Bilsam 'Türkiye'nin Zihin Tarihi' Konulu Söyleşi Düzenledi

Malatya Bilgi Yolu Eğitim, Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM), 'Türkiye'nin Zihin Tarihi' konulu söyleşi düzenledi.

  İl Genel Meclisi Toplantı Salonu ' nda düzenlenen söyleşiye , Malatya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sami Er , Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği ( MÜSİAD ) Malatya Şube Başkanı Namık Şahin ve BİLSAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof . Dr . İbrahim Gezer ' in yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı .
Söyleşide açılış konuşmasını yapan BİLSAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof . Dr . İbrahim Gezer , " BİLSAM ' ın temel misyonu ; bilgi çağında , bilgiden hareketle Anadolu kültürünün yerel değerlerini , İslam kültürünün manevi değerlerini ve insanlık kültürünün evrensel değerlerini beraberce önemseyen bir yaklaşımla eğitim , kültür , sanat ve diğer alanlarda etkinlikler düzenlemek , projeler geliştirmek ve bu yolla başta ilimiz olmak üzere ülkemizdeki entelektüel , sosyal ve kültürel sermayenin gelişimine katkı
sağlamaktır . Sürekliliği , kalıcılığı ve dönüştürücü etkisi olan çabalar eğitim , kültür ve sosyal alanlarda ortaya konulan çabalardır . Bu yüzden olsa gerek , dünyada savaş başkentlerinden çok düşünce başkentleri , devlet adamları ve komutanlardan çok düşünürler , siyasal devrimciler bilinir ve tanınır . Bu anlamda entelektüel diriliş , okuma , yazma , araştırma ve tartışma entelektüel direnişi ; entelektüel direniş ise bilimsel , kültürel ve sosyal dirilişi getirir . Entelektüel diriliş gerçekleştirilmeden diğer
alanlarda mesafe almak mümkün değildir . Bir ülke yol , köprü ve altyapı gibi geleceğinin maddi unsurlarını hazırlamaya harcadığı çabanın daha fazlasını o ülkeye ruh ve anlam katacak , kimlik kazandıracak , tarihini kayda geçirecek , güzelliklerini tuvale işleyecek , tunu ve nağmelerini notaya aktaracak , acılarını , sevinçlerini ve sevdalarını şiire ve romana dönüştürecek insanlar yetiştirmeye harcamıyorsa o ülke hafızasız ve günübirlik yaşamayı göze almış demektir . İnsanoğlunun temel misyonunun imar etmek ve
iyiliği , güzellikleri ve hayrı yaymak olduğuna inanan ve bu uğurda dünyanın en estetik ve en çok değer üreten bir medeniyetini kuran bir geçmişin müntesipleriyiz " dedi .
Açılış konuşmasının ardından söyleşiye geçildi . İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr . İlhan Erdem ' in yönettiği söyleşiye konuşmacı olarak katılan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Araştırmacı-Yazar Hilmi Yavuz , Türkiye ' nin zihin tarihi hakkında katılımcılara bilgiler verdi . Yavuz , yaptığı açıklamada , " İnsanımızın kendi zihninin idraki içinde olması gerekiyor . Örneğin , " başörtüsü siyasal simgedir " deniliyor . Simge nedir? Bunu öne sürenlere bu sorulmalıdır . Bir şey önce simge olmalıdır ki , ondan sonra
siyasi bir simge olsun . Hiçbir dayanağı olmayan bir laftan ibarettir . Türkiye ' nin görünüşte takdim edilen meselelerin arkasında analiz eksikliği var " diye konuştu .
Felsefi düşüncelerin farklı şekillerde olabileceğini kaydeden Yavuz , " Batı ' da büyük filozoflar var . Bizde sistemli olarak felsefe geleneğinden söz etmek mümkün değildir . Felsefi düşünce felsefi kavramlarla mı ifade edilmelidir? Felsefenin nasıl yapılacağı konusunda batının kuralları var . Ancak burada önemli olan nedir? Bunu sorgulamamız gerekiyor . Felsefi düşünce , şiirsel vasıflarla da anlatılabilir , kavramsal vasıflarla da anlatılabilir . Ben bunun ciddi anlamda sorgulanması gerektiğini düşünüyorum .
Avrupalı bize böyle yapmalısınız diyor . Bence felsefenin içeriği önemlidir . Bizim geleneğimizin felsefi düşünceden yoksun olduğu söylenemez . Avrupa bize böyle diyor ama şiirle felsefe yapan filozofları kabul ediyor . Onlar filozof saylıyor da , neden Şeyh Galip şiirle düşüncelerini aktardığı için felsefi düşünceyi ihtiva etmiş sayılmasın? Hiçbir toplum dünyaya , eşyaya ve insana belirli bir dünya görüşüyle bakmaktan yoksun değildir . Türk insanını da dünyaya bir bakışı var . Ancak bunun ifade edilişinde format
farkı var . Biri şiirle diğeri de kavramla felsefi görüş yapmıştır . Biz sorgulamayarak , Avrupa ' nın zihnimiz üzerinde tahakküm inşa etmesine izin vermişiz . Biz manasız bir teslimiyetle , Avrupa ' nın bize söylediğini kabul edip , işin içinden çıkmışız . Niye sorgulamamışız? Biz entelektüel olarak Avrupalının bize dayattığını tartışırsak , bunu yaparsak emin olun bize IMF ' yi ve dış politikalarda bazı şeyleri dayatamazlar " görüşünü savundu .
( FD-HE-Y )