurşen Tekin ve bazı üyeleri de duruşmayı izledi. Ahmet Abakay'ın yazılı yaptığı basın açıklamasında, “Meslektaşlarımız Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Hikmet Çiçek'in duruşmasını izlemeye ve mümkün ise görüşmeye geldik. Gazeteci arkadaşlarımız için endişemiz şudur. Uzayan tutukluluk artık infaza yani cezaya dönüşmüştür. Kaçma ihtimalleri olmayan, delil karartacak durumu bulunmayan arkadaşlarımızın tahliye edilmesini, davalarının tutuksuz devamı hem ulusal yasalarımız hem uluslararası hukukun gereğidir. Geciken adalet, adalet değildir" denildi.