'Türkiye Ab'ye İltica Etmiyor, Sığınmıyor'

Türkiye AB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Cangir, AB'ye girerken asla aşağılık kompleksi veya eziklik psikolojisi içerisinde olunmadığını belirterek, 'Öyle bir medeniyete sahibiz ki, AB medeniyetine iltica etmiyoruz, sığınmıyoruz' dedi

Türkiye AB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Cangir, AB'ye girerken asla aşağılık kompleksi veya eziklik psikolojisi içerisinde olunmadığını belirterek, "Öyle bir medeniyete sahibiz ki, AB medeniyetine iltica etmiyoruz, sığınmıyoruz" dedi.
Avrupa Birliği'ne (AB) Uyum, Dayanışma ve Yönlendirme Kurulu uygulaması kapsamında İl Özel İdare Salonu'nda kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Türkiye AB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Cangir, AB sürecinin Ankara merkezli bir süreç olmadığını, yerel yönetimler de dahil herkesi içine aldığını, AB'ye girildiği takdirde 81 vilayetin gireceğini hatırlatarak,
sürece hereksin katkı sağlaması gerektiğini söyledi.
İllerde AB Uyum ve Yönlendirme Kurullarının oluşturulduğunu ifade eden Mehmet Cangir, AB'ye girildiği takdirde sağlanacak kazanımlara değindi ve süreçle ilgili planlar hakkında bilgi verdi. "Her şeyden önemlisi AB üye olduğumuzu takdirde karar organlarında yer alacağız" diyen Cangir, "AB Bakanlar Konseyi'nde 91 bloke edici oy dağılımında, önemli oranda rol sahip olacağız. Karar organlarında yer alacağız" diye konuştu.
AB sürecinde 'kazan kazan' ilişkisinde sürecin yürütüldüğünü vurgulayan Cangir, "AB'ye girerken asla aşağılık kompleksi veya eziklik psikolojisi içerisinde değiliz. AB'ye 'kıtasal bir güç olmaktan çıkıp küresel bir güç olmak istiyorsanız bizi almak zorundasınız' diyoruz" şeklinde konuştu.
Yunanistan, Portekiz, İspanya'da önemli ekonomik krizler olduğunu, AB'nin küresel krizin de etkisiyle güç kaybettiğini vurgulayan Cangir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Esasında dünyanın ekseni bize kayıyor. AB'nin küresel bir güç olabilmesi için bize ihtiyacı var. Bizim ne menfaatimiz olacak? Biz de 2., 3. ligde şampiyonluğu oynamak yerine, küresel ligde şampiyonluğa oynayacağız. Ekonomik yönden önemli faydalar da sağlayacak. Zaten yüzde 60 oranında dış ticaretimiz, Avrupa'da yaşayan 5.5 milyon Türk
vatandaşı ile birleşmiş durumdayız. AB'nin ortalama yaşı 42, bizim ise 28. Nüfusumuzun yüzde 65'i 35 yaşın altında büyük bir enerji sağlıyor. Birçok artılar var. AB toplumun korkularını yok edecek, çıtayı yükseltecek. Havamızın, suyumuzun kalitesinden tutun tüketici hakları, çevreye kadar birçok standardımız yükselecek. AB'yi, standardımızı yükseltecek bir süreç olduğu için önemsiyoruz. Önemli olan o özgüvene sahip olmak. Öyle bir medeniyete sahibiz ki, AB medeniyetine iltica etmiyoruz, sığınmıyoruz, aksine
biz buna 'medeniyetler buluşması' diyoruz. Bizim medeniyetimizin Avrupa medeniyetine katacağı artılar var."
Cangir, Samsun'un da Avrupa Birliği'ne hazır olduğunu gördüğünü dile getirdi.
Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise Türkiye'nin AB ile bütünleştiğini, enerji, ticaret, güvenlik gibi bir çok alanda bir bütün olduğunu belirterek, "Avrasya, Asya ile birleşmek istiyorsa, Türkiye büyük önem arz ediyor. Süreç bir medeniyetler kucaklaşmasıdır. Her kurum süreçte kendini sorumlu olarak hissetmelidir. Türkiye küresel bir güç olmak için ilerliyor. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ülkesi arasında Türkiye'nin yer almasında, AB süreci büyük katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Vali Yardımcısı ve Samsun Avrupa Birliği'ne Uyum, Dayanışma ve Yönlendirme Kurulu Başkanı Hasan Özhan, Samsun'un bölgesel kalkınma hibe programı kapsamında 10 il arasından geçen proje sayısında birinci olduğunu, 82 projede, 7.6 milyon eurosu hibe olmak üzere 12.3 milyon euro yatırım gerçekleştirildiğini açıkladı.