İş makinası hırsızlığı engellenemiyor

Yıllardır önlenemeyen iş makineleri hırsızlığı için gerekli düzenlemelerin yapılmaması, sorunu 2010 yılına da taşıdı. Sektör, biran önce iş makinelerine da otomobiller gibi ruhsat verilmesini istiyor.

İş makinası hırsızlığı engellenemiyor
Boyutları nedeniyle çalınacağına pek ihtimal verilmeyen ancak fiyatlarıyla hırsızlar için oldukça cazip hale gelen iş makinelerinin çalınması engelleyecek en büyük adım olan 'tescilleme sistemi' 2009 yılında da hayata geçirilemedi. 2008 yılında 31,5 milyon TL(31,5 trilyon) değerinde 120 adet iş makinesi çalındı. 2009 başlarında sayı düştü ancak 2009 yılı sonunda artmaya başladı ve yılın son 3 ayında 20'nin üzerinde iş makinesi çalındı.

İş makinesi fiyatlarının 100 bin Euro ile 220 bin Euro arasında değiştiğine dikkat çeken İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy, "Bu iş otomobil hırsızlığına benzemiyor. İş makineleri otomobillerin üç katı maddi değerine geliyor. Hırsızlıklar genellikle bu iş için kurulmuş ve çalınan iş makinelerini kolaylıkla satabilecek ya da yurtdışına çıkarabilecek bağlantıları olan suç şebekeleri tarafından yapılıyor" dedi.

Aksoy, yıllardır devam eden iş makinesi hırsızlıklarının önlenemiyor olmasını kanunlardaki boşluklardan kaynaklandığını söyledi. Hırsızların kanunlardaki boşluklardan yararlandığına dikkat çeken Aksoy, iş makinelerine otomobillerde olduğu gibi ruhsat verilmesini sağlamanın 2010 hedefleri arasında ilk sırada yer aldığını ifade etti.

Aksoy, "Japonya'da, Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde uygulanan yöntemlerin Türkiye'de de uygulanmasıyla hırsızlığın önemli oranda azaltılması mümkün. Yılda yaklaşık bin 900 adet civarında iş makinesinin çalındığı Japonya'da emniyet güçleriyle yapılan ortak çalışmalar, tescil mekanizmasının çalıştırılması, mobil takip sisteminin kullanılmasıyla hırsızlık oranı yüzde 50 oranında azaltılmış durumda. Avrupa ülkelerinde de hırsızlığın önlenmesi için aynı yöntemler uygulanıyor. Türkiye'de iş makinesi hırsızlığı Japonya ve Amerika'daki sayılara ulaşmasa da son 3-4 yıldır firmalara ciddi kayıplar verdirir nitelikte. 2918 Sayılı Kanun gereği iş makinesi cinsinden araçların bağlı oldukları ticaret ve sanayi odaları tarafından tescil işlemlerinin yapılması gerekiyor ancak bu işlemler gerçekleştirilmiyor. Şu anda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından tescilleme çalışmasına başlandıysa da yeterli değil" dedi.

Araçların sadece yüzde 30'u tescillenmiş durumda. İş makinesi sahibi olan firmaların ellerinde sadece fatura olduğuna dikkat çeken Aksoy "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazılı kararına göre fatura tek başına bir malın size ait olduğunu göstermiyor. Eğer başka bir belgeniz yoksa iş makinesi size ait değildir" diye konuştu.

Aksoy, açılan davalarda iş makinesi sahiplerinin makinenin kendilerine ait olduğunu kanıtlamakta zorlandıklarını ve davaların çok uzun sürdüğünü hatta davanın sonunda en az 100 bin Euro'luk bir iş makinesinin kaybedilebileceğine dikkat çekti.

Aksoy, yaşanan bu sıkıntılı durumun çözümünün tescil sisteminin yaygınlaştırılması, kolaylaştırılması ve hepsinin ulusal bir ağ içinde merkezde toplanması olduğunu belirtti.
Emniyetin de bu işe sahip çıkması gerektiğine dikkat çeken Aksoy şunları söyledi: "Ticaret odaları tescil işlemi yapıp, kaydını tutsa dahi sistemin merkezi emniyet olmalı. Çünkü ticaret odalarının denetleme, ceza verme yetkisi yok. Biz diyoruz ki bir otomobilin tescil işlemi nasıl gerçekleşiyorsa iş makinelerinin da aynı şekilde gerçekleştirilsin. Bir araba durdurulup ruhsatından nasıl kontrol edilebiliyorsa iş makinesi da ruhsatından kontrol edilebilsin. Ruhsatından 10 saniye içinde kime ait olduğu bulanabilsin. Emniyet üzerinde otomobillerden dolayı çok iş yükü olduğunu söyleyerek iş
makinesi tescilleme işlemini yapmaktan kaçınıyor. Emniyet müdürlüklerinde yılda yaklaşık 2 milyon adet otomobil tescilleniyor. Bir yılda satılan iş makinesi sayısı ise ikinci el olanlar dahil sadece 15-20 bin adet. İş yoğunlukları sadece yüzde 1 oranında artacak. Tescil sisteminin emniyet tarafından sağlıklı şekilde yürütülmesi ve makine üzerine yerleştirilecek uydu takip sistemlerinin devreye girmesiyle hırsızlığın yüzde 80 oranında azalacağı öngörülüyor."

Aksoy bu düzenlemeler yapılmadığı taktirde 2010 yılında da hırsızlıkların devam edeceğine dikkat çekti. Hırsızlıkların önüne geçecek tescilleme sistemi aynı zamanda afet dönemlerinde arama kurtarma çalışmaları için gerekli iş makinelerinin kolaylıkla bulunmasına da katkı sağlayacak. Tescilleme işlemi yapılmadığı için hangi firmada, hangi türden, kaç tane iş makinesi olduğu bilinmiyor. Olası bir afet ya da seferberlik döneminde kullanılmak üzere devletin elinde de iş makinesi kayıtlarının bulunması gerekiyor.